99
benim açımdan gerçekten sezonun en önemli maçıydı ve allah tüm futbolcularımızdan gani gani razı olsun ki aslanlar bizi üzmediler ve gaziantep bşb maçına göre çok daha üst düzey ve zevkli bir futbol ile hiç de yabana atılmayacak bir takım olan ve bir önceki turda trabzonspor'u elemiş olan balıkesirspor'u eleyerek gruplara kaldılar.
türkiye kupasına "teneke kupa" muamelesi yapanın kalbini kırarım, bunun adı her şeyden önce "türkiye" kupası ve unutulmasın ki nerede bir kupa varsa galatasaray ona taliptir. kaldı ki iki sezondur gruplara bile kalamadığımız için yedek kadromuz adeta pas tutup çürümüştü. zamanında üç kulvarda dolu dizgin başarılara ulaşmış takımımızla büyümüş bir neslin fertleri olarak öyle türkiye kupası ayak altından çekilsin, biz daha önemli olan lig ve avrupa'ya odaklanalım demek en kibar ifadeyle vizyonsuzluktur, ulaşılamayan ciğere mundar deme durumudur.
benim fatih terim'e olan en büyük kırgınlıklarımdan birisi de kupayı o kadar istememe rağmen koskoca iki sezonda bizi gruplara bile taşıyamaması idi. bakın şimdi değil diğer büyük takımlar, doğru düzgün süper lig ekibi bile yok turnuvada... yıllar sonra tarih şampiyon olarak bizi yazacak, bizim müzemizde duracak bu kupa, öyle kimse çıkıp da grup aşamasının kolaylaştığından falan dem vurmayacak merak etmeyin, tarih her zaman kazananları, şampiyonları yazar.
kaldı ki bu işin bir de yayın geliri ve de derin yüzü var. galatasaray da bu turnuvanın dışında kalsaydı bu turnuva bütün prestijini ve reytingini yitirir, süper finalli sezondaki spor toto kupasından bile daha geride olan vasat bir sportif etkinliğe dönüşürdü lakin şu an koskoca türkiye kupası takip edilecekse %90 galatasaray yüzünden izlenecek. bizim çok az as takviyeli yedek takımımız bu kupayı rahat rahat alır herkesin içi rahat olsun, ben oyuncularıma da mancini'ye de güveniyorum. aslanlar yüzümüzü kara çıkarmayıp 4 golle boyun eğdirdiler bal-kes'e helal olsun...
öte yandan şu da bir gerçek ki bu sezon ligde işin şikesi teşviği bir kenara fenerbahçe şampiyonluğu hak eden bir futbol ortaya koyarken biz şampiyonluğu hak eden, hatta isteyen bile bir futbol ortaya koymuyoruz. bu ikinci devre de gidecekse kimse kusura bakmasın ama fenerbahçe şampiyon olur, biz de ikinci olup fenerbahçe'nin cezası yüzünden doğrudan şampiyonlar ligine gidersek o kadar da gocunmam fakat umarım devre arası kendimize bir çeki düzen veririz de en azından şampiyonlukta bir iddiamız olur, ikinciliğimizi garanti gibi gösterecek muhteşem bir top oynarız. yani lig açısından çok ümitli değilim fakat kesinlikle iyimserim. hal böyle olunca da türkiye kupası daha büyük anlam kazanıyor çünkü zaten süper kupa ve emirates kupası ile başladığımız şu zorlu sezonu bir kupayla daha taçlandırırsak kupa avcısı takımımla daha da büyük gurur duyacağım. şampiyonlar ligi gittiği yere kadar bakalım, gruplardan çıkmış olmamız bile çok büyük bir başarı bir başka gurur kaynağı bizler için.
