19
12 mart 2013 schalke 04 galatasaray maçında kendisi ile ilgili küçük bir detay yakaladım, belki izleyen diğer arkadaşlarda farketmişlerdir. dakika 60-70 civarı. schalkeye deli gibi gol lazım, top bizim yarı alanımızda ceza sahamıza yakın bir yerde ebuenin oynadığı bölgede yani, hakemde pozisyona yakın, yan hakem uzak, top kimden olduğu belli olmayan bir şekilde taca gitti. hakemde süzemedi topun kimden çıktığını ve hemen karar vermedi, ama bu arkadaşımızın hemen kendi yarı alanına koştuğunu görünce tacı bizim lehimize verdi hakem. türkiye liginde böyle bir durumda bir futbolcu topun kendi ayağından çıktığını bilse bile elini kaldırır, taç atmaya koşar, hatta topu alır, sonra hakem kararını görünce kızar ve kafasının arkasından topu yere atar, triplere girer. ama bu adamlar avrupalı. kendisine gol lazım olduğunu bildiği halde böyle şeylere tenezzül etmiyor. o yüzden seviyorum avrupalıların futbol anlayışını.
bir taç için, yanlış çalınınan bir faul için dakikalarca hakeme itiraz edip, savunmadaki yerimizi almakta geç kalarak yada kendi konsantrasyonumuzu kendimiz bozarak yediğimiz sayısız gol vardır ülke futbolu olarak. bu arkadaşın davranışı örnek davranıştır bana göre. öncelikle hakemi kandırmaya çalışma, ondan sonra hakem ne karar verirse versin derhal görev bölgene dön, pozisyonunu al. çünkü hakemin kararı yanlışta olsa değişmeyecek. birgün inşallah bizde bu zihniyete ulaşırız.
bir taç için, yanlış çalınınan bir faul için dakikalarca hakeme itiraz edip, savunmadaki yerimizi almakta geç kalarak yada kendi konsantrasyonumuzu kendimiz bozarak yediğimiz sayısız gol vardır ülke futbolu olarak. bu arkadaşın davranışı örnek davranıştır bana göre. öncelikle hakemi kandırmaya çalışma, ondan sonra hakem ne karar verirse versin derhal görev bölgene dön, pozisyonunu al. çünkü hakemin kararı yanlışta olsa değişmeyecek. birgün inşallah bizde bu zihniyete ulaşırız.