6043
top class bir futbolcudur. yani mevkisindeki futbolcular arasında bir sıralama yapılsa en üst kademeye yazılır. 2010 dünya kupası ve 2009 konfederasyonlar kupası'nda brezilya milli takımının taktik tahtasına orta sahanın göbeğine ilk ismi yazılan kişi olması buna kanıttır.
ama tek kanıt yetmez biraz açalım.
gününde arda, gününde fernandes, gününde sow vardır. ama melo için böyle bir şey söz konusu değildir. felipe melo oynadığı 40 maçın 39'unda ortalamanın üstünde performans verir.
defansın arasına girer, özgüveniyle topu dikine kusursuz sokar. önde pres yapan takımlara karşı orta sahanın defansif tarafından dikine koşularla presi kırar. oyunun sıkıştığı anlarda attığı adrese teslim diyagonel paslarla oyunu rahatlatır ki bu konuda avrupanın sayılı isimlerinden.
boy olarak ortalamanın üstündedir, çok iyi sıçrar hücumda da savunmada da hava hakimiyeti vardır. özellikle duran toplarda alan savunması yapan bir takım olduğumuzu düşünürsek melo alan savunmasının en önemli parçası olan ön direkte topu en iyi karşılayan oyunculardan biridir.insiyatif almaktan kaçınmaz. en zor zamanda penaltı olduğunda topun başına gider, yüzdeli penaltı atar. kaçırsa da fark etmez, bir daha penaltı olsa yine topun başına o gider.
orta sahada çok top çalar, orta sahada ilk pres durağını da oluşturabilir son pres durağını da. bu zamana kadar ülkemize gelen ön liberolardan farklı olarak top tekniği çok yüksektir. ülkemizde mahallede oynanan maçlarda bile top sürmesini biraz bilen çocuğun eli belinde rakip kale önünde beklediğini düşünürsek, melo galatasaray için bir şanstır.
iki yönlü oyuncular kıymetlidir. ikisini de ortalama oynarlar. veya selçuk gibi diğer yönü bir adım öne çıkar. ama melo için böyle bir şey söz konusu değildir. melo oyunun iki yönünü de birbirine yakın ve yüksek bir seviyede oynar
felipe melo'yu tabi ki başka futbolcularla kıyaslayabilirsiniz. arada ben de düşünüyorum. carrick mi? xabi alonso mu? melo mu? diye. alper potuk mu? o kim melo'da mı oynuyor :(((
ama tek kanıt yetmez biraz açalım.
gününde arda, gününde fernandes, gününde sow vardır. ama melo için böyle bir şey söz konusu değildir. felipe melo oynadığı 40 maçın 39'unda ortalamanın üstünde performans verir.
defansın arasına girer, özgüveniyle topu dikine kusursuz sokar. önde pres yapan takımlara karşı orta sahanın defansif tarafından dikine koşularla presi kırar. oyunun sıkıştığı anlarda attığı adrese teslim diyagonel paslarla oyunu rahatlatır ki bu konuda avrupanın sayılı isimlerinden.
boy olarak ortalamanın üstündedir, çok iyi sıçrar hücumda da savunmada da hava hakimiyeti vardır. özellikle duran toplarda alan savunması yapan bir takım olduğumuzu düşünürsek melo alan savunmasının en önemli parçası olan ön direkte topu en iyi karşılayan oyunculardan biridir.insiyatif almaktan kaçınmaz. en zor zamanda penaltı olduğunda topun başına gider, yüzdeli penaltı atar. kaçırsa da fark etmez, bir daha penaltı olsa yine topun başına o gider.
orta sahada çok top çalar, orta sahada ilk pres durağını da oluşturabilir son pres durağını da. bu zamana kadar ülkemize gelen ön liberolardan farklı olarak top tekniği çok yüksektir. ülkemizde mahallede oynanan maçlarda bile top sürmesini biraz bilen çocuğun eli belinde rakip kale önünde beklediğini düşünürsek, melo galatasaray için bir şanstır.
iki yönlü oyuncular kıymetlidir. ikisini de ortalama oynarlar. veya selçuk gibi diğer yönü bir adım öne çıkar. ama melo için böyle bir şey söz konusu değildir. melo oyunun iki yönünü de birbirine yakın ve yüksek bir seviyede oynar
felipe melo'yu tabi ki başka futbolcularla kıyaslayabilirsiniz. arada ben de düşünüyorum. carrick mi? xabi alonso mu? melo mu? diye. alper potuk mu? o kim melo'da mı oynuyor :(((
