• 109
    90'ların başından beri gs tribünlerinin lideri olan kişidir. nam-ı değer sebo reyiz.

    kopenhag'da iki takım taraftarları arasında geçen olayı anlatan şu meşhur yazı alpaslan dikmen tarafından yazılmıştır. burada sebo'ya nasıl bir suç isnat edildi anlamadım. sanırsın ki adam yazdı o yazıyı.

    kültürel seviye olarak aşağı gördüğünüz kesin ama neye ve kime göre aşağı. misal sözlük platformunda benden daha kültürlü ve ya daha kültürsüz kaç kişi var? bunu çözmek için bir algoritma mı yarattınız? maçtan maça gördüğünüz bir adamın yapısını değerlendirmek gerçekten ironik. ki tribün lideri olmanın zorluklarını ve nasıl bir akıl ve zeka gerektirdiğinin farkında olmayan, tribüncülüğü bilmeyenlerin eleştirisi olarak görüyorum. sebo için tiran veya bonopartist demek mümkün hatta daha da ileri gidilebilir fakat cahil ve salak nitelendirmeleri doğru tahliller değil. ama en yalan olanı, onun kavgayı sevdiğine dair laflar.

    gs ve dahi türkiye tribün yapılanmalarını ve tarihini bilmeyenlerin böyle yakıştırmalar yapması normal. oysa tribünü biraz bilen herkes bilir ki sebo geldikten sonra tribünlerde barış sağlandı. tüm kulüplerin tribün liderleri ile görüşmeler yaptı barışı sağladı. 90 öncesi gibi tribün yapılanmaları olsaydı misal 3 temmuz süreci ile kan gövdeyi götürürdü.

    şurda "ben eşimle çocuğumla maça gidip rahat izlemek bık bık bık!!!" demeyi biliyorsunuz. eşinle maçlara rahat gelmenin sebebi nedir düşünüyor musun? tribün grupları arasında kavga olsa arabanla stada gelirken bir yerde en azından araban taşlanır, minibüste yakalayıp dayak yersin. bırak maç gününü, normal günde formalı gezsen yediğin dayağın haddi hesabı olmaz. bunları yaşamış biri olarak söylüyorum bunu. eskiden böyleydi sokaklar. işte o anarşiyi bitiren adamı, futbol terörünün sorumlusu olarak lanse etmeniz harbi üzücü. sizin asıl derdiniz sebo gs tribünlerini bırakırsa başa geleceklerin yapabilecekleri konusunda endişelenmek olmalı.

    tribün liderliğini kolay sananlara şöyle bişi anlatayım. ts maçına deplase olan taraftarlar vardı. sebo hasta olduğu için gitmedi maça. emniyet bunu öğrendiği gibi apar topar sebo'yu evinden aldırıyor ve trabzon uçağına bindirip maça gönderiyorlar. sebo orada artık duruyorsa kendi gücünün dışında orada duruyor. adam ipekçi'de bjk maçında kalp krizi geçiriyordu hemen hastane'ye kaldırıldı. 10 gün sonra gene de maça götürttüler onu.

    tribünde olan her olayın sorumlusu olarak görülüyor (nasıl devletse) tayyip ıslıklanmış ultraslan ıslıklamamış farketti mi? aynı gece çağırdılar karakola sebo'yu. kaldı ki siz ister misiniz ultraslan'ın bu tarz olaylarda taraf olmasını? yahu bu ülkenin yarısı tayyibe karşıysa yarısı da seviyor. galatasaray taraftarları arasında da durum böyle değil mi? sanırsın ki galatasaray taraftarları toplandı komünist manifesto hazırlıyor ama ultraslan gerici yobaz faşist örgütlenmiş. kitleselleştikçe evet kontrol etmek çok daha zor hale gelir. yapılanma elden geçiyor aklı başında gençleri yapılanmaya dahil etmeye çalışıyorlar. aaa ama sahi onlar cahil siz kültürlüsünüz. gerçi adama "senin kültürün nereden geliyor, kültür üniversitesi mezunu musun?" diyip geyik yapıyorum "abi ben ana dilim gibi ingilizce konuşuyorum" diyor wow!!! yani kültürlü olmak için filolog olsak yeterliymiş:)

    sebahattin iyi midir kötü müdür bilmem. herkesin kendi görüşüdür. benim de kendimce görüşüm var. en azından 20-22 senedir biliyorum onu ama yakın olmadığım için net şeyler diyemem. bildiğim şu ki kavga sever biri değil alt yapısı da beklenenin üstünde. zaten tribün lideri olsun maç içinde heyecandan kalbi durana açık kalp ameliyatı yapsın diyerek oraya koyduğumuz yok. yani bilgisinin toplumsal algıyı kontrol edecek şekilde olması yeter.
App Store'dan indirin Google Play'den alın