71
türk futbolunda ki solucanlardan biri. dün kendisi hakkında bir kez daha yanılmamak kalbimi o kadar acıttı ki anlatamam. ağzımdan çıkan sözcükler, ortalık oğlanı ve sürtük oldu. neden mi? yalçın'ı manisa, antalya, antep, şimdi de kasımpaşa da izlemiş biri olarak söylüyorum ki, yalçın denilen adam, en az bir lugano kadar karaktersiz, en az onun kadar çirkef, pislik rezil bir insandır. kendisi, galatasaray maçlarına extra hazırlanır, extra konsantre ile çıkar ve bu asla sekmez. sanki bu takım seni sürekli yedirip içirmek zorundaymış gibi, sanki sensiz olmuyrmuş gibi bir intikam içerisindesin. öyle bir adam ki, her galatasaray maçında bir veya birkaç vukuatı muhakkak olur. olmazsa olmaz, rahat edemez, muhakkak sarısı vardır, kırmızısı vardır. saçma sapan hareketler yapıp, kendinden tiksindirme noktasına master degree yapmış, üstad biridir. dün yapmış olduğu iki hareket var ki, ağzım açık kaldı, ceza sahası içinde yuvarlanması, sonra da beyin travması yaşamış gibi hareketler yapması. dün elyasa ve yalçın kırmızı görmediyse, biz hala avrupa seviyesine çıkmış bir lig de oynamadığımız gibi, hakemler olarak da sıfır noktadayızdır zaten.