mehmet topal

6 ağustos 2013 fenerbahçe red bull salzburg maçı'nda taç çizgisinin oralarda topu uzaklaştırdıktan sonra, rakip tarafından bir darbeye maruz kalmamasına rağmen darbe almış gibi kendisini yere bıraktı. ve böyle baya da kıvrandı, yüzünü buruşturdu.. dünyada ilk mi? elbette değil. her maç aynısından hiç olmuyorsa 2-3 defa oluyor. ama mehmet topal gibi ahlak konusunda timsal olmuş, beyefendiliğiyle nam salmış bir adam yapınca olmuyor. emre belözoğlu, alpay özalan yapsa, sinirlenmeyeceğin, olur bunlar diyeceğin bir hareket. ama bu adam yapınca sinirleniyorsun işte. çünkü sorduğunda kendisi de kendisini beyefendi olarak tanımlıyor.

dünkü maç özelinde de değil. bu başlıkta da daha önce değinenler olmuş. bu adam fenerbahçe'ye geçtikten sonra bi antipatik olmaya başladı. ama bunun fenerbahçe'ye geçmesiyle alakası yok. en azından benim için yok. fenerbahçe'ye geçti diye nefret etmiyorum yani. her zaman futbol olarak vasat ama efendi bir isimdi. hani bizdeyken de küfrettiğimiz maçlarda en son sıra mehmet topal'a geliyordu. kanaat notuyla geçtiği çoktur. ama denk mi geldi nedir, fenerbahçe'ye geçtikten sonra böyle saha içerisinde gizli çakallıklar, hakemle oynamalar. abidik gubidik kıyafetler. hayır yapıp yaptığı hayır kadar bunun reklamını yapmalar..

hani böyle afili bir topçuluğun olur, bunları bi nebze anlarız. ama futbolunla da, sahadaki duruşunla da, karakterinle de gerizekalı saflığında bir adamsın sen. faulünü yap, görev bölgene koş. ne bu böyle itirazlar, çakallıklar, eşinin isteğiyle giydiğin abuk subuk kıyafetler, gözümüzün içine soktuğun yardımlar...