1174
doğru bildiğini yapan, dik duran adamdır. bu yönüyle fatih terim'i aratmıyor, var olsun...
geldiğinden beri kendince kombinasyonlar deniyor ve en doğru, en verimli, en stabil olanı yakalamaya çalışıyor. ben de dahil çoğumuz galatasaray senin deneme tahtan değil, takımla oynama, defans hattını değiştirme, bruma'yı oynat, drogba'yı dinlendir desekte kendisi o an robert mancini olmak neyi gerektirirse onu icra ediyor. takımın kötülüğüne çalışan bir ajan olması varsayımını çıkarırsakta takım için, galatasaray için en doğrusunu yapmaya gayret ediyor diyebiliriz.
ne medya'dan, ne taraftardan, ne de yönetimden ne de futbolcudan etkilenir bu adam. nitekim görüyoruz, etkilenmiyor. antep belediye'den 2 yese de etkilenmiyor.
otorite sadece futbolcuları azarlamakla, sinirlenmekle, bağırmakla olmaz. elbette bunlar da olunca olur. ancak her insanın tarzı farklıdır. mancini'de futbol bilgisiyle, takımı tanıma oranıyla, futbolcuları ve futbolla olan iletişimiyle takım üzerinde otorite kuruyor diyebilirim. evet belki iç açıcı sonuçlar almıyoruz. belki istenilen noktada değiliz. ama bu saatten sonra futbolcular yönetim ve teknik ekip üçgeninin koordineli ve hatasız çalışması neticesinde mancini önderliğinde devam ettiğimiz üç kulvarı da sonuna kadar kovalayabilir, gidebildiğimiz ve mücadele edebildiğimiz yere kadar varabiliriz.
zaten bizimde istediğimiz oydu beyler, hatırladınız mı ? şampiyonluklar, kupalar, galibiyetler için sevmedik, sevinmek için sevmedik demiştik, o forma ıslansın yeter demiştik. hatırladınız mı...
geldiğinden beri kendince kombinasyonlar deniyor ve en doğru, en verimli, en stabil olanı yakalamaya çalışıyor. ben de dahil çoğumuz galatasaray senin deneme tahtan değil, takımla oynama, defans hattını değiştirme, bruma'yı oynat, drogba'yı dinlendir desekte kendisi o an robert mancini olmak neyi gerektirirse onu icra ediyor. takımın kötülüğüne çalışan bir ajan olması varsayımını çıkarırsakta takım için, galatasaray için en doğrusunu yapmaya gayret ediyor diyebiliriz.
ne medya'dan, ne taraftardan, ne de yönetimden ne de futbolcudan etkilenir bu adam. nitekim görüyoruz, etkilenmiyor. antep belediye'den 2 yese de etkilenmiyor.
otorite sadece futbolcuları azarlamakla, sinirlenmekle, bağırmakla olmaz. elbette bunlar da olunca olur. ancak her insanın tarzı farklıdır. mancini'de futbol bilgisiyle, takımı tanıma oranıyla, futbolcuları ve futbolla olan iletişimiyle takım üzerinde otorite kuruyor diyebilirim. evet belki iç açıcı sonuçlar almıyoruz. belki istenilen noktada değiliz. ama bu saatten sonra futbolcular yönetim ve teknik ekip üçgeninin koordineli ve hatasız çalışması neticesinde mancini önderliğinde devam ettiğimiz üç kulvarı da sonuna kadar kovalayabilir, gidebildiğimiz ve mücadele edebildiğimiz yere kadar varabiliriz.
zaten bizimde istediğimiz oydu beyler, hatırladınız mı ? şampiyonluklar, kupalar, galibiyetler için sevmedik, sevinmek için sevmedik demiştik, o forma ıslansın yeter demiştik. hatırladınız mı...