1652
memleketin defansif orta saha oyuncuları göz önüne alındığında bildiğin mevkisinin bir numaralı türk topçusu..
galatasaray'a gelir gelmez sürekli forma şansı bularak futbolunu epey geliştirdi, euro 2008'de imparator'un bir numaralı tercihi oldu, everton istedi hatta 6.5 milyon euro önerdi ama adnan polat yönetimi bu teklifi geri çevirdi, rijkaard'ın ilk senesinde birkaç maç hariç sahada devamlı yerini aldı, sonra da kulübümüze 5 milyon euro kazandırarak valencia'ya transfer oldu..
valencia kendisiyle yollarını ayırma kararı alınca da gelen en iyi teklifi kabul etmek durumunda kaldı.. avrupa'da onlarca takım peşinden koştu da mehmet mi kabul etmedi? galatasaray istedi de mehmet mi gelmedi?
şimdi de gitti karşı yakada top koşturuyor, son birkaç maça bakıldığında da takımının en iyilerinden..
şu an melo'nun yerine mehmet topal'ı almış olsaydık; "hadi çocuk, göreyim seni", "evladımız, bu maç senin maçın" vs. tarzı entry'ler döşeyecekti herkes..
anadolu'nun bağrından kopup gelmiş, işine gücüne bakan, hele bir de mehmet gibi efendi, kendi halinde sporcu evlatlarımızdan istanbul'un büyük kulüplerinden birisine gönül bağlamasını, diğer takımın forması yerine kefen giymesini beklemek fanatizmin, gözü dönmüşlüğün allahı değil de nedir?
ezeli rakibimize imza attı diye böyle düzgün bir adamı batıracak çamur bulamayıp da yeteneğine ve vizyonuna laf edenler almış başını gidiyor..
vizyonu rakibe sallamak, yeteneği tezahürat etmek olan renktaşlarım size söylüyorum;
bu oyunu oynayanlar aynı zamanda bir meslek icra etmekteler, herkes senin gibi anadan doğma tribün bebesi değil, malatya'lı bu milli futbolcumuz belki de memleketinin medarı iftiharı, sülalesinin gözbebeği, niye kötülüyorsun adamı, niye tosuncuk kefesine koymaya gayret ediyorsun, ki eminim ilk derbide bir faul yapacak veya hakeme bir itirazda bulunacak ve sen bu başlığa gelip umarsızca giydireceksin bu adama..
gönül verdiğimiz renkler gözümüzü kör etmesin lütfen, işinde gücünde adamlarla uğraşmayalım, kendi işimize gücümüze bakalım..
edit: everton zamanında 6.5 değil 8 milyon euro teklif etmiş kendisine..
galatasaray'a gelir gelmez sürekli forma şansı bularak futbolunu epey geliştirdi, euro 2008'de imparator'un bir numaralı tercihi oldu, everton istedi hatta 6.5 milyon euro önerdi ama adnan polat yönetimi bu teklifi geri çevirdi, rijkaard'ın ilk senesinde birkaç maç hariç sahada devamlı yerini aldı, sonra da kulübümüze 5 milyon euro kazandırarak valencia'ya transfer oldu..
valencia kendisiyle yollarını ayırma kararı alınca da gelen en iyi teklifi kabul etmek durumunda kaldı.. avrupa'da onlarca takım peşinden koştu da mehmet mi kabul etmedi? galatasaray istedi de mehmet mi gelmedi?
şimdi de gitti karşı yakada top koşturuyor, son birkaç maça bakıldığında da takımının en iyilerinden..
şu an melo'nun yerine mehmet topal'ı almış olsaydık; "hadi çocuk, göreyim seni", "evladımız, bu maç senin maçın" vs. tarzı entry'ler döşeyecekti herkes..
anadolu'nun bağrından kopup gelmiş, işine gücüne bakan, hele bir de mehmet gibi efendi, kendi halinde sporcu evlatlarımızdan istanbul'un büyük kulüplerinden birisine gönül bağlamasını, diğer takımın forması yerine kefen giymesini beklemek fanatizmin, gözü dönmüşlüğün allahı değil de nedir?
ezeli rakibimize imza attı diye böyle düzgün bir adamı batıracak çamur bulamayıp da yeteneğine ve vizyonuna laf edenler almış başını gidiyor..
vizyonu rakibe sallamak, yeteneği tezahürat etmek olan renktaşlarım size söylüyorum;
bu oyunu oynayanlar aynı zamanda bir meslek icra etmekteler, herkes senin gibi anadan doğma tribün bebesi değil, malatya'lı bu milli futbolcumuz belki de memleketinin medarı iftiharı, sülalesinin gözbebeği, niye kötülüyorsun adamı, niye tosuncuk kefesine koymaya gayret ediyorsun, ki eminim ilk derbide bir faul yapacak veya hakeme bir itirazda bulunacak ve sen bu başlığa gelip umarsızca giydireceksin bu adama..
gönül verdiğimiz renkler gözümüzü kör etmesin lütfen, işinde gücünde adamlarla uğraşmayalım, kendi işimize gücümüze bakalım..
edit: everton zamanında 6.5 değil 8 milyon euro teklif etmiş kendisine..