iki sezondur beni en kahreden şey önce sivasspor, sonra da 1461 trabzon'a elenip gruplara bile kalamamamızdı. şeytanın bacağını şimdi kırdık işte, işin güzel kısmı da şu ki kupanın tartışmasız en büyük favorisiyiz, kaldı ki şu an büyük takımlar içerisinde 9 yıl ile en fazla senedir şampiyon olamamış ekibiz, galatasaray hiçbir şampiyonlukta geri kalmaz arkadaşlar anlıyor musunuz beni? kimse tutup da galatasaray'ın en son kupasını ne zaman aldığından dem vuramaz, adı değil türkiye kupası sahiden teneke kupa bile olsa sırf ismine prestijine leke sürülmesine engel olmak için galatasaray gider o kupayı çatır çatır alıp gelir. ben takımımıza güveniyorum, inşallah bu sezon bu kupa bizim olacak...
oyuncularımız üstünden kısa bir maç analizi de yapmak isterim;
ufuk: kendisine fazla iş düşmedi fakat düştüğü zamanlarda başarılıydı. fizik olarak aşırı hamlamış gibi dursa da kaleciliği iyi gözüküyor.
aykut: son anlarda oyuna girdi ve çok kritik bir pozisyonu kurtardı. fizik durumu gayet iyiydi, her şeye rağmen kendisini hazır turmuş, bravo aykut.
riera: ah ispanyol ah, biz seni 6+0+4 yüzünden elden çıkarmanın planlarını yaparken sen daha da mest ediyorsun bizleri... müthiş oynadı, hakikaten bir zamanların ispanya milli takımı futbolcusu eski liverpoollu bir sol açık balıkesirspor'a karşı nasıl mücadele eder sorusunun kağıt üstündeki cevabının aynısını sahaya yansıttı. attığı gol kewell'i andırıyordu. maçın yıldızlarından...
hakan balta: stoperde daha iyi oynuyor sanki, gayet motive olmuş ve de keyifli bir hakan balta gördüm, ikili mücadelelerde ayakta kaldı ama hızlanma sorunu savunmada bir iki kez kendisini zor durumda bıraktı. onun dışında rakip hücumculara göz açtırmadı tecrübesi ve de pozisyon alışıyla.
dany: en temiz maçlarından birini çıkardı, karikari'ye adım attırmadı. zorlandığı bir pozisyon bile hatırlamıyorum, birçok defa başarılı top kapma hamleleri oldu. boşluk bulduğunda hücuma bile çıktı ve takımı ayağa kaldırdı.
sabri: saçma sapan bir şut denemesi dışında sağ koridoru iyi kullandığını söyleyebiliriz. sabri standartları için güzel bir oyun ortaya koydu, ortaları da fena değildi fakat pas tercihleriyle bizleri zaman zaman yine kahretmedi değil. kupada pekala idare eder bizi kaptan sabri.
ceyhun: tatlı-sert ve etkili oyunuyla orta sahayı domine etti. adam geçme veya derin pas atma gibi özelliklerini kullanabileceği bir rakip vardı ve bu şansı değerlendirdi. sarı kart gördükten sonra vites küçültse iyiydi çünkü ikinci sarıyı görebilirdi ama sakatlanarak oyundan çıktı. umarım ciddi bir şeyi yoktur. tam bir görev adamı gibi mücadele etti.
melo: sakatlanan ceyhun'un yerine oyuna girdi ve açıkçası kendisini pek kasmayıp artistik hareketlerle şov yaptı. bu adamın değil en lakayt hali, ismi bile orta sahamıza çağ atlatıyor.
yekta: iki kritik top kaybı yüzünden çok tehlikeli kontra ataklar yedik. tamam hızlı, seri, kısa paslarda başarılı ve iyi niyetli bir isim fakat hata yapmaya çok müsait ki ciddi bir tecrübe ve maç eksiği var gibi oynuyor. elbette çoğu yedeğimiz böyle durumda fakat yekta daha olumsuz etkilenmiş. ortalama üstü bir potansiyeli var fakat hala çok hata yapar bir görünümde.
