• 100
    macı statta izlemiş biri olarak söyleyebilirimki ,futbol izleme zevkimi öldürmüş bir maçtır. bu yüzden kronik mağdur * *olarak bu durumdan şikayetçiyim. maçın ilk yarısı tek bir posizyonumuz bile yoktu. uçan aslan* oyundan erken çıkmasa belki farklı bir maç izleyebilirdik.sarı kunduzumuz * hatalı bir gol yedi. canı sağolsun. statta onun ıslıklandığı söyleniyor ,vallahi billahi onu ıslıklamadık. nerden çıktı bu söylenti. organize bir atağımız bile olmadı. burak'ın kaçıracağı ve ıslıklanacağı bir pozisyon bile yoktu. düşünün artık. sarı kunduzumuz maçı uzun toplarla kuruyor ,topu defans oyuncularıyla çok fazla başlatmıyor. adam haklı. topu defans oyuncuları verince ,defans oyuncuları bir sende ,bir bende oynuyorlar. dany oynayınca çok eleştiriyorsunuz pimi çekilmiş el bombası diye. bırakın bu ihale onun üzerinde kalsın. o olmasa onun boşluğunu dolduran mutlaka oluyor.* *. o hiç olmasa izlemekten zevk almadığımız maçta ,onun sayesinde adrenalimiz yükseliyor. ilk yarıya 4 dakika uzatma kondu. uzatmaların son dakikasında aklımda geçenler " tanrım ya ,şu fenerbahçeye uzatma dakilarında verdiğin gol atma balı, fenerbahçe balını birazda bize bulaştır" aynen bunlar. ve drogba yazdı.. golü drogba değil ben attırdım. böyle biline..

    ikinci yarı birinci yarıya göre daha iyiydik. ama öyle fazla iyi değildik. aklımda kalan posizyonlar burakın kafası, ilk kornerimiz olması muhtemel korner atışında direkten dönen top. başka posizyonda aklıma gelmiyor. ikinci yarı oyuna aydın girince aklımdan geçenler " yine konya maçı, şampiyonluğu getiren maç. acaba bu maçtada aynı şeyler olur mu? yine aydın'ı konuşurmuyuz. yine şampiyonluğun işareti olabilir mi." .aynen bunları düşündüm. sağolsun aydın beni, bizi yanıltmadı. golümüzü yazdık. yeni bir hastalığımız olmuş. tüm topları kanatlara atmak, kanatlardan tekrar ortaya. allahın bir kulu ortadan gitmeyi düşünmüyor. gözler bu posizyonlarda brumayı aradı. vur deyince öldürmeye başlamışlar. 1,5 yıldır bu sözlükte yazarım. hiç bir oyuncumuz aleyhine bir kelam etmedim ama şunu rahatlıkla söyleyebilirimki sabri'in bu takımda işi yok. hem oyun olarak, hem karekter olarak. çok lakayıt bir tutumu vardı. kendisini karikatür kahramanı sanıyor galiba.. eskiden gazetelerde futbolculara yıldız verilirdi, belki hala veriliyor. internet çıktı mertlik bozuldu sonuçta. şöyle belki bir yıldız vereceğimiz oyuncu melo olabilir. birde sarı kunduz. oda maçtan kopmadığı için. puan olarak çok önemli bir maçı önemsemediler ,yada ben tribünde bunu hissedemedim.
    maçın hakemi centilmen ama iyi bir hakem değildi. tribünden bizim bir çok faul posizyonunu es geçti gibi geldi.

    özün kısacı bu maçın bana düşündürdükleri, günahım kadar sevmem ama biraz hıncal vari olacak ,fenerbahçe bu galatasaraya çakar..

    bir lafta taraftara yada içinde bulunduğum taraftar grubuna. maçı pegasus alt tribünde izledim. sağolsun alt,üste ve üst alta bakarak bir 90 daksan dakikayı tazarühat yaparak geçirdi. ,maçla ilgilenen bir taraftar göremedim. maçta yenik durumdayız. ortada galatasaray adına bir takım yok ama adamların keyfi yerinde. bir ben haydi,haydi diyorum. abartmıyorum. herkes 15 dakika şöhret olur psikolojini burada tatmin ediyorlar gibi geldi. taraftar dediğin 90 dakika maçın içinde olarak takımı destekler. takımla ayrı telden çalmaz. hakemlerin neden arenada galatasarayı bu kadar ince ince kıydığı anlaşılıyor.
App Store'dan indirin Google Play'den alın