7581
kendisini sevmediğim ve galatasaray formasının kendisine ağır kaçtığını düşündüğüm için birtakım yazarlar tarafından hakaretlere maruz kalmamı sağlayan eski galatasaraylı futbolcu.
gündüz kılıç'ın o efsaneleşmiş sözlerini bir kez daha hatırlamakta fayda var. ne demiş baba gündüz;
"bilirsiniz ki her insanın ayrı bir huyu, ayrı bir karakteri olduğu gibi, her futbol takımının da kendine has bir karakteri vardır. biz sizlere burada galatasarayımız’ın huyunu suyunu açıkça ve iyice anlatabilirsek, onu adamakıllı tanıyıp, inşallah senelerce