fc barcelona

teknik direktör seçimi konusunda dünyanın en rahat, en özensiz kulübü. pezevenkler öylesine bir jenerasyon yakaladılar, öylesine kaliteli bir kadroya sahipler ki, x teknik direktör giderse 5 saat sonra yerine bir altındaki y geliyor. y'nin başına bir şey gelirse, bu sefer koltuğa z oturuyor. kıraathanelerde bile bu kadar kolay teslim edilmiyor sandalyeler. işi çıkan adam yerine herkesi oturtmuyor. işi bileni geçiriyor. ama barca'da böyle değil. babalar rahat. z'ye de bir şey olursa gidiyor newell's old boys'tan tata lakaplı, 10 futbolseverden temiz 8'inin tanımadığı arjantinli bir teknik adam getiriyorlar. celal kıbrızlı'yı yı da getirseler sorgulayan pek kimse olmayacak. neden? malzeme iyi çünkü. çirkin kız 2 saat makyaj, 1 saat saç yapar, güzel kız bir allık ve bir tişörtle işi bitirir ya. burda da o hesap. bir dönem bizim takım da böyleydi. sol beke victoria'yı koyuyordun, adam en baba şampiyonlar ligi deplasmanlarından alnının akıyla çıkıyordu. sonra aynı victoria'yı 1 sene sonra rizespor formasıyla izleyince ağzından çıkan cümle şundan farklı olmuyordu:

''bu adamları nerden bulup getiriyorlar ya, ülke resmen yabancı çöplüğüne döndü'' :(