191
programın* terkarını izliyorum.
ahmet çakarlı bölüm bitti. sinan enginli bölüm bitti. şuan ümit özat bölümündeyim ve en çok sinirlenip en çok haz bölüm de bu bölüm.
çünkü ahmet çakar sedat doğan bir şeyleri açıkladıkça tatmin oldu ve sustu.
sinan engin aklındakileri söyledi cevapları aldı, cevaplara katıldı. çokta önemli bir rolü olmadı.
rok desen ya "hayyydaaa" dedi yada "evet evet öyle" dedi.*
ümit ise bir anda konulara atladı gülme ve sinir krizlerine soktu beni.
borsa konusu bittikten sonra, "sustum çünkü futbol konuşmak istiyorum, istesem borsa hakkında da konuşurdum." dedi. ancak ilerleyen vakitlerde görüyoruz ki ümit'in kendini tutma gibi bir durumu yok. fikri gelince söylüyor.* yani borsa hakkında bildiği tek şey; hiçbir şey bilmediği :(.
-melo'nun potansiyel suçlu olduğunu söyledi. 2 maçta bir atılmalıymış. kendi takım arkadaşının ağzını burnunu kırmış çünkü. sedat doğan hukuken potansiyel suçlu diye kimseye ceza veremezsen hukuka aykırı dedi. ümit durur mu sıçtı: ben spor konuşuyorum hukuk değil. hakem olsam atarım dedi. ama bilmiyor ki hakemlik kanundur. belli kurallara kanunlara göre karar verilir. ayrıca melo potansiyel suçlu ise kendisi de potansiyel seri katildir. kendi taraftarının kafasına tekmeler attığını biliyoruz. adam öldürmeye teşebbüs. sedat doğan keşke bunu söyleseydi, çok isterdim.
-fatih terim'in cezasının ertelenmesinden bahsetti. böyle saçma şey mi olur dedi. durumlar ters olsaydı ne olurdu dedi. sedat doğan bu erteleme kuralının gelmemesi için kendi elleriyle dilekçe yazdığını söyledi. ancak tahkimden ret yediklerini söyledi. durumlar böyleyken bana verilen bir hakkı kullanmak doğaldır dedi. ümit anlamadı. nerden biliyosunuz, ne zaman diye 10 defa sordu. cezadan önce mi sonra mı dedi. herhalde sonra diye bir cevap bekliyordu. sedat reyiz durur mu yapıştırdı cevabı: nerden mi biliyorum? ben yolladım dilekçeyi diyorum. kendi ellerimle yazdım. fatih hocanın durumundan önce yolladık dilekçeyi. ümit bu sefer tekte sustu. ilginç bi andı.
-ertelemeyi anlattı daha sonra, eğer kişi layık görülürse ceza ertelenir dedi. layık kelimesine takıldı. sedat doğan anlattı. eğer kişinin fiili bir daha yapmama durumu varsa yani suçu bir daha tekrar etmez kanaatine varılırsa ceza erteleniyor dedi. çok saçma şey dedi. adama ne anlatsak saçma amk.
-adnan öztürk melo'yu otobüse almazdım, yollardım tarzı açıklamalarını sordu. sedat reyiz ise onu ona sorun kendi açıklamalarıdır dedi. ben onun adına cevap veremem ama adnan bey size gerekli cevapları verir merak etmeyin dedi.
-melo için erteleme istemedik dedi sedat doğan. ümit özat neden değil dedi. sedat doğan suçlu değil ki erteleme talep edelim dedi.
-erteleme tanımından 4-5 dakika sonra seda doğan tahkimin boş bir kurum olduğunu anlatırken bir anda ümit özat lafa girdi, eğer kişinin suçu tekrar etmeyeceğine göre erteleme veriliyorsa suçu işler denilip ceza da verilebilir dedi. tek bir cümle ile hukuğu çökertti adam.
buraya kadar izledim bundan sonra eminim daha çok saçmalayıp daha çok kapak yemiştir.*
ahmet çakarlı bölüm bitti. sinan enginli bölüm bitti. şuan ümit özat bölümündeyim ve en çok sinirlenip en çok haz bölüm de bu bölüm.
