12
kulübede bildiğin iyi polis & kötü polisi oynuyorlar fatih hoca'nın yokluğunda.
ümit efendi sessiz, sakin, işinde gücünde bir antrenör portresi çiziyor ki futbolculuğunda da böyle olduğundan şaşırtmıyor.
hasan efendi de aynı futbolculuğundaki gibi deli dolu, atarlandığı adamı dönüp tekrar çalımlayan bir antrenör portresi çiziyor, bu da şaşırtmıyor.
ancak,
sizin işiniz fatih hoca'nın yokluğunda o takıma kenardan kol-kanat germekse ilk duraktan otobüse binmiş dayılar gibi doksan dakika oturmayın kardeşim kulübede. sahada gözünüze çarpan hiç mi aksaklık yok, hiç mi adamını kaçıran oyuncumuz yok?
varsa yoksa yanlış düdüklerde ayaklanıp "ama hocam?" diye çemkiriyorsunuz, baktınız taraftar coşmuş siz de tribüne çıkıp amigoluk yapıyorsunuz. elinize böyle bir fırsat geçmiş, o kulübede fatih hocanın vekaletini almak için kulübüne-kanalına anında istifayı basacak onca teknik direktör ve yorumcu bozması futbolcu eskisi varken bu sülalemiz raad tavırları neden?
imparator'un yokluğunda takımı saha ortasına siz değil de drogba toplayıp tüm takımı daha 3 aylık transferken transa sokabiliyorsa dönün de bir aynaya bakın; efsanelikse efsanelik, posterleriniz florya'da duvarları süslüyor lan daha ne?!
bence fatih terim yetiştirip bayrak devretmek için bu ikisini seçerek hata yaptı. türk futbolundaki her türlü devrimde direkt imzası olan hocamızın antrenör seçimleri bu kadar sıradan olmamalıydı. o gelse bu gelse goygoyuna fazla girmek istemiyorum ama fatih hoca'nın yanındaki adam da en az onun kadar tartışılmaz biri olmalıydı. taffarel'e hangimizin itirazı var? bize fatih hoca sonrası en az fatih terim kadar hırslı, sahadaki futbolculardan farklı düşünce yetisine sahip ve takımı tek lafıyla sahiplenici kimlikte ve son olarak da "galatasaray"ı bilip benimsemiş bir galatasaray değeri lazım, bu saydıklarımın tümü maalesef mevcut ikilimizde yok, henüz.
ümit efendi sessiz, sakin, işinde gücünde bir antrenör portresi çiziyor ki futbolculuğunda da böyle olduğundan şaşırtmıyor.
hasan efendi de aynı futbolculuğundaki gibi deli dolu, atarlandığı adamı dönüp tekrar çalımlayan bir antrenör portresi çiziyor, bu da şaşırtmıyor.
ancak,
sizin işiniz fatih hoca'nın yokluğunda o takıma kenardan kol-kanat germekse ilk duraktan otobüse binmiş dayılar gibi doksan dakika oturmayın kardeşim kulübede. sahada gözünüze çarpan hiç mi aksaklık yok, hiç mi adamını kaçıran oyuncumuz yok?
varsa yoksa yanlış düdüklerde ayaklanıp "ama hocam?" diye çemkiriyorsunuz, baktınız taraftar coşmuş siz de tribüne çıkıp amigoluk yapıyorsunuz. elinize böyle bir fırsat geçmiş, o kulübede fatih hocanın vekaletini almak için kulübüne-kanalına anında istifayı basacak onca teknik direktör ve yorumcu bozması futbolcu eskisi varken bu sülalemiz raad tavırları neden?
imparator'un yokluğunda takımı saha ortasına siz değil de drogba toplayıp tüm takımı daha 3 aylık transferken transa sokabiliyorsa dönün de bir aynaya bakın; efsanelikse efsanelik, posterleriniz florya'da duvarları süslüyor lan daha ne?!
bence fatih terim yetiştirip bayrak devretmek için bu ikisini seçerek hata yaptı. türk futbolundaki her türlü devrimde direkt imzası olan hocamızın antrenör seçimleri bu kadar sıradan olmamalıydı. o gelse bu gelse goygoyuna fazla girmek istemiyorum ama fatih hoca'nın yanındaki adam da en az onun kadar tartışılmaz biri olmalıydı. taffarel'e hangimizin itirazı var? bize fatih hoca sonrası en az fatih terim kadar hırslı, sahadaki futbolculardan farklı düşünce yetisine sahip ve takımı tek lafıyla sahiplenici kimlikte ve son olarak da "galatasaray"ı bilip benimsemiş bir galatasaray değeri lazım, bu saydıklarımın tümü maalesef mevcut ikilimizde yok, henüz.