• 1
    merhaba aynı renklere, armaya aşık olduğumuz insanlar.

    herhangi bir günün, herhangi bir saatinde sözlükte mevcut olan yazarlara bazı sorular sormak istedim.
    bu performans anketi, tamamen bağımsız, tamamen kişisel bir ankettir.
    sözlük yazarlarının kişisel düşüncelerinden, fikirlerinden bilgi edinmek adına yapılmıştır.
    ankette bulunan sorular tamamen galatasaray futbol takımı ile ilgilidir.
    ayırt edici bir durum söz konusu değildir, ne en yakınlara ne en uzaklara dediğim gibi herhangi bir günün kim var bölümüne bakılarak rastgele mesajlar atılmıştır.
    ankete 70 yazar arkadaşım katıldı. hepsine tek tek teşekkür ediyorum. mesaj atmadığım varsa, "ben neden yokum?" demekte haklı ancak demek ki o an kendisi sözlükte değilmiş.
    ya da denk gelmemiştir kusura bakmasın. mesaj gönderip cevap alamadıklarımı da düşünürsek sayının yeterli olduğu kanaatindeyim. gidip de isviçreli bilim adamlarına soracak değildim. değil mi?

    şimdi geçelim anketimize.

    (gbkz: 1. hangi şampiyonluk daha değerli?) diye sordum.

    2011-2012 şampiyonluğu - % 82 oy aldı.
    2012-2013 şampiyonluğu - % 10 oy aldı.
    süper kupalar - %8 oy aldı.

    dikkat çekici yorumlar:

    disturbed: 2011 - 2012 şampiyonluğu süper final ile bitmesi ve sezon boyunca çok güzel top oynamamız daha değerli kılıyor.
    keep calm and fatih terim: 2011-2012 şampiyonluğu. tff'nin oyunlarını bozduk.
    mikrobik aygit: en değerli zafer 2011-2012 şampiyonluğu. "kümede kal galatasaray" diyenlere cevabın verildiği, şikecilerin tek tek (hem de ikişer kez) tokatlandığı müthiş bir sezondu.

    (gbkz: 2. en çok sevindiğiniz galibiyet?) diye sordum.

    sırasıyla;

    * galatasaray orduspor *
    * schalke galatasaray *
    * galatasaray real madrid *
    * galatasaray fenerbahçe *

    geçen sezonun oyuncusu kim? diye sordum.

    burak yılmaz açık ara 1. sırada.
    didier drogba, felipe melo, selçuk inan çoğunlukla gelen diğer cevaplar...

    (gbkz: hangi taktik diziliş daha memnun ediyor seni?) diye sordum.

    sözlük yazarlarımızın geneli 4-2-3-1 dizilişini istiyor. drogba'yı tek forvet olarak görmeyi arzu ediyorlar.
    4-4-2 isteyenlerin sayısı da hatrı sayılır derecede. fatih terim'in bu sezon başında denediği 4-3-1-2 ise yazarların en memnun olmadıkları diziliş.

    örneğin;

    hamide: 4-2-3-1 tabi yabancı sınırı olmadan akan kanatlar ile birlikte. burak yılmaz ile değil.
    jesus of suburbia: iyi kurgulanmış ve takımın formda olduğu 4-4-2
    aziz matta: diziliş önemli değil, önemli olan nasıl işlediği

    (gbkz: amrabat adam olur mu?) diye sordum.

    genel görüş amrabat'ın iyi bir kumaşı olduğunu ancak verilen paraya değmeyeceğini düşünüyor. örneğin;

    fatihyildiz: yaşı 26 ve mental olarak çok zayıf, pek sanmıyorum.
    ariza pokemon: ben hâlâ amrabata dilenenlerdenim:-)
    djfaer: olmasını çok isterim ama bu saatten sonra zor gibi
    marla: ben amrabat’ı beğeniyordum ve ondan çok umutluydum ama beklentilerimi karşılamadı. son zamanlarda da iyi değil durumu ama tamamen umudumu kesmedim. hala bize yararı dokunabileceğimi hissediyorum.

