1901
drogba'nın kaderi isimli belgeseli izledim. mükemmel bir yapım olmuş, zaman zaman duygulandıran ve sporcu azmine hayran bıraktıran bir belgesel. beş yaşında annesi ve babasından ayrı koyulan bir çocuğu düşünün. otel otalarında kalıyor, sefaletten, açlıktan dünyanın en büyük forveti oluyor. geldiği yeri asla unutmuyor, yaptığı konuşmayla ülkesinde yaşanan iç savaşı bitiriyor. adam resmen bir aktivist, bir idol. futbolu para için oynamadığını görüyoruz. daha fazla ücret kazanacağı chelse'ye gitmemek için dua ediyor sakat çıkayım diye. marsilya taraftarından kopmak istemiyor. ayrıca fildişi sahili takımı'nın dünya kupası'na katılmak için bekledikleri maç sonu ise tamamen 2006 şampiyonluğumuzu hatırlatıyor. son dakika oluyor, öbür tarafta kamerun kazanırsa kupaya gidemeyecekler, eto'o penaltı kaçırıyor ve fildişi turluyor. özetle herkesin izlemesi gereken bir belgesel. sadece bir futbolcu değilmiş bu adam, büyük adammış, gel drogba, 40'a kadar oyna.