emre çolak: oyun tarzını beğenmiyorum. her zamanki gibi geveleme hastalığına yakalandı ve pozisyon vaat eden ataklarımız yalan oldu. en büyük avantajı pozisyonların gelişmesine engel olmasına rağmen yekta gibi top kaybetmektense faul alıp en azından rakibin hamle yapmasını engellemesi. arada hızlanması ve paslarıyla oyunu açtı fakat bu bencil tarzından bir an önce vazgeçmesi gerek. penaltı golü güzeldi, gaziantep bşb maçındaki ilk penaltıyı da kendisi kullanmış ve gole çevirmişti. duran toplarını pek beğenmem fakat penaltılara ayrıca çalışmış belli ki.
amrabat: bu adam futbolu unutmuş. ne desek boş. yaptığı hatalar saymakla bitmez.
bruma: aslanım benim süper oynadı, maçın riera ile birlikte yıldızlarından. attığı gol süperdi, yaptığı asist ise tam da kendisinden beklediğimiz takım oyunu ruhuna yakışır cinstendi. bizim görmek istediğimiz bruma her ne kadar yetenekli ve adam geçmede başarılı olsa da rakibi ipe dizip pozisyon harcayacağına o pozisyondaki gibi sonuca etki eden bir kanat oyuncusu. düşünce şeklini bu yönde geliştirirse daha çok canlar yakar. bu maçtaki doğru oyununun ödülü de güzel golü oldu.
aydın: umut'un yerine sonradan oyuna girip amrabat'ı forvete yolladı. birkaç dripling denemesi dışında pek oyunda gözükmedi. aslında aydın sever böyle maçları ama tam anlamıyla görünmez adamı oynadı.
umut: etkili presi ile rakibin oyun kurmasına engel oldu. maşallah kupa maçı falan demeden elinden geleni yapıyor fakat bu adam bir forvet, yani golcü. o yüzden kaçırdığı gol pozisyonları için kendisini eleştirmek durumundayım. takım oyunu ve mücadelesi kusursuza yakın fakat gol vuruşlarındaki kısıtlı becerisi de gitmiş sanki. şaka maka kupa golcüsü oldu adam ligde golü yok fakat kupada skora etki ediyor. boş kaleye yuvarlamış da olsa gollü geçen bir maçta ismini görmek güzel. golcüsün sen umut, daha çok at.
türkiye kupasına "teneke kupa" muamelesi yapanın kalbini kırarım, bunun adı her şeyden önce "türkiye" kupası ve unutulmasın ki nerede bir kupa varsa galatasaray ona taliptir. kaldı ki iki sezondur gruplara bile kalamadığımız için yedek kadromuz adeta pas tutup çürümüştü. zamanında üç kulvarda dolu dizgin başarılara ulaşmış takımımızla büyümüş bir neslin fertleri olarak öyle türkiye kupası ayak altından çekilsin, biz daha önemli olan lig ve avrupa'ya odaklanalım demek en kibar ifadeyle vizyonsuzluktur, ulaşılamayan ciğere mundar deme durumudur.
benim fatih terim'e olan en büyük kırgınlıklarımdan birisi de kupayı o kadar istememe rağmen koskoca iki sezonda bizi gruplara bile taşıyamaması idi. bakın şimdi değil diğer büyük takımlar, doğru düzgün süper lig ekibi bile yok turnuvada... yıllar sonra tarih şampiyon olarak bizi yazacak, bizim müzemizde duracak bu kupa, öyle kimse çıkıp da grup aşamasının kolaylaştığından falan dem vurmayacak merak etmeyin, tarih her zaman kazananları, şampiyonları yazar.
kaldı ki bu işin bir de yayın geliri ve de derin yüzü var. galatasaray da bu turnuvanın dışında kalsaydı bu turnuva bütün prestijini ve reytingini yitirir, süper finalli sezondaki spor toto kupasından bile daha geride olan vasat bir sportif etkinliğe dönüşürdü lakin şu an koskoca türkiye kupası takip edilecekse %90 galatasaray yüzünden izlenecek. bizim çok az as takviyeli yedek takımımız bu kupayı rahat rahat alır herkesin içi rahat olsun, ben oyuncularıma da mancini'ye de güveniyorum. aslanlar yüzümüzü kara çıkarmayıp 4 golle boyun eğdirdiler bal-kes'e helal olsun...
