• 1
    yazmaya üşeniyordum ama artık tak etti. üşenmeyeceğim yazıyorum.

    bu aralar pek sık duyduğumuz söylem. karakter sınırlaması yüzünden başlığı biraz kırpmak zorunda kaldım. bence sürekli fatih terim'e transfer konusunda yüklenen insanlar; ya fatih terim konusunda art niyetlidir(mesela; halim abi, mahalle takımı benceyi bir kere daha hatırlatalım.* ya da çoğu taraftarımız konuyu genel olarak göremeyen veya görmek istemeyen insanlardır. bu kesim gördüğüm kadarıyla büyük çoğunlukla iyi gün taraftarı olup galatasaray'ımız kötü giderken en az, iyi giderken en çok sahiplenen kesimdir. belki benim gördüklerim böyledir. genelleme konusunu sizin kendi düşüncenize bırakıyorum.

    öncelikle 96-2000 dönemini fazla konuşmaya gerek duymuyorum. yapılan transferlerle ve müthiş oyuncu potansiyele ulaştırma çabalarıyla tarihimizin en güzel ve başarılı dönemini geçirdik ki o zamanlar ne katar takımı gibi para saçıyorduk ne city gibi parayla kral oluyorduk.

    2. fatih terim dönemini de fazla konuşmaya gerek duymuyorum. hem transfer olarak hem yönetim olarak başarısız geçmiş bir dönemdir. birçok hatalı transfer yapılmış, yetersiz bir kadro kurulmuştur. bence bunun sorumlusu hem fatih terim hem özhan canaydın yönetimidir.

    gelelim 2011-2012 sezonuna; işte en çok güldüğüm kısım burası. :(
    gelenler:
    elmander bedelsiz.
    selçuk bedelsiz.
    ceyhun bedelsiz.
    ujfa reyiz 2 milyon euro.
    okan derici bedelsiz.
    muslera 6 milyon 750 bin euro + lorik cana.
    melo 1.5 milyon euro kiralama ücreti.
    eboue 3.5 milyon euro.
    engin 1.1 milyon euro.
    riera 3 milyon euro.
    sercan 3 milyon euro + musa çağıran.
    yiğit gökoğlan 2.5 milyon euro.
    necati 250 bin euro.

    yanlış hesaplamadıysam 23 milyon 600 bin euro yapıyor.

    gidenler(sadece bonservis getireni yazıyorum.):
    arda turan 12 milyon euro

    gördüğünüz gibi aradaki fark 11 milyon 600 bin euro. tarihin en kötü sezonlarından birini geçirmiş, 2010-2011 sezonunda iyice dibe vurmuş, 8. bitirmiş ve yıllardır şampiyonlar ligine hasret bir galatasaray takımı var. çöp gibi bir kadrosu var. camianın durumu felaket. sadece 11 milyon 600 bin euro ile şampiyonluğa ve şampiyon takım havasına ulaşılıyor. bunu dünya üzerinde yapacak teknik direktör sen de 5 ben diyeyim 10. belki o kadar bile yoktur. mesela fenerbahçe sadece sow'a 10 milyon euro veriyor. normalde o takımı bataktan çıkarmak için en az 4-5 tane 5 milyon euro civarı(o da iyimser davranarak) oyuncu almak gerekir. işin komiği tek tek yazınca hemen herkesin tek tek kabul ettiği kurallar ama fatih terim'i transfer konusunda aşağılarken(eleştirenlere ayrıca saygı duyuyorum) nedense hiç akla gelmiyor.

    2012-2013 sezonuna gelirsek:
    dany 3.3 milyon euro.
    umut 350 bin euro kiralama ücreti.
    hamit 3.5 milyon euro.
    burak 5 milyon euro.
    amrabat paha biçilemez*. şaka tabii ki allah onu bildiği gibi yapsın. 8.6 milyon euro.
    melo kiralama ücreti 1.75 milyon euro.
    sneijder 7.5 milyon euro.
    didier drogba bedelsiz.
    cris bedelsiz.
    furkan özçal bedelsiz.

    aşağı yukarı 30 milyon euro yapıyor sanırım. gidenlerden de 3.5 milyon civarı bir gelir elde edilmiş. 26-27 milyon euro harcanmış. karşılığında da yine farklı bir şekilde lig şampiyonluğu, yıllar sonra katıldığımız şampiyonlar liginde çeyrek final gelmiş. real madrid ile neredeyse başa baş oynanmış. önceki senenin çeyrek finalisti schalke ile başa baş oynanmış. manchester united ile içerde dışarda başa baş oynanmış. kadromuzun taraflı tarafsız herkes tarafından ligin en iyisi olduğu kabul edilmiş. sırf şampiyonlar ligi geliri bile bonservisleri karşılıyor neredeyse. yayın geliridir kombinedir lig parasıdıra gelmeden.

    bu seneye gelince(ulan yoruldum valla ya):
    umut 2.7 milyon euro.
    chedjou 6.3 milyon euro.
    melo 3.75 milyon euro.
    bruma 10 milyon euro.

    galiba 26-26.5 milyon euro yapıyor. gidenlerden de 2.5 falan gelmiş. 24 milyon euro civarı para harcanmış. yerli rotasyonu olarak yetersiz, şampiyonlar ligi için juventus ve real madrid'li gruptan çıkabilecek, hedeflediğimiz yer olan juventus ile başa baş kapışabilmiş bir kadro yaratılmış.

