183
--- alıntı ---
doğduğu topraklar kıtanın en ufak ülkelerinden biriydi.
o doğduğunda sömürgeci ülkenin milli takımı kendi kıtasında en büyük kupayı kaldırıyordu.
tekin sokakları olmayan, yoksulluğun kol gezdiği bir şehirde emekleyen çocuklarının ilk adımını görmek için yanıp tutuşan bir anne-baba.
çocuk üç yaşına geldiğinde hala emekliyordu ama yürümüyordu işte.
doktor, doktor gezdiler ama çareyi söyleyeni bulamadılar.
usanan anne “artık doktorlara inanmıyorum, tek çare dua etmek” dedi ve çocuğu kucağına alıp kilisiye koştu.
rahip, ağlayan kadını sakinleştirdikten sonra çocuğu kucağına aldı, “yedi gün boyunca kilisiye geleceksin ve kucağında çocuğunla birlikte dua edeceksin” dedi.kadın, sadece başını salladı.
ertesi sabah çocuk sırtında kiliseden içeriye girdiğinde güneş yeni yüzünü gösteriyordu küçük ülkenin küçük şehrine. iki, üç, dört, derken, yedinci gün geldiğinde kadın umudunu yitirmişti...
kiliside kendisinden başka kimse yoktu ve dışardan top oynayan çocukların sesi geliyordu. sonra bir gürültü koptu, çocuklardan biri topa abanmış, kilisenin açık kapısından içeri giren top oturma sıralarından sekip koridora düşmüştü.
kadın oturduğu yerden kalkarken dizinin dibindeki çocuk ayağa kalktı ve topa doğru yürümeye başladı ve hayatının ilk şutunu attı, gol olmadı elbet ama çocuk sonunda golcü oldu.
--- alıntı ---
aceto balsamico
işte avrupadaki sayılı golcülerden birisinin, emmanuel adebayor'un ilk adımları.
doğduğu topraklar kıtanın en ufak ülkelerinden biriydi.
o doğduğunda sömürgeci ülkenin milli takımı kendi kıtasında en büyük kupayı kaldırıyordu.
tekin sokakları olmayan, yoksulluğun kol gezdiği bir şehirde emekleyen çocuklarının ilk adımını görmek için yanıp tutuşan bir anne-baba.
çocuk üç yaşına geldiğinde hala emekliyordu ama yürümüyordu işte.
doktor, doktor gezdiler ama çareyi söyleyeni bulamadılar.
usanan anne “artık doktorlara inanmıyorum, tek çare dua etmek” dedi ve çocuğu kucağına alıp kilisiye koştu.
rahip, ağlayan kadını sakinleştirdikten sonra çocuğu kucağına aldı, “yedi gün boyunca kilisiye geleceksin ve kucağında çocuğunla birlikte dua edeceksin” dedi.kadın, sadece başını salladı.
ertesi sabah çocuk sırtında kiliseden içeriye girdiğinde güneş yeni yüzünü gösteriyordu küçük ülkenin küçük şehrine. iki, üç, dört, derken, yedinci gün geldiğinde kadın umudunu yitirmişti...
kiliside kendisinden başka kimse yoktu ve dışardan top oynayan çocukların sesi geliyordu. sonra bir gürültü koptu, çocuklardan biri topa abanmış, kilisenin açık kapısından içeri giren top oturma sıralarından sekip koridora düşmüştü.
kadın oturduğu yerden kalkarken dizinin dibindeki çocuk ayağa kalktı ve topa doğru yürümeye başladı ve hayatının ilk şutunu attı, gol olmadı elbet ama çocuk sonunda golcü oldu.
--- alıntı ---
aceto balsamico
işte avrupadaki sayılı golcülerden birisinin, emmanuel adebayor'un ilk adımları.