öte yandan şu da bir gerçek ki bu sezon ligde işin şikesi teşviği bir kenara fenerbahçe şampiyonluğu hak eden bir futbol ortaya koyarken biz şampiyonluğu hak eden, hatta isteyen bile bir futbol ortaya koymuyoruz. bu ikinci devre de gidecekse kimse kusura bakmasın ama fenerbahçe şampiyon olur, biz de ikinci olup fenerbahçe'nin cezası yüzünden doğrudan şampiyonlar ligine gidersek o kadar da gocunmam fakat umarım devre arası kendimize bir çeki düzen veririz de en azından şampiyonlukta bir iddiamız olur, ikinciliğimizi garanti gibi gösterecek muhteşem bir top oynarız. yani lig açısından çok ümitli değilim fakat kesinlikle iyimserim. hal böyle olunca da türkiye kupası daha büyük anlam kazanıyor çünkü zaten süper kupa ve emirates kupası ile başladığımız şu zorlu sezonu bir kupayla daha taçlandırırsak kupa avcısı takımımla daha da büyük gurur duyacağım. şampiyonlar ligi gittiği yere kadar bakalım, gruplardan çıkmış olmamız bile çok büyük bir başarı bir başka gurur kaynağı bizler için.
iki sezondur beni en kahreden şey önce sivasspor, sonra da 1461 trabzon'a elenip gruplara bile kalamamamızdı. şeytanın bacağını şimdi kırdık işte, işin güzel kısmı da şu ki kupanın tartışmasız en büyük favorisiyiz, kaldı ki şu an büyük takımlar içerisinde 9 yıl ile en fazla senedir şampiyon olamamış ekibiz, galatasaray hiçbir şampiyonlukta geri kalmaz arkadaşlar anlıyor musunuz beni? kimse tutup da galatasaray'ın en son kupasını ne zaman aldığından dem vuramaz, adı değil türkiye kupası sahiden teneke kupa bile olsa sırf ismine prestijine leke sürülmesine engel olmak için galatasaray gider o kupayı çatır çatır alıp gelir. ben takımımıza güveniyorum, inşallah bu sezon bu kupa bizim olacak...
oyuncularımız üstünden kısa bir maç analizi de yapmak isterim;
ufuk: kendisine fazla iş düşmedi fakat düştüğü zamanlarda başarılıydı. fizik olarak aşırı hamlamış gibi dursa da kaleciliği iyi gözüküyor.
aykut: son anlarda oyuna girdi ve çok kritik bir pozisyonu kurtardı. fizik durumu gayet iyiydi, her şeye rağmen kendisini hazır turmuş, bravo aykut.
riera: ah ispanyol ah, biz seni 6+0+4 yüzünden elden çıkarmanın planlarını yaparken sen daha da mest ediyorsun bizleri... müthiş oynadı, hakikaten bir zamanların ispanya milli takımı futbolcusu eski liverpoollu bir sol açık balıkesirspor'a karşı nasıl mücadele eder sorusunun kağıt üstündeki cevabının aynısını sahaya yansıttı. attığı gol kewell'i andırıyordu. maçın yıldızlarından...
hakan balta: stoperde daha iyi oynuyor sanki, gayet motive olmuş ve de keyifli bir hakan balta gördüm, ikili mücadelelerde ayakta kaldı ama hızlanma sorunu savunmada bir iki kez kendisini zor durumda bıraktı. onun dışında rakip hücumculara göz açtırmadı tecrübesi ve de pozisyon alışıyla.
dany: en temiz maçlarından birini çıkardı, karikari'ye adım attırmadı. zorlandığı bir pozisyon bile hatırlamıyorum, birçok defa başarılı top kapma hamleleri oldu. boşluk bulduğunda hücuma bile çıktı ve takımı ayağa kaldırdı.
