262
penaltının gol olmamasına, çok ama çok sevindiğim maç. son yıllarda gördüğüm en kolpa penaltılardan biriydi. şampiyon olacaksak, haram lokma yiyerek olmayalım. yiyorsak da hakem hatasından dolayı yiyelim. bu hakem hatası falan değil, bildiğin hakem katliamı. karşı takımın emeği ve hakkını böyle aleni bir şekilde yiyen adama nasıl düdük çaldırıyorlar anlamış değilim. o yüzden gol olmadığına inanılmaz sevindim, çoğu yazar arkadaşımın da sevindiğini düşünüyorum. galatasaraylılık duruşu da bunu gerektirir zaten. ayrıca maçı rakibe veren kenar yönetimini de tebrik etmek istiyorum. hamit son zamanların en iyi lig performansını sergilerken neden çıkarıldı acaba? yekta kurtuluş'un yürüyecek hali bile yok iken, neden 90 dakika dayanıldı? amrabat gibi bir pozisyon harcama ustasını hangi amaçla oyuna alırsınız? ve sneijder'in günahı nedir? zaten ikinci forvet gibi oynatılıyor, o yüzden tam randıman alamıyoruz, lakin gayet de istekli oynuyordu. o çıkınca yine doldur - boşalta döndük. kısacası yapılan değişiklikler hiç yapılmasaydı, 75. dakikada 2 - 0 önde olurduk. illa fatih hoca mı olacak kenarda bu takımın doğru yönetilmesi için? yapılacak olan iş, yekta'nın çıkması ve drogba'nın girmesi idi. ancak 10 dakika içinde, takımın dizilişi ile öyle bir oynandı ki, takım tüm ritmini kaybetti. ilk yarıdaki oyun bana lig için iyi sinyaller verdi, ancak şalke maçına ne kadar yeter bilmiyorum. lakin biz avrupa'yı düşünürken, ligimizden olacağız gibime geliyor. bir hafta kötü oynuyoruz, diğer hafta istekli oynuyoruz fakat beceriksiz oluyoruz. bu gidişle ligin sonunu getiremeyiz. artık seri galibiyetler almamız gereken bir dönem bekliyor bizi.
