3598
gözlerim mi bozuldu, yanlış mı okuyorum bilemedim ama bazı arkadaşlar kendisini "kötü oynuyor" diye nitelendirip eleştirmişler. 17 eylül 2013 galatasaray real madrid maçı'nda onun oyunda olduğu sürede, takım savunmamızın ne denli üst düzeyde olduğunu görmediler sanırım. evet kendisi forvet oyuncusu, ama öyle bir pozisyon bilgisi var ki kendisinde, riera'nın korner dönüşü ters kanatta kaldığını görüp, 50 metre depar atıp sol beke geçti kendisi. keza aynı maçta melo'nun kaleciden dönen kafa vuruşlarının bir tanesinin öncesinde, ramos'un 3 metre ötesinden koşmaya başlayıp, önüne geçip serbest vuruş aldırmayı başarmıştır. ortada pozisyon yok iken, melo yüzde yüzlük gol pozisyonuna girmiştir. bunlar oyunun iki yönünü de oynadığını göstermesi açısından aklıma gelen ilk şeyler. yine real madrid'in duran toptan attığı golde de savunmada olsaydı, 5 tane adamımız aynı bölgede toplanıp diğer oyuncuları boş bırakmazdı. hülasa, o kadar faydası var ki, ne burak, ne umut, ne selçuk, ne sneijder, ne umut, ne de bir başkası, kendisi kadar komple oynamıyor futbolu. forvet oyuncusunun esas işi gol atmak değil midir diye soracak olanlar olursa da, bu kadar farklı işi bir arada yaptıktan sonra golü de burak yılmaz'ın atması gerekiyor. burada formsuz olan drogba değil, burak. he ayrıca bu adam maç içinde ne zaman sıkışsak ve gole ihtiyaç duysak, ya atıyor, ya da attırıyor. geçen seneki akhisar maçı, süper kupadaki fenerbahçe maçı ve geçen haftaki antalya maçları bunun en güzel örnekleri. diyeceğim şu ki, drogba benim görebildiğim kadarıyla sahaya salt gol atmak için çıkan bir oyuncu değil ve onu bu kadar büyük ve değişilmez kılan da bu özelliği zaten. kendisi ve melo gibi 2 tane daha oyuncumuz olsaydı, buradaki kastım kalite anlamında değil, isteklilik anlamında, takımımız bu kötü duruma düşmezdi.