62
ücret karşılığındatürk telekom arena'ya tur düzenleyen store.
bu store hakkında bir kaç başıma gelen olaya değinmek istiyorum. öncelikle bir 5 günlük istanbul tatilinden döndüm ve tatil sırasındaki duraklarımdan biri de seyrantepe'ydi. ilk olarak yukarıda da bahsettiğim meseleden bahsetmek istiyorum. eğer arena'yı gezmek isterseniz yanındaki galatasaray store mağazasına başvurup 27tl karşılığında her gün saat 15:30-16:30 saatleri arası statta rehber eşliğinde tur atabiliyormuşsunuz. ben ve iki arkadaşım bunu bilmediğimiz için oraya gittiğimizde saat 16:30'du ve taraftarları stattan çıkarken görünce hemen güvenliğin yanına gittik. o da bizi store'a yönlendirdi. izin almamız gerekiyormuş falan. gittik görevli genci bulduk. derdimizi anlattık. 10 saatlik uzun bir yoldan geldiğimizi, şehir dışından olduğumuzu ve 1 saat geç kaldığımızı tur olmasa bile sadece fotoğraf çekilmek istediğimizi dile getirdik. görevli gençte güvenliğe söylerseniz yardımcı olur dedi. * güvenlikte izin veremem kim öyle dediyse gelsin onla çekilin dedi, kameralarla kontrol ediliyor falan dedi, şefine sordu. neticede hayır cevabını aldık. sonra şefe de anlattık derdimizi fakat o da izin vermedi. deliye döndüm diyebilirim. ben iki tane beşiktaşlı arkadaşımı oraya sürüklüyorum, sırf benim futbola, galatasaraya olan tutkum yüzünden. sinirlendim ve ben de şefe kombinemizi alıp geliceğiz demek ki artık, bir gün elbet divana da gireceğim dedim falan. * neyse olay bu sözlük.
diğer olaya gelelim.bu biraz eğlenceli tabi.sonra store'da fotoğraf çekilelim dedik. çıktık üst kata. oradaki görevli bayanla aramızda geçen sohbetse beni gülmekten öldürdü. ben çok gelen oluyor mu falan diye sormak istedim. kız da başladı anlatmaya. 3 yıllık eski sevgilisi gelmiş, adam fenerbahçeliymiş ve bir teklifte bulunmuş. teklif ise; fotoğraf çekinilen 2011-2012 sezonu lig kupasının kulplarındaki sarı-kırmızı kurdeleler yerine sarı-lacivert renklerini bağlayıp fotoğraf çekilebilir miymiş? bir güldük bir güldük sözlük. öyle ki böyle niceleri geliyormuş. artık her fenerbahçeli lafını duyduğumda kahkahalara boğulacağım kesin. sürekli aklıma gelip duruyor. onlarda olmasa nasıl eğlenecekmişiz yani.
bir de store hoş, büyük ve güzel tasarlanmış. fakat bana içindeki ürünler çok zayıf geldi. yani bir taraf tamamen formalar kamp ürünleri. tamam sorun yok. ama diğer taraf bayandan çok erkek ve çocuk reyonuna ayrılmış ve en göze batan ürünler yok. ayrıca atkılar tek tipti. yani daha fazla çeşit olabilirmiş. üst kattaki bayan dışında bir güler yüz de görmedim hani. açıkçası ankara'daki storelar daha bir ilgili bu konuda. store daha renkli olabilir, marşlarımız çalabilir, bir televizyon olsa kliplerimiz dönebilir. bu yüzden biraz içerik olarak boş. yeni açılmış olmasına vermek istiyorum fakat ankara kızılay'daki store seyrantepe'ye göre çok daha sonra açıldı ve şu an beni en çok etkileyen store konumunda.
bu store hakkında bir kaç başıma gelen olaya değinmek istiyorum. öncelikle bir 5 günlük istanbul tatilinden döndüm ve tatil sırasındaki duraklarımdan biri de seyrantepe'ydi. ilk olarak yukarıda da bahsettiğim meseleden bahsetmek istiyorum. eğer arena'yı gezmek isterseniz yanındaki galatasaray store mağazasına başvurup 27tl karşılığında her gün saat 15:30-16:30 saatleri arası statta rehber eşliğinde tur atabiliyormuşsunuz. ben ve iki arkadaşım bunu bilmediğimiz için oraya gittiğimizde saat 16:30'du ve taraftarları stattan çıkarken görünce hemen güvenliğin yanına gittik. o da bizi store'a yönlendirdi. izin almamız gerekiyormuş falan. gittik görevli genci bulduk. derdimizi anlattık. 10 saatlik uzun bir yoldan geldiğimizi, şehir dışından olduğumuzu ve 1 saat geç kaldığımızı tur olmasa bile sadece fotoğraf çekilmek istediğimizi dile getirdik. görevli gençte güvenliğe söylerseniz yardımcı olur dedi. * güvenlikte izin veremem kim öyle dediyse gelsin onla çekilin dedi, kameralarla kontrol ediliyor falan dedi, şefine sordu. neticede hayır cevabını aldık. sonra şefe de anlattık derdimizi fakat o da izin vermedi. deliye döndüm diyebilirim. ben iki tane beşiktaşlı arkadaşımı oraya sürüklüyorum, sırf benim futbola, galatasaraya olan tutkum yüzünden. sinirlendim ve ben de şefe kombinemizi alıp geliceğiz demek ki artık, bir gün elbet divana da gireceğim dedim falan. * neyse olay bu sözlük.
diğer olaya gelelim.bu biraz eğlenceli tabi.sonra store'da fotoğraf çekilelim dedik. çıktık üst kata. oradaki görevli bayanla aramızda geçen sohbetse beni gülmekten öldürdü. ben çok gelen oluyor mu falan diye sormak istedim. kız da başladı anlatmaya. 3 yıllık eski sevgilisi gelmiş, adam fenerbahçeliymiş ve bir teklifte bulunmuş. teklif ise; fotoğraf çekinilen 2011-2012 sezonu lig kupasının kulplarındaki sarı-kırmızı kurdeleler yerine sarı-lacivert renklerini bağlayıp fotoğraf çekilebilir miymiş? bir güldük bir güldük sözlük. öyle ki böyle niceleri geliyormuş. artık her fenerbahçeli lafını duyduğumda kahkahalara boğulacağım kesin. sürekli aklıma gelip duruyor. onlarda olmasa nasıl eğlenecekmişiz yani.
bir de store hoş, büyük ve güzel tasarlanmış. fakat bana içindeki ürünler çok zayıf geldi. yani bir taraf tamamen formalar kamp ürünleri. tamam sorun yok. ama diğer taraf bayandan çok erkek ve çocuk reyonuna ayrılmış ve en göze batan ürünler yok. ayrıca atkılar tek tipti. yani daha fazla çeşit olabilirmiş. üst kattaki bayan dışında bir güler yüz de görmedim hani. açıkçası ankara'daki storelar daha bir ilgili bu konuda. store daha renkli olabilir, marşlarımız çalabilir, bir televizyon olsa kliplerimiz dönebilir. bu yüzden biraz içerik olarak boş. yeni açılmış olmasına vermek istiyorum fakat ankara kızılay'daki store seyrantepe'ye göre çok daha sonra açıldı ve şu an beni en çok etkileyen store konumunda.
