4134
galatasaray'ımızın dünyaca ünlü çaptan düşmüş forveti.
çaptan düşmüş diyorum ki çünkü hepimizin, tüm futbolseverlerin bildiği bir drogba maçı domine eder. edemese de en azından gelişen sınırlı sayıdaki hücumlarda maksimumunu verir. katkı yapmıyor demiyorum, elbette ki katkı yapıyor ama çok sınırlı sayıda. ben kendi adıma maçlarda 25-30 dakika katkı veren ve verdiği bu kısıtlı katkı için çok mühim olan yabancı kontenjanını işgal eden ve de gayet de güzel para alan kariyerli ve yaşlı bir oyuncu yerine genç, dinamik, başarıya aç ve sahadaki performansını çok daha uzun süreler boyunca koruyabilen bir oyuncu tercih ederim.
işin başka boyutları da var tabii ki. mesela drogba bir markadır ve bu markasıyla galatasaray'ın marka gücüne de güç katıyor kuşkusuz. ama kendisinin bu gücünü kullanmaya çalışırken sahada kendisi yerine daha etkili birini kullanma şansını teperek takımımızı sınırlı performansa mahkum ediyor sonucunda takım halinde başarısız olup dönüp dolaşarak dolaylı yoldan marka değerimize, caydırıcılığımıza zarar veriyoruz.
misal kendisiyle yolları ayırdık, ilk 11 için yabancı kontenjanımıza bir açık kazandırıyoruz. bununla ne mi yapabiliriz yine bir yabancı forvet oyuncusu alabiliriz. lacina traore mesela. yine drogba ile benzer özellikler ama bu sefer genç ve dinamik. tamam boş ver forveti ben şahsen beğenmedim burak yılmaz'a da tamam diyorum e gidelim adam gibi bir sol bek alalım mesela. bunlar hep yapılabilecek şeyler.
ve de eklemek istiyorum drogba için uzun zamandır bu düşüncelere sahibim, mağlubiyetle ilgi alakası yoktur ki çok da güzel bir asistle katkı verdi ama yine oyunun geri kalanında yok denecek kadar kabuğuna çekilmiş ve etkisizdi.
çaptan düşmüş diyorum ki çünkü hepimizin, tüm futbolseverlerin bildiği bir drogba maçı domine eder. edemese de en azından gelişen sınırlı sayıdaki hücumlarda maksimumunu verir. katkı yapmıyor demiyorum, elbette ki katkı yapıyor ama çok sınırlı sayıda. ben kendi adıma maçlarda 25-30 dakika katkı veren ve verdiği bu kısıtlı katkı için çok mühim olan yabancı kontenjanını işgal eden ve de gayet de güzel para alan kariyerli ve yaşlı bir oyuncu yerine genç, dinamik, başarıya aç ve sahadaki performansını çok daha uzun süreler boyunca koruyabilen bir oyuncu tercih ederim.
işin başka boyutları da var tabii ki. mesela drogba bir markadır ve bu markasıyla galatasaray'ın marka gücüne de güç katıyor kuşkusuz. ama kendisinin bu gücünü kullanmaya çalışırken sahada kendisi yerine daha etkili birini kullanma şansını teperek takımımızı sınırlı performansa mahkum ediyor sonucunda takım halinde başarısız olup dönüp dolaşarak dolaylı yoldan marka değerimize, caydırıcılığımıza zarar veriyoruz.
misal kendisiyle yolları ayırdık, ilk 11 için yabancı kontenjanımıza bir açık kazandırıyoruz. bununla ne mi yapabiliriz yine bir yabancı forvet oyuncusu alabiliriz. lacina traore mesela. yine drogba ile benzer özellikler ama bu sefer genç ve dinamik. tamam boş ver forveti ben şahsen beğenmedim burak yılmaz'a da tamam diyorum e gidelim adam gibi bir sol bek alalım mesela. bunlar hep yapılabilecek şeyler.
ve de eklemek istiyorum drogba için uzun zamandır bu düşüncelere sahibim, mağlubiyetle ilgi alakası yoktur ki çok da güzel bir asistle katkı verdi ama yine oyunun geri kalanında yok denecek kadar kabuğuna çekilmiş ve etkisizdi.