2
türkiye'de altyapının düzelmesi için falan 10 sene ülkede futbolu yasaklayıp, halkın "futbol" neydi ya? diyecek seviyeye getirmemiz lazım.
bu eksikliğin en temel sorunu, hoca, futbolcu (adayı) ve bizlerdir.
hoca: her futbolu bırakan, eski futbolcular hoca olmasın. yok xspor'u bırakmış hop orada hemen hatır, gönül işi ile hoca olursa zaten biz bu adamların öğrettiklerinden, iyi futbolcu beklemeyelim. altyapıyı hala birileri iş bulsun da para kazansın mantığıyla yönettiğimiz sürece bir bok olmaz. verelim u15'i zaten çoluk çocuk aman ne güzel. sonra vay efendim niye altyapı yok diye söylenir bu kişiler.
futbolcu adayı : valla belki ağır olacak ama ben direkt ilk iş olarak, zeka testlerine sokarım. isterse 10 tane frikikten gol atsın, onu yapsın şunu yapsın. ilk iş zeka testi kardeşim. götüreceksi a'dan z'ye bir güzel taratacaksın çocuğu. zeki adam alacaksın takıma, yetenekli değil. yetenek var ama zeka yoksa kendi kendine o yeteneğini bitiriyor zaten. adam zekiyse ama oynadığı oyunla hallediyor işi.
anlaşacaksın 5-6 tane özel okulla, vereceksin çocukları bir güzel.14 yaşına kadar çocuğa futboldan çok mental eğitim vereceksin. bizdeki çocukların hepsi dar düşündüğünden bir bok yapamıyor. ufku yok çocuğun.
artı olarak : kulüpler bu çocukları, sıklıkla yurtdışına özel maçlara götürmeli. ülke içinde onla, bunla değil. anlaş takımlarla, yurtdışında hazırlık maçları düzenle. görsünler çocuklar diğer yaşıtlarını.onların ne yapabildiğini. bizde bir mantık var, yabancı olunca sanki onlar üstün ırkmış gibi. sen bu düşünceyi daha 14 yaşlarında attır bu çocukların kafasından. çocuk yaş bir de kıskançlığın, imrenmenin en fazla olduğu yaş. imrensin çocuk, özensin oralar buradan daha iyiyse, onlar bizden daha imkana sahipse. özensin, kafasında yer etsin ki ona göre bakış açısı olsun. istanbul'daki bir çocuğu sen aydın'a götürme mesela.
ve bizler : 22 yaşındaki bir adama genç dediğimiz bir sürece bizden de bir bok olmaz. çocuklara çoğu aile potansiyel "para" muamelesi yapıyor. futbolcuyum denilince hemen ilk iş "ooo parayı götüreceksin" mantığıyla yaklaştığımız sürece, çocuğun kafasına "para para para" diye işlediğimiz sürece o çocuktan bir şey beklemeyelim. sabır desen, bizim ülke onun ne olduğunu bilmez. anlayış desen, "o ne?" deriz.
bu eksikliğin en temel sorunu, hoca, futbolcu (adayı) ve bizlerdir.
hoca: her futbolu bırakan, eski futbolcular hoca olmasın. yok xspor'u bırakmış hop orada hemen hatır, gönül işi ile hoca olursa zaten biz bu adamların öğrettiklerinden, iyi futbolcu beklemeyelim. altyapıyı hala birileri iş bulsun da para kazansın mantığıyla yönettiğimiz sürece bir bok olmaz. verelim u15'i zaten çoluk çocuk aman ne güzel. sonra vay efendim niye altyapı yok diye söylenir bu kişiler.
futbolcu adayı : valla belki ağır olacak ama ben direkt ilk iş olarak, zeka testlerine sokarım. isterse 10 tane frikikten gol atsın, onu yapsın şunu yapsın. ilk iş zeka testi kardeşim. götüreceksi a'dan z'ye bir güzel taratacaksın çocuğu. zeki adam alacaksın takıma, yetenekli değil. yetenek var ama zeka yoksa kendi kendine o yeteneğini bitiriyor zaten. adam zekiyse ama oynadığı oyunla hallediyor işi.
anlaşacaksın 5-6 tane özel okulla, vereceksin çocukları bir güzel.14 yaşına kadar çocuğa futboldan çok mental eğitim vereceksin. bizdeki çocukların hepsi dar düşündüğünden bir bok yapamıyor. ufku yok çocuğun.
artı olarak : kulüpler bu çocukları, sıklıkla yurtdışına özel maçlara götürmeli. ülke içinde onla, bunla değil. anlaş takımlarla, yurtdışında hazırlık maçları düzenle. görsünler çocuklar diğer yaşıtlarını.onların ne yapabildiğini. bizde bir mantık var, yabancı olunca sanki onlar üstün ırkmış gibi. sen bu düşünceyi daha 14 yaşlarında attır bu çocukların kafasından. çocuk yaş bir de kıskançlığın, imrenmenin en fazla olduğu yaş. imrensin çocuk, özensin oralar buradan daha iyiyse, onlar bizden daha imkana sahipse. özensin, kafasında yer etsin ki ona göre bakış açısı olsun. istanbul'daki bir çocuğu sen aydın'a götürme mesela.
ve bizler : 22 yaşındaki bir adama genç dediğimiz bir sürece bizden de bir bok olmaz. çocuklara çoğu aile potansiyel "para" muamelesi yapıyor. futbolcuyum denilince hemen ilk iş "ooo parayı götüreceksin" mantığıyla yaklaştığımız sürece, çocuğun kafasına "para para para" diye işlediğimiz sürece o çocuktan bir şey beklemeyelim. sabır desen, bizim ülke onun ne olduğunu bilmez. anlayış desen, "o ne?" deriz.