• 646
    real: cadı kazanı

    --- alıntı ---

    real madrid’in geçen sezon ulaştığı şampiyonluk tarihindeki bir çok şampiyonluktan çok daha değerli ve anlamlı bir şampiyonluktu. barcelona’nın dünya futbol tarihine altın harflerle yazılacak muazzam dominasyonunu kıran jose mourinho ve ekibi barcelona modası ve barcelona dönemine başkaldırarak çok kritik bir şampiyonluk elde etti. gittiği her takımda ikinci sezonlarında tamamıyla istediği yapıyı şekillendirmesiyle ünlü jose mourinho’nun tarihin en iyisi olarak gösterilen barcelona’ya büyük puan farkı atarak, gol ve puan rekorları kırarak kazandığı bu şampiyonluk aynı zamanda tüm dünyaya bir mesaj da içeriyordu, geri döndük!

    evet real madrid’in sezon boyunca süren muhteşem performansı barcelona ve guardiola’nın ulaştığı doyum ile birleşince takım la liga’daki şampiyonluk hasretine son verdi ama şampiyonlar ligi’nde hedefe gidilememesi geçtiğimiz sezonun karnesindeki olumsuz notlardan biriydi. yine de görece çok daha zor şartlarda porto ve inter ile şampiyonlar ligi kazanan özel adamın real madrid kariyerini noktamadan bir cl şampiyonluğu kazanacağına kesin gözüyle bakılıyordu. aslında hala da epey bir futbolsever böyle düşünüyor.

    şampiyonlukla sonuçlanan sezon sonrası yaz döneminde real madrid’deki büyük sessizlik dikkat çekti. barcelona başarısız geçen sezonun üzerine guardiola’nın da ayrılacağını açıklamasıyla çalkantılı günler geçirirken başkentte her şey süt limandı. evet real madrid özellikle ligde benzersiz bir performans göstermişti ama bu takım hiç transfere ihtiyaç duymayacak kadar kusursuz bir ekip miydi, orası yoruma açıktı. bence real madrid ilk büyük hatayı transfer dönemini bu kadar yavan geçirip üstüne de takımın ana ihtiyaçlarından biri olmayan luka modric’i transfer ederek yaptı. modric’in ne kadar yetenekli ve potansiyelli bir oyuncu olduğunu tartışmaya dahi gerek yok ama yaz döneminde transferi daha ilk kez gündeme geldiğinde de sık sık belirttiğim üzere bu takımın öncelikli ihtiyacı modric değildi benim düşünceme göre. o dönem inatla ya üst düzey bir sağ bek alınması gerekliliğinden ya da hummels gibi bir stoper alarak sergio ramos’u sağ beke kaydırmanın gerekliğilinden bahsetmiştim. keza lucas moura psg’ye imza atmadan madrid’in bir ihtiyacının da lucas gibi hem kenarlarda oynayabilecek hem de zaman zaman forvete alternatif oluşturabilecek bir oyuncu olduğunu da belirtmiştim. ama bir sezon önceki net şampiyonluk aylarca transfer yapılmamasına rağmen kulüpte rahat bir hava oluşmasına sebebiyet verdi. sonrasında da modric transferi ve üstüne son saniyede kiralık gelen essien sürprizi katıldı. bence ikisi de real madrid kadrosu için üst düzey katkıyı müjdeleyen transferler değildi.

    elbette real madrid’in ligin daha ortası gelmeden barcelona’nın 11 puan gerisine düşmesine tek sebep transferde hata yapılmış olması değil. sonuçta ne olursa olsun hiç kimse alınmasa dahi real madrid çok güçlü bir kadroya sahip ve barcelona’ya yenilmediği bir sezonda devre arası gelmeden oluşan 11 puanlık fark büyük başarısızlık. burada en büyük nedenlerden biri de takım içerisinde sezon başından beri süregelmekte olan huzursuzluklar. ronaldo’nun meşhur ‘’mutsuzum’’ açıklaması, sezon başında patlayan casillas ve sergio ramos’un jose mourinho’ya cephe aldığı söylentileri ve yine sezon başından beri devam etmekte olan mesut özil üzerine spekülasyonlar. keza jose mourinho’nun gelecek seneden itibaren ingiltere’ye geri döneceğine dair de sayısız haber ve spekülasyon var. kısacası real madrid’in iç dinamiklerinde de çok fazla belirginlik ve huzurun olmadığı bir sezondan bahsediyoruz ve bütün bunlar da mutlaka hem mou’nun hem de oyuncuların performans ve konsantrasyonunu etkiliyor düşüncesindeyim.

    son olarak jose mourinho’nun ilk sezonunda ispanya kral kupası ve geçen sene ispanya ligi’ni kazandıktan sonra bu sene gözünü şampiyonlar ligi kupasına dikmiş olduğu bilinen bir gerçek. jose mourinho için bu üçüncü şampiyonlar ligi kupası çok önemli çünkü tarihte üç ayrı takımla şampiyonlar ligi kazanabilmiş bir teknik adam yok ve kariyerinin sadece on senelik diliminde bunu başararak bir daha tekrarlanması pek mümkün olmayan bir başarıyı yakalamak istiyor mou. yazının bu noktasında tamamen şeytanın avukatlığını yapıyor ve kafamda şöyle bir senaryo yürütüyorum. geçen sezonun başından sonuna büyük bir performans gösteren real madrid’in mart - nisan aylarında tükenmeye başladığını ve zorlandığını (barcelona ile bir ara kapanan puan farkı ve şampiyonlar ligi bayern’e elenme) gören jose mourinho acaba şampiyonlar ligi hedefi için bana bu takım son viteste yani sezonun ikinci yarısı lazım diyerek gaza henüz tam olarak yüklenmemiş olabilir mi? dediğim gibi bu son kısım sadece kafamda gezen tilkiler, yoksa somut veriler değil elbette.

    her ne olursa olsun real madrid bu sezon şu ana kadar beklentilerin çok uzağında özellikle de geçen sene sonrası takımdan bu sezon çok daha dominant bir yapı beklenirken. elbette geçen sene yaşadığı kısa çaplı krizi çok iyi yöneten ve bu sene işleri yine otomatiğe bağlayan barcelona’nın formu da jose mourinho ve real madrid üzerindeki baskıyı daha da arttıyor. real madrid cephesinde oyuncu ve teknik kadronun rahat nefes alabilmesi için bu saatten sonra tek bir çözüm var. ya işler iyiye gidecek ya da işler iyiye gidecek.

    --- alıntı ---

    erman yaşar
App Store'dan indirin Google Play'den alın