aydın yılmaz

baştan rengimi belli edeyim: aydın'ı çok seven biri değilim. emek verme meselesine de girmeyeceğim zira az ya da çok performansına göre karşılığını alıyor futbolcular. aydın galatasaray'ın altyapıdan yetişmiş futbolcusu. sabri de emre de arda da öyle. aydın iyi orta yapabiliyor ve hangi 23-25 kişilik takımda yer alırsa alsın takımın en hızlısı o. bu özelliklerinden başka ne yazabiliyoruz? pek birşey yok. ancak bunlar bizim görebildiklerimiz/duyduklarımız. aydın verilen şansları çok iyi kullanamadı çoğu zaman. beklenen patlamayı da yapamadı. kimse hiç bir zaman ilk 11'e ismini yazmadı. aydın düzenli forma giyseydi/giyebilseydi bir mehmet güven olabilirdi ya da bir erman kılıç. belki de onun potansiyeli bu, bu kadar. galatasaray'ın hiç bir zaman ilk 11 oyuncusu olabilecek biri değil ancak bir anadolu takımında bir mehmet güven olup, saygı duyulacak bir futbolcu olabilirdi. belki de hala olabilir.

sorun aydın da değil kanımca sorun; arda gibi standardın üzerinde, sabri gibi ismini ilk 11'e yazdığında acaba derdirtmeyecek, devamlılığı olan futbolcuyu yetiştirmek, a takıma monte edebilmek. bu her altyapıdan yetişen futbolcu için mümkün olamayacağına göre aydın'ı da bu çerçevede değerlendirip, sözleşme bitimi sonrası yolları ayırmak doğrusuydu ya da zamanında takas veya satış yöntemleri düşünülmeliydi ama eminim ki bunları yönetim ve teknik idari departman düşünmüştür.

işin bir de şu boyutu var. anadolu kulüpleri birbirlerinden futbolcu satın almak istese herkes ağzını 2m avrodan açıyor. bu takım üç büyükler olunca rakam 5-6 milyon avro. öte yandan kaliteli türk futbolcu sayısı da ortada. bu noktada aydın'a bir de bu açıdan bakmakta yarar var.

eğer aydın'ın potansiyeli bir mehmet güven ya da erman kılıç ise, mevcut türk oyuncuları arasında da gayet değerli bir adam haline geliyor aydın yılmaz.

bir başka deyişle koyunun olmadığı yerdeki keçi denebilir kendisine. tanım da bu olsun.

edit: 3. cümle anlatım bozukluğu