17
hey cris, semih kaya bizim yetişmekte olan genç evladımız.."her düşmana karşılık bir de dost olduğunu da öğret ona! zaman alacak biliyorum, fakat eğer öğretebilirsen ona, kazanılan bir puanın, kaybedilen 3 puandan daha değerli olduğunu öğret... kaybetmeyi öğrenmesini öğret ona!.. ve hem de kazanmaktan neşe duymayı, kıskançlıktan uzaklara yönelt onu..." "eğer yapabilirsen, topa kafa vurmayı öğret ona... bırak erken öğrensin, şerefsizlerle dolu bir camiada olduğunu..." "eğer yapabilirsen, ona, şampiyonlukları, kupaları öğret. defansta hata yapmanın, şike yapmaktan çok daha onurlu olduğunu öğret ona... ona, kendi fikirlerine inanmasını öğret. herkes ona yanlış olduğunu söylediğinde dahî..." "sert insanlara karşı sert, zayıf olanlara karşı da tavizsiz olmasını öğret ona... herkes birbirine takılmış bir yöne giderken, kitleleri izlemeyecek gücü vermeye çalış oğluma! tüm insanları dinlemesini öğret ona, fakat, tüm dinlediklerini gerçeğin eleğinden geçirmesini ve sadece iyi olanları almasını da öğret." "eğer yapabilirsen, üzüldüğünde bile nasıl gülümseyeceğini öğret ona... gözyaşlarında hiçbir utanç olmadığını öğret. herkesin, sadece kendi iyiliği için çalıştığına inananlara, dudak bükmesini öğret ona. ve aşırı ilgiye dikkat etmesini…" "ona, kuvvetini ve beynini eşit kullanmasını öğret..." eleştiren bir cahil kalabalığına kulaklarını tıkamasını öğret ona... ve eğer kendisinin haklı olduğuna inanıyorsa, dimdik dikilip savaşmasını öğret. bırak, sabırsız olacak kadar cesarete sahip olsun. bırak, cesur olacak kadar sabrı olsun. ona, her zaman kendisine karşı derin bir inanç taşımasını öğret. böylece insanlara karşı da derin bir inanç taşıyacaktır..." "bu büyük bir taleptir. ne kadarını yapabilirsen bir bak bakalım... o, ne kadar iyi, küçük bir insan...."