908
her şeyden önce türkiye'de oynayan mevcut yerli oyuncular arasında en yetenekli yerli futbolcudur. fakat büyük futbolculuk sadece yetenekle olan bir şey değildir. büyük futbolcu olmak yetenek sahibi olmakla beraber vizyon ve karakter sahibi olma zorunluluğunu beraberinde getirir.
işin vizyon kısmında, her şeyden önemlisi şampiyonlar ligi'ne direk gidecek, üst düzey avrupa kulüpleri gibi profesyonelce yönetilen ve mevcut yeteneğine yetenek katarak kendini geliştirebileceği bir takım yerine ki bu takımın oyuncuları gerçekten de üst düzey oyuncular ve teknik direktörü türk futbol tarihinin gelmiş geçmiş en iyi hocası, diktatör rejimiyle yönetilen, hocası anadolu kulübü hocalarından hallice, sürekli kaos ortamında bulunan, şampiyonlar ligi'ne gitmesi kesin olmayan bir takıma gidecek olması tamamen konu futbolcunun vizyonsuzluğudur.
işin karakter kısmında ise, çok eski değil daha bir kaç hafta önceki kupa maçında anasından girip bacısından çıkan, topu ayağına aldığı her an kendisini yuhalayan taraftar önünde futbol oynamayı hazmedebilecek miktarda karakter sahibi olmasıdır. aziz yıldırım'ın devre arası transfer görüşmesinde "ya imzala ya da siktir git kalk bu masadan" diyerek kendisini masadan kovması da ayrı bir tartışma konusu.
her ne kadar genç ve cahil olabilecek bir futbolcu olsa da bu adamın çevresi yukarıdaki iki konu hakkında illaki kendisine telkinlerde bulunmuştur. eğer bu iki duruma rağmen fbyi seçiyorsa kendi bileceği iştir. allah'a yakın bize uzak durmasında fayda vardır.
çokça belirtildiği gibi kendisine bu paralar verilene kadar felipe melo'nun bonservisi alınır ve gerçekten de çok daha faydalı olur bizim için.
ve son sözüm sana burayı okuyup ergen ergen gülen antu piçi. biz siz miyiz lan iki önce ana avrat sövüp bok ata ata bir hal olduktan sonra bugün transfer haberini duyduktan sonra sevinçten ölelim offf ne koyduk diyelim yavşak göt veren.
işin vizyon kısmında, her şeyden önemlisi şampiyonlar ligi'ne direk gidecek, üst düzey avrupa kulüpleri gibi profesyonelce yönetilen ve mevcut yeteneğine yetenek katarak kendini geliştirebileceği bir takım yerine ki bu takımın oyuncuları gerçekten de üst düzey oyuncular ve teknik direktörü türk futbol tarihinin gelmiş geçmiş en iyi hocası, diktatör rejimiyle yönetilen, hocası anadolu kulübü hocalarından hallice, sürekli kaos ortamında bulunan, şampiyonlar ligi'ne gitmesi kesin olmayan bir takıma gidecek olması tamamen konu futbolcunun vizyonsuzluğudur.
işin karakter kısmında ise, çok eski değil daha bir kaç hafta önceki kupa maçında anasından girip bacısından çıkan, topu ayağına aldığı her an kendisini yuhalayan taraftar önünde futbol oynamayı hazmedebilecek miktarda karakter sahibi olmasıdır. aziz yıldırım'ın devre arası transfer görüşmesinde "ya imzala ya da siktir git kalk bu masadan" diyerek kendisini masadan kovması da ayrı bir tartışma konusu.
her ne kadar genç ve cahil olabilecek bir futbolcu olsa da bu adamın çevresi yukarıdaki iki konu hakkında illaki kendisine telkinlerde bulunmuştur. eğer bu iki duruma rağmen fbyi seçiyorsa kendi bileceği iştir. allah'a yakın bize uzak durmasında fayda vardır.
çokça belirtildiği gibi kendisine bu paralar verilene kadar felipe melo'nun bonservisi alınır ve gerçekten de çok daha faydalı olur bizim için.
ve son sözüm sana burayı okuyup ergen ergen gülen antu piçi. biz siz miyiz lan iki önce ana avrat sövüp bok ata ata bir hal olduktan sonra bugün transfer haberini duyduktan sonra sevinçten ölelim offf ne koyduk diyelim yavşak göt veren.