    sonuç olarak 7 sezonun 6'sında şampiyon olunmuş(bu oranı dünyada taş çatlasa 3-5 teknik direktörde bulabilirsiniz.). avrupa'da defalarca tarih yazılmış(ülkemize ve kulübümüze göre). bunlar yapılırken de ekonomi olarak daima zor durumda, borç içinde olan takım tarafından yapılmış. yani öyle city gibi istediği gibi kadro kuramamış. sizce bu başarıda transferlerin büyük payının olmaması mümkün mü? fatih terim hiçbir zaman hazır bir kadroya gelmedi. hep kadrosunu kendi kurdu. yani bu başarıların hepsi(ulan avrupaya uyarlarsak resmen başarıların %80'i falan yapıyor) onun yaptığı transferlerle kurulan takımlar sonucu gerçekleşmiş.

    sen amrabat'a 8.6 milyon euro verdi dersin ben selçuk'u bedavaya aldı derim. sen chedjou 6.3 milyon dersin ben engin baytar gibi o dönem büyük katkı vermiş (caps lock açık) yerli oyuncuyu 1.1 milyon euroya almış derim. sen yiğit gökoğlan dersin ben necati derim. sen sercan dersin ben eboue derim. sen x dersin ben umut derim. sen y dersin ben burak derim. sen z dersin ben melo derim. sen dany dersin ben ujfalusi derim(ayrıca dany'nin geçen sene yaptığı katkılar da bence ücretine göre kötü değil.)... böyle gider. bireysel transferden direk tüm transfer kabiliyetine saydırmak çok komik. aynı mantıkla bireysel transfer üzerinden öve öve bitirememen lazım.

    genel olarak bakıldığında(harcanan para/elde edilen başarı, veya harcanan para/kadro değişimi) 7 senenin 6'sında hedefe ulaştırmış, 3.5 defa hedefin de üzerine çıkılmış.(uefa, madridli çeyrek final, bu sene(transfer-kadro etkisinden bahsediyoruz. sonuçta kadro fatih terim'in kurduğu kadro. yarım) 2011-2012 şampiyonluğu(bunda da hemen hemen herkes şampiyonlar ligine gitsek yeter diyordu.)) yaşanmış. *

    transferler tek tek eleştirilebilir(mesela bence amrabat tarihimizin açık ara en fiyasko transferi. geldiği günden beri dilimde tüy bitti). fakat transferde genel yorum için genel sonuca bakılmalıdır. dünyada en iyi transfer yaptığı söylenen teknik direktörlerinin de böyle hatalarını bulabiliriz.

    transfer konusundan hariç olarak da fatih terim'in karakterinden rahatsızsan bunu transfer becerisine falan başka şeylere art niyetle bok atarak değil, direk fatih terim'in karakterini eleştirerek ifade etmek gerekir(mesela ben de fatih terim'in karakterinden, bazı davranışlarından, düşüncelerinden, hareketlerinden, söylemlerinden rahatsızım ama bunu fatih terim uefa'yı tesadüfen aldı yeaa diyerek yansıtmıyorum)..eski sevgilisinin ardından triplere girip oradan buradan laf sokmaya, saldırmaya çalışan ergenler gibi davranmak bence insanlara yakışmıyor. çünkü uzaktan öyle görünüyorsunuz, en azından bana. çünkü cidden çok belli, var böyle tipler. mesela fatih terim'in yıldırım demirören'le çalışmasına sinirleniyor adam, ama eleştirdiği olay başka...

    not: bu entryde ne ünal aysal, ne bülent tulun, ne mancini, ne şükrü ergün, ne adnan nas, ne abdürrahim albayrak, ne ali dürüst, ne de fatih terim - ünal aysal arası sorunlar hakkında yorum yapılmıştır. iyi akşamlar.

    edit: bu entry fatih terim'in dönemlerinde yapılan tüm transferlerin fatih terim'in onayını alarak yapıldığını düşünen, genel bakmak için tüm transferlerin sorumluluğunu(olumsuzlar dahil, mesela chedjou(özel mesajla hagi'ye sorabilirsiniz, benim kaynağım o çünkü chedjou konusunda) ) fatih terim'e yükleyen, ayrıca selçuk inan'ın avm'de hasan şaş ve ümit davala ile görüşme sonucu ve takımın başında fatih terim olduğu için galatasaray'a geldiğine inanan(yanlış hatırlamıyorsam bir röportajında geçiyor olması lazım.) ayrıca fatih terim o transferleri reddetse o transferlerin yapılmayacağına inanan magician tarafından yazılmıştır.

    edit 2: ayrıca bu entry 7 sene boyunca transfer yapan ve bunların 3-4 tanesinde birçok oyuncu almak zorunda kalan tüm 1. sınıf teknik direktörlerin hatalı transferlerinden birçok bidon 11 çıkacağına inanan magician tarafından yazılmıştır.

    edit 3: bir ayrıca daha; bu entry aynı zamanda gelen/giden bonservis hesabını transferlerini genel olarak harcanan para/elde edilen katkı oranına da bakmak için yazılmıştır. zira transferde başarının değerlendirilmesinde harcanan para/elde edilen başarının önemli pay sahibi olduğu düşünülmüştür. bazı arkadaşların bahsettiğim bonservisleri neden yazdığımı anlayamaması sebebiyle belirtme ihtiyacı hissedildiğinden yazılmıştır.
App Store'dan indirin Google Play'den alın