8
eksik bir oneridir. tek futbolcu uzerine sistem kurmak icin futbolcunun hagi gibi eski usul sanatci futbolculardan olmasi gerekir ve bunun dogru islemesi icin de hagi gibi baskin ve hirsli olmasi gerekir. ki bu yontemle de en fazla iki-uc sene ust uste sampiyon olursun ancak oyun hizin ve mentaliten tek bir futbolcuya bagli oldugu icin sampiyonlar liginde gruplardan cikmakta zorlanirsin.(96-99) sonra takim olarak 'o' futbolcunun hizina ve aklina ayak uydurmaya baslarsin ve yeni bir sistem olusur -takim kimyasinin yarattigi bir seydir bu- ve basari gelir(2000).
sneijder o kadar baskin bir futbolcu degil ve eski usul "sanatci" futbolculardan da degil. yine de onunla oynamak daha kolay gerceklestirilebilir. bu oneriyi su sekilde dogrulayabiliriz; "sneijder'in (dolayli yoldan drogba'nin) futbol hiziyla oynamak.
galatasaray'dan gecen seneki bayern'in oynadigi pas hizi yuksek ve belki de tarihin en hizli (kesinlikle en iyi) "transition" futbolunu beklemiyorum. cunku tanjevic'in turk milli basketbol takimiyla yugoslav ekolu ince uzun teknik oyunculari arayisi gibi yersiz olacaktir. turk futbolcusunun ezberi ve vucut yapisi buna izin vermez kisacasi. ancak fatih terim'in 2011'de geldiginde bahsettigi ve agzimizin suyunun akmasina sebep olan 3-5-2'yi tersten oynamayi ongoren sistemi icin hiz ve yer degistirme (belki tam bir transition degil ama efsanevi milan macini hatirlayin bize uefa yolunu acan) elzemdir. sadece bunun icin ugrassa bile, yani pas hizini ve yer degistirmeyi defanstan baslayarak dizilis gozetmeksizin yaparsa galatasaray, sneijder her mac sonu macin adami secilir. bunun birinci sarti oyunu melo'nun degil selcuk'un kurmasi. burada hatirlanmasi gereken bir diger guzel hatira ise suat kaya. turkiye tarihinin pas hizi en yuksek ve en caliskan on liberosu suat kaya'nin (kendisine sadece on libero demeye icim elvermiyor, suan takimda olsa da deep lying playmaker nasil olur bir gorseydi yeni nesil diyorum bazen) yari hiziyla bile topu ileri tasisa selcuk, dogru yolda bir adim atmis oluruz. ikincil sart beklerin cizgi uzerinde bindirme yapmayi ogrenmesi. eger riera'nin bindirme yaptigini dusunuyorsaniz ya da ergun'un zamaninda sol bek oynarken iyi bindirmeler yaptigini, hakan unsal'in iyi zamanina buyuk hakaret etmis olursunuz. diger bir onemli nokta ise orta saha ve forvet hattinin gecis futboluna uygun yer degistirmeyi becerebilmesi. bizim takimda kimse bir digeri icin pas istasyonu olmayi bile beceremezken, mac icinde bir tane bile verkac olmazken (biz lisede mahalle macinda bile ilk yapmayi denedigimiz ofansif strateji verkacti -ki biz ona arif-hakan yapmak derdik, mazi icimde yaradir) takimdan suan bunu beklemek ne kadar dogru, sneijder ne kadar ise yarar gercekten bilmiyorum. elimizde atil duran o kadar buyuk bir potansiyel var ki, kimseyi kotulemek de istemiyorum. suc ne etliye ne sutluye bisiy yapmayalim, herkes kardes kardes oynasin illa bir sey olur mantigi. birilerini ve bazi seyleri feda etmemiz gerekiyor takim kimyasi olusturup kompakt bir guc elde etmek ve bunu dogru yonlendirmek icin.
sneijder o kadar baskin bir futbolcu degil ve eski usul "sanatci" futbolculardan da degil. yine de onunla oynamak daha kolay gerceklestirilebilir. bu oneriyi su sekilde dogrulayabiliriz; "sneijder'in (dolayli yoldan drogba'nin) futbol hiziyla oynamak.
galatasaray'dan gecen seneki bayern'in oynadigi pas hizi yuksek ve belki de tarihin en hizli (kesinlikle en iyi) "transition" futbolunu beklemiyorum. cunku tanjevic'in turk milli basketbol takimiyla yugoslav ekolu ince uzun teknik oyunculari arayisi gibi yersiz olacaktir. turk futbolcusunun ezberi ve vucut yapisi buna izin vermez kisacasi. ancak fatih terim'in 2011'de geldiginde bahsettigi ve agzimizin suyunun akmasina sebep olan 3-5-2'yi tersten oynamayi ongoren sistemi icin hiz ve yer degistirme (belki tam bir transition degil ama efsanevi milan macini hatirlayin bize uefa yolunu acan) elzemdir. sadece bunun icin ugrassa bile, yani pas hizini ve yer degistirmeyi defanstan baslayarak dizilis gozetmeksizin yaparsa galatasaray, sneijder her mac sonu macin adami secilir. bunun birinci sarti oyunu melo'nun degil selcuk'un kurmasi. burada hatirlanmasi gereken bir diger guzel hatira ise suat kaya. turkiye tarihinin pas hizi en yuksek ve en caliskan on liberosu suat kaya'nin (kendisine sadece on libero demeye icim elvermiyor, suan takimda olsa da deep lying playmaker nasil olur bir gorseydi yeni nesil diyorum bazen) yari hiziyla bile topu ileri tasisa selcuk, dogru yolda bir adim atmis oluruz. ikincil sart beklerin cizgi uzerinde bindirme yapmayi ogrenmesi. eger riera'nin bindirme yaptigini dusunuyorsaniz ya da ergun'un zamaninda sol bek oynarken iyi bindirmeler yaptigini, hakan unsal'in iyi zamanina buyuk hakaret etmis olursunuz. diger bir onemli nokta ise orta saha ve forvet hattinin gecis futboluna uygun yer degistirmeyi becerebilmesi. bizim takimda kimse bir digeri icin pas istasyonu olmayi bile beceremezken, mac icinde bir tane bile verkac olmazken (biz lisede mahalle macinda bile ilk yapmayi denedigimiz ofansif strateji verkacti -ki biz ona arif-hakan yapmak derdik, mazi icimde yaradir) takimdan suan bunu beklemek ne kadar dogru, sneijder ne kadar ise yarar gercekten bilmiyorum. elimizde atil duran o kadar buyuk bir potansiyel var ki, kimseyi kotulemek de istemiyorum. suc ne etliye ne sutluye bisiy yapmayalim, herkes kardes kardes oynasin illa bir sey olur mantigi. birilerini ve bazi seyleri feda etmemiz gerekiyor takim kimyasi olusturup kompakt bir guc elde etmek ve bunu dogru yonlendirmek icin.