çünkü ahmet çakar sedat doğan bir şeyleri açıkladıkça tatmin oldu ve sustu.
sinan engin aklındakileri söyledi cevapları aldı, cevaplara katıldı. çokta önemli bir rolü olmadı.
rok desen ya "hayyydaaa" dedi yada "evet evet öyle" dedi.*
ümit ise bir anda konulara atladı gülme ve sinir krizlerine soktu beni.
borsa konusu bittikten sonra, "sustum çünkü futbol konuşmak istiyorum, istesem borsa hakkında da konuşurdum." dedi. ancak ilerleyen vakitlerde görüyoruz ki ümit'in kendini tutma gibi bir durumu yok. fikri gelince söylüyor.* yani borsa hakkında bildiği tek şey; hiçbir şey bilmediği :(.
-melo'nun potansiyel suçlu olduğunu söyledi. 2 maçta bir atılmalıymış. kendi takım arkadaşının ağzını burnunu kırmış çünkü. sedat doğan hukuken potansiyel suçlu diye kimseye ceza veremezsen hukuka aykırı dedi. ümit durur mu sıçtı: ben spor konuşuyorum hukuk değil. hakem olsam atarım dedi. ama bilmiyor ki hakemlik kanundur. belli kurallara kanunlara göre karar verilir. ayrıca melo potansiyel suçlu ise kendisi de potansiyel seri katildir. kendi taraftarının kafasına tekmeler attığını biliyoruz. adam öldürmeye teşebbüs. sedat doğan keşke bunu söyleseydi, çok isterdim.
-fatih terim'in cezasının ertelenmesinden bahsetti. böyle saçma şey mi olur dedi. durumlar ters olsaydı ne olurdu dedi. sedat doğan bu erteleme kuralının gelmemesi için kendi elleriyle dilekçe yazdığını söyledi. ancak tahkimden ret yediklerini söyledi. durumlar böyleyken bana verilen bir hakkı kullanmak doğaldır dedi. ümit anlamadı. nerden biliyosunuz, ne zaman diye 10 defa sordu. cezadan önce mi sonra mı dedi. herhalde sonra diye bir cevap bekliyordu. sedat reyiz durur mu yapıştırdı cevabı: nerden mi biliyorum? ben yolladım dilekçeyi diyorum. kendi ellerimle yazdım. fatih hocanın durumundan önce yolladık dilekçeyi. ümit bu sefer tekte sustu. ilginç bi andı.
-ertelemeyi anlattı daha sonra, eğer kişi layık görülürse ceza ertelenir dedi. layık kelimesine takıldı. sedat doğan anlattı. eğer kişinin fiili bir daha yapmama durumu varsa yani suçu bir daha tekrar etmez kanaatine varılırsa ceza erteleniyor dedi. çok saçma şey dedi. adama ne anlatsak saçma amk.
-adnan öztürk melo'yu otobüse almazdım, yollardım tarzı açıklamalarını sordu. sedat reyiz ise onu ona sorun kendi açıklamalarıdır dedi. ben onun adına cevap veremem ama adnan bey size gerekli cevapları verir merak etmeyin dedi.
-melo için erteleme istemedik dedi sedat doğan. ümit özat neden değil dedi. sedat doğan suçlu değil ki erteleme talep edelim dedi.
-erteleme tanımından 4-5 dakika sonra seda doğan tahkimin boş bir kurum olduğunu anlatırken bir anda ümit özat lafa girdi, eğer kişinin suçu tekrar etmeyeceğine göre erteleme veriliyorsa suçu işler denilip ceza da verilebilir dedi. tek bir cümle ile hukuğu çökertti adam.
buraya kadar izledim bundan sonra eminim daha çok saçmalayıp daha çok kapak yemiştir.*