• 66
    son olaylardan sonra her şeyden soğumuş olmama rağmen yine de galatasaray arması çekiyor insanı, kafa yoruyoruz ister istemez. yani yaşananlar sezon başında falan olsa, hadi planlı bir şeymiş, aysal'ın vardır bir bildiği diyip bir nebze kabul edilebilirdi de, plansız programsız olmak sinir bozuyor. şurada juve maçına günler kala uğraştığımız şeylere bak, böyle mi hayaller kuruyorduk taraftar olarak.. açıkçası aysal'ın da bu kadar plansız olmasını, beşiktaş ve fenerbahçe'nin durumuna bağlıyorum, yoksa o da bu büyük kararı rahat alamazdı. nasılsa önümüzdeki yıl için şampiyonlar ligini her türlü garantileriz mantığında, şampiyonluğu da bu yılki avrupa macerasını da( zor grup ve hezimet başlangıç yüzünden) bir kenara bıraktı. yerel başarıda zaten gözümüz yok, önemli olan şampiyonlar ligine gidebilmek ve o da cepte, beşiktaş ve fenerin ardından 3. olsak bile gidiyoruz, bunu da her türlü sağlayacak kapasitemiz var zaten. adamın mantığı bu olabilir, yani düşünüp bunu bulabiliyorum sadece. geçtiğimiz sene gruptan çıkmak başarıydı bizim için, schalke ile eşleşince bir tur daha geçme şansımız yüksek diye apar topar drogba-sneijder alındı, bunlar hep aysal'ın uzun vadeli planlar içinde senelik de düşündüğünün göstergesi, bu yıl umut görse ona göre davranırdı, ama cebe attı şu an her şeyi.

    madem bu sezonu böyle geçiştireceğiz, ben de hiç yabancı antrenörle falan uğraşmayalım isterim. yeni gelecek adam 6+0+4 e alışana kadar zaten hükmen maç falan kaybederiz arada, o yüzden getirelim bir sportif direktör başa, drogba'yı da oyuncu-menajer yapalım da değişik bir heyecan olsun, tutmazsa sezon sonu genç bir hoca getirir sportif direktörümüz. yani taraftarın sinirini geçirecek en mantıklı alternatif bu duruyor, diğeri hagi ama onla da aynı şeyleri yaşamanın hiç bir manası yok.
App Store'dan indirin Google Play'den alın