emmanuel banahene osei

ligin sonuna doğru gelirken attığı 15 e yakın gol ile karşıyaka tarihinin en golcü oyuncusu oldu ama sıkıntısı var *. ksk sene başından beri büyük maddi sorunlarla boğuşurken banahene de sene başından beri yönetime rest çekiyor. rest çekmek banahene için kendini ifade etme aracına dönüştü. adam da haklı. sonuçta banahene de karşıyaka çarşı'daki esnaf muhittin'in oğlu değil. parasını istiyor. kim bilir gana'da kaç hısım-akraba banahene'nin eline bakıyor. sezonun ilk yarısında sıradanlaşan bir rest çekme girişimini 'fifa'ya giderim' tehdidiyle birleştirince; yönetim tüm takıma yapacağı ödemeyi ona ayırdı ve banahene çok büyük tepki topladı. bu sene ise nisan ayında 'annem hastalandı' dedi ve gana'ya gitti. ve tabi ki çoğu afrikalı ve brezilyalı da olduğu gibi kendisine verilen sürede geri dönmedi. o konuda da yapacak bir şey yok. adamların benliğine işlemiş ülkesinden geç dönmek. nasıl ki çinliler'in gözleri çekik bu adamlar da memleketten geç dönüyor. ülkesinden geç geldiği için, sene başından beri takımı ayakta tutmak uğruna saçlarına aklar düşen cihat arslan, 'prensiplerim gereği oynayamaz' dedi ve konyaspor ile oynadıkları maçta banahene'yi yedek soyundurdu. o maçta ise gana milli takım teknik direktörü daha önce milli olmamış banahene'yi izlemek için izmir'e gelmişti. ikinci yarıda oyuna girdi, golünü atıp beraberliği getirdi. garibim 45 dakika yeterli olmayabilir diye önceki maçlarından görüntüler hazırlatıp onları da vermiş milli takım hocasına. ksk başkanı maç sonu 'banahene ilk 11'de olmalıydı, ne güzel milli takım hocası gelmiş, adam da gaza gelmiş, ikinci yarıdaki oyununu gördük' mealinde açıklamalar yaparak cihat arslan'ı eleştirdi. sabır taşı olduğunu göztepe maçı öncesi kemal kılıç ile düzenledikleri basın toplantısında kemal hoca'ya dalmayarak kanıtlayan cihat arslan gene yutkundu. hasılı konu çok dağıldı; banahene yine rest çekmiş. cuma gününe kadar alacaklarımı verin yoksa... demiş. ama bu sefer 'arkadaşlarımın da alacaklarıyla beraber' diye eklemiş.

yönetim, oyuncu ve teknik direktörler arası ilişkilerinle, dramatik yapısı iyi kurgulanmış bir diziyi andıran ptt 1. lig, futbol oynanmayan lig; seviyorum seni. mazoşist bir tutku benimkisi.