    (gbkz: elmander'i özledin mi?) diye sordum.

    elmander'i özlemeyen bir-iki kişi var. eminim onların düşüncesi de sadece performansa bağlı. kabul etmek gerekir ki elmander kendisinden alınacak verim düşünüldüğü için kadroda yer bulamadı.
    bunun dışında elmander çok özlenen, çok sevilen bir futbolcu. sözlük yazarlarının neredeyse tamamı kendisini şimdiden özlemiş... örneğin;

    huluyalgin: "hem de nasıl" diye tanımlıyor elmander'e olan özlemini.
    t a a r a b t: "elmander'i özledim." diyor. ve derinden bir "off" çekiyor.
    halim abi: "elmander'i pek özlemedim. şimdiki formasyonda onun pek yeri yoktu zaten." şeklinde yorumlamış. yukarıda bahsettiğim gibi belirtilen görüş tamamen formasyon ve sistemle alakalı.
    1senvardin: "2011-2012'deki elmanderi kimyeye değişmem." demiş.
    dag basini neyleyim: elmander'i karakter olarak çok çok özledim, ancak şu anki haliyle ne yazık ki galatasaray'da oynayamaz.

    (gbkz: necati takımda kalmalı mıydı?) diye sordum.

    sözlük yazarları bu konuda neredeyse tamamen ayrılıyor. yaklaşık olarak bir ortalama görüş var. o da yabancı sınırı. necati'nin takımda kalmasını isteyen görüşler bunu yabancı sınırı yüzünden istediklerini belirtiyorlar.
    necati'nin verimsiz olacağını düşünen yazarlar da düşünmeyenlere eşit sayıda.

    akatreil: "yabancı kısıtlaması bu kadar sert değildi gönderildiğinde. normal bu yüzden gönderilmesi." şeklinde yorumlamış.
    bhdrmcmv: "necati giderken kalsın derdim ama bugünden bakınca, kendisine adına iyi olmuş. yoksa bu taraftar onu çok kırardı." diyor.
    be cool: kalsa iyiydi ama kendisi girmek istedi zaten saçları hariç çok severdim necati'yi

    (gbkz: eray iyi kaleci olur mu?) diye sordum.

    bunu kopenhag deplasmanı öncesi sordum. bunu belirteyim. görüşler genelde olumlu yönde.

    bideburdanyak: "kendini çok ama çok geliştirmesi lazım. sonuçta muslera takımın 1. kalecisi ama neden olmasın. kumaşı iyi kaleci. daha başarılı daha iyi kaleci olacaktır."
    c13: "olsa da bizde kaleyi devralamaz yedek kalır." demiş. muslera'nın takımda kalacağını öngörerek bunu söylüyor.
    baranakcok: "eray'dan umutluyum" diyen çoğu yazardan biri.
    rahmetli baskan kennedy: eray da kendini heba edenlerden biri olacak

    (gbkz: emre çolak'tan ümidin var mı?) diye sordum.

    emre çolak hakkındaki görüşlerde, yaklaşık %65'lik bir kesim umutlu geri kalan kısım ise genellikle çok umutsuz. yani emre çolak'tan beklentisi olan yazarlar çok büyük beklentilere sahip.
    emre çolak hakkında olumsuz düşünenler ise emre çolak'tan hiç verim alınamayacağını düşünüyor. bu düşüncenin ortası mevcut değil.

    lionboy: "kendine bağlı ama bu kafayla ı ıh." demiş. genel görüşe yakın bir görüş.
    thebeastlorikcana: "emre çolak tan ümidi olan dünyanın en iyimser insanıdır. olacağı varsa da olmasın. aydın patlasın, emre yeter ki süre almasın." diyor.
    atimen: kendini geliştirebileceğini sanmıyorum bu kafayla. türk olduğu için rotasyonda kalır.
    kalyan: arda gibi kiralık gönderilmeli emre çolak. o zaman bir kıpırdama olabilir.

    (gbkz: fatih terim - ünal aysal gerilimi hakkında kim haklı?) diye sordum.

    sözlük yazarları bu konuda da çok farklı görüşlere sahip. bu konuda farklı yorumlar var ve yorumların tamamı çok ilginç.
    bir yazar %100 fatih terim'i haklı bulurken, bir yazar %100 ünal aysal haklı diyor. bir yazarsa bu olaya bakmaksızın mancini'nin gelmesinden memnun ve o'na güveniyor.

    17 kişi "fatih hoca görevi zaten bırakacaktı, sebebi bu oldu."
    15 kişi "her şeye rağmen olumlu buluyorum, iyi ki mancini geldi."
    10 kişi "ünal aysal resmen hocayı göndermek için çalıştı."
    10 kişi "fatih terim direnirim demişti, direnmeliydi."
    4 kişi "hepsi bülent tulun'un yüzünden."

    dedi. diğer sözlük yazarları ise çoğunlukla yönetimi ve fatih terim'i haksız buluyor. en çok zarar görenin galatasarayolduğunu düşünüyor.

    yorum sizin...

    katılan tüm yazar arkadaşlara çok çok teşekkürler. umarım faydalı olmuştur.
App Store'dan indirin Google Play'den alın