272
atılan twit saçmadır, hatalıdır. buna diyecek bir şey yok. ancak yaşananların verdiği bir heyecan anında, adminin böyle bir refleks gösterdiği açıkça ortada. ne kadar kızsam da, bunu bir hata olarak kabul edebiliyorum.
öte yandan, ortada galatasaraylılık sorgulatacak hiçbir şey yoktur. bu yalnızca galatasaraylıların bir kısmını(büyük bir kısmını!) ötekileştirmeye meyilli olan zavallıların yapacağı bir şeydir. tekyumruk her zaman taraftır, g.saray'dan yana olmuştur. kalkınma sürecimizde, bize yönelik düşmanlığın iyice körüklendiği dönemde en belirgin, en net tavrı koyan gruptur. (bkz: rantınız batsın) deme cürretine sahiptirler, (bkz: bilmediğimiz tek oyun masa başı oyunları) pankartıyla aziz'in fedailerine en güzel cevabı vermişlerdir. (bkz: haramilerin saltanatını yıkacağız) çalışmasıyla, yine binlerce g.saraylının yüreğinden geçenleri yansıtmışlardır. şikeye dair tutumları nedeniyle fenerbahçe'nin sol açık grubuyla münakaşaya girmişlerdir. sürecin başından beri e-bilet'e karşı duyarlılık yaratmaya çalışmaktadırlar.
kurulduğu 2005 yılından beri, sami yen'de yalnızca g.saray sevgisinden dolayı bulunmaktadırlar. ortada kuşkulanacak, niyet okuyacak bir durum yok zaten ya, bazılarının bitmek bilmeyen düşmanlığı tribün tarihimize azıcık aşina olanlar için garipsenemeyecek bir durumdur. evet, tekyumruk faşizme karşıdır, bu duruşundan hiçbir zaman taviz vermeyecektir. bütün g.saraylılar ülkücü, milliyetçi, liberal ya da muhafazakar olmak zorunda değildir. yapılan kıyıma karşı söz söylemek, caniliğe karşı durmak g.saraylılık değerleriyle çelişmez. taraftarlık futbolu hayatın yerine koymayı, yaşananlar karşısında üç maymunu oynamayı gerektirmez. bunları hepimiz biliyoruz aslında ama bazılarımızın kabullenemeyeceği bir şey daha var. tekyumruk aynı zamanda tribünlerde de özgür bir ortamı savunmaktadır. bu mentaliteyle hareket ederek bağımsızlığını koruyabilmiştir. başkalarının güdümüyle iş yapmaz, her koşulda taraftarın özgün konumunu savunur. ister istemez bu duruşundan dolayı sembol haline gelmiştir. g.saraylılığı kendi mülküne geçiren, tribünleri tek başına sahiplenen zihniyeti asla kabul etmez.
dolayısıyla bu guruba hoşgörü ile yaklaşmak eski alışkanlıklardan vazgeçmeyi gerektirir. yapmamız gereken ikide bir niyet okumak değil, tribünleri olduğu gibi, bütün çeşitliliği ve zenginliğiyle birlikte benimsemektir. samimiyetsiz olanları zaman açık edecektir, öyle de oluyor zaten!
öte yandan, ortada galatasaraylılık sorgulatacak hiçbir şey yoktur. bu yalnızca galatasaraylıların bir kısmını(büyük bir kısmını!) ötekileştirmeye meyilli olan zavallıların yapacağı bir şeydir. tekyumruk her zaman taraftır, g.saray'dan yana olmuştur. kalkınma sürecimizde, bize yönelik düşmanlığın iyice körüklendiği dönemde en belirgin, en net tavrı koyan gruptur. (bkz: rantınız batsın) deme cürretine sahiptirler, (bkz: bilmediğimiz tek oyun masa başı oyunları) pankartıyla aziz'in fedailerine en güzel cevabı vermişlerdir. (bkz: haramilerin saltanatını yıkacağız) çalışmasıyla, yine binlerce g.saraylının yüreğinden geçenleri yansıtmışlardır. şikeye dair tutumları nedeniyle fenerbahçe'nin sol açık grubuyla münakaşaya girmişlerdir. sürecin başından beri e-bilet'e karşı duyarlılık yaratmaya çalışmaktadırlar.
kurulduğu 2005 yılından beri, sami yen'de yalnızca g.saray sevgisinden dolayı bulunmaktadırlar. ortada kuşkulanacak, niyet okuyacak bir durum yok zaten ya, bazılarının bitmek bilmeyen düşmanlığı tribün tarihimize azıcık aşina olanlar için garipsenemeyecek bir durumdur. evet, tekyumruk faşizme karşıdır, bu duruşundan hiçbir zaman taviz vermeyecektir. bütün g.saraylılar ülkücü, milliyetçi, liberal ya da muhafazakar olmak zorunda değildir. yapılan kıyıma karşı söz söylemek, caniliğe karşı durmak g.saraylılık değerleriyle çelişmez. taraftarlık futbolu hayatın yerine koymayı, yaşananlar karşısında üç maymunu oynamayı gerektirmez. bunları hepimiz biliyoruz aslında ama bazılarımızın kabullenemeyeceği bir şey daha var. tekyumruk aynı zamanda tribünlerde de özgür bir ortamı savunmaktadır. bu mentaliteyle hareket ederek bağımsızlığını koruyabilmiştir. başkalarının güdümüyle iş yapmaz, her koşulda taraftarın özgün konumunu savunur. ister istemez bu duruşundan dolayı sembol haline gelmiştir. g.saraylılığı kendi mülküne geçiren, tribünleri tek başına sahiplenen zihniyeti asla kabul etmez.
dolayısıyla bu guruba hoşgörü ile yaklaşmak eski alışkanlıklardan vazgeçmeyi gerektirir. yapmamız gereken ikide bir niyet okumak değil, tribünleri olduğu gibi, bütün çeşitliliği ve zenginliğiyle birlikte benimsemektir. samimiyetsiz olanları zaman açık edecektir, öyle de oluyor zaten!