gökhan zan

galatasaray takımında kafa topuna iyi çıkan, yerini kaybetmeden oynayan tek defans oyuncusu. defans oyuncusunda çeviklik, hız, topu oyuna sokma beceresi falan hep fantezi. bunlardan sadece topu oyuna sokma becerisi gerekli, ancak o da defans oyuncusunda aranacak ilk özellik değil. 2011-2012 sezonunda ujfalusi-semih ikilisiyle birlikte son yılların en iyi defans ikilisine sahiptik. semih süpürücü, ujfalusi ise iyi pozisyon alan, kafa toplarında güçlü, savaşçı yapıda bir defans oyuncusuydu. ideal ikiliydiler bence. topu oyuna çok aman aman sokmazlardı ancak birbirlerini çok iyi tamamlarlardı. yine bir dönem tomas-song ikilisini hatırlıyorum. tomas çok aman aman iyi bir defans oyuncusu değildi, hatta son derece vasat bir adamdı ama işte bu ikili yine birbirlerini çok iyi tamamlardı ve galatasaray'ın stoper bölgesinin en iyi olduğu zamanlardan biriydi. ne zaman ne oldu da bizim iki tane atletik defans oyuncusuyla oynama ihtiyacımız ortaya çıktı anlayamıyorum. modern futbol falan desen arsenal'e bakıyorum mertesacker, chelsea'ye bakıyorum john terry, manchester united'a bakıyorum vidic, barcelona'da pique oynuyor. galiba kendi kendimize ihtiyaç uyduruyoruz, yine avrupa'ya benzeyeceğim derken saçmalıyoruz ve beklerin formsuzluğu da eklenince ortaya son iki senedir bir defans saçmalığı çıkıyor. uzun boylu, kuvvetli, iyi pozisyon alan, savaşçı ve lider özellikli bir defans oyuncusu alana kadar bence gökhan zan'dan olabildiğince çok faydalanmaya bakmalıyız.

edit: ekleme yapmadan geçemeyeceğim. senin iki senedir aldığın defans oyuncuları dan ve chedjou saçma sapan pozisyon hataları yapıyor, kartlar görüyor, olmayacak penaltılar yaptırıp goller yediriyor ve kafa topu alamıyor, ancak sen hala gelmiş gökhan zan'ın topu oyuna sokmadaki zayıflığını konuşuyorsun dilo.