sabri: saçma sapan bir şut denemesi dışında sağ koridoru iyi kullandığını söyleyebiliriz. sabri standartları için güzel bir oyun ortaya koydu, ortaları da fena değildi fakat pas tercihleriyle bizleri zaman zaman yine kahretmedi değil. kupada pekala idare eder bizi kaptan sabri.
ceyhun: tatlı-sert ve etkili oyunuyla orta sahayı domine etti. adam geçme veya derin pas atma gibi özelliklerini kullanabileceği bir rakip vardı ve bu şansı değerlendirdi. sarı kart gördükten sonra vites küçültse iyiydi çünkü ikinci sarıyı görebilirdi ama sakatlanarak oyundan çıktı. umarım ciddi bir şeyi yoktur. tam bir görev adamı gibi mücadele etti.
melo: sakatlanan ceyhun'un yerine oyuna girdi ve açıkçası kendisini pek kasmayıp artistik hareketlerle şov yaptı. bu adamın değil en lakayt hali, ismi bile orta sahamıza çağ atlatıyor.
yekta: iki kritik top kaybı yüzünden çok tehlikeli kontra ataklar yedik. tamam hızlı, seri, kısa paslarda başarılı ve iyi niyetli bir isim fakat hata yapmaya çok müsait ki ciddi bir tecrübe ve maç eksiği var gibi oynuyor. elbette çoğu yedeğimiz böyle durumda fakat yekta daha olumsuz etkilenmiş. ortalama üstü bir potansiyeli var fakat hala çok hata yapar bir görünümde.
emre çolak: oyun tarzını beğenmiyorum. her zamanki gibi geveleme hastalığına yakalandı ve pozisyon vaat eden ataklarımız yalan oldu. en büyük avantajı pozisyonların gelişmesine engel olmasına rağmen yekta gibi top kaybetmektense faul alıp en azından rakibin hamle yapmasını engellemesi. arada hızlanması ve paslarıyla oyunu açtı fakat bu bencil tarzından bir an önce vazgeçmesi gerek. penaltı golü güzeldi, gaziantep bşb maçındaki ilk penaltıyı da kendisi kullanmış ve gole çevirmişti. duran toplarını pek beğenmem fakat penaltılara ayrıca çalışmış belli ki.
amrabat: bu adam futbolu unutmuş. ne desek boş. yaptığı hatalar saymakla bitmez.
bruma: aslanım benim süper oynadı, maçın riera ile birlikte yıldızlarından. attığı gol süperdi, yaptığı asist ise tam da kendisinden beklediğimiz takım oyunu ruhuna yakışır cinstendi. bizim görmek istediğimiz bruma her ne kadar yetenekli ve adam geçmede başarılı olsa da rakibi ipe dizip pozisyon harcayacağına o pozisyondaki gibi sonuca etki eden bir kanat oyuncusu. düşünce şeklini bu yönde geliştirirse daha çok canlar yakar. bu maçtaki doğru oyununun ödülü de güzel golü oldu.
aydın: umut'un yerine sonradan oyuna girip amrabat'ı forvete yolladı. birkaç dripling denemesi dışında pek oyunda gözükmedi. aslında aydın sever böyle maçları ama tam anlamıyla görünmez adamı oynadı.
umut: etkili presi ile rakibin oyun kurmasına engel oldu. maşallah kupa maçı falan demeden elinden geleni yapıyor fakat bu adam bir forvet, yani golcü. o yüzden kaçırdığı gol pozisyonları için kendisini eleştirmek durumundayım. takım oyunu ve mücadelesi kusursuza yakın fakat gol vuruşlarındaki kısıtlı becerisi de gitmiş sanki. şaka maka kupa golcüsü oldu adam ligde golü yok fakat kupada skora etki ediyor. boş kaleye yuvarlamış da olsa gollü geçen bir maçta ismini görmek güzel. golcüsün sen umut, daha çok at.