136
"milli maç arası" denen illet şeyden sonra, galatasaray'ımızla tekrar buluşma maçımız... sevdiğin birinden uzun süre ayrı kalıp da tekrar görüşecek olmanın heyecanını yaşar gibi oturdum tv başına! çok şükür ki, yine ve yeniden "iyi ki galatasaraylıyım" maçlarından biri olmuştur. maçta "kötü oynadı" denilebilcek tek bir kişi bile yoktu. müthiş bir takım konsantrasyonu vardı... son oynadığımız maçlarda hep "ilk yarıdaki müthiş oyun"dan bahsediliyor ve ikinci yarıdaki düşüş eleştiriliyor ki bu da öyle bir maç oldu. fakat bilindiği üzere bu da bir taktiktir; ilk yarıda maçı koparmayı başarabilmişsen ve 3 gün sonra çok önemli bir maça çıkacaksan, sonuna kadar "aktif dinlenme" taktiğini uygularsın... bu taktik sonucunda da maçı gol yemeden bitirmişsen, daha da eleştirilecek bir tarafı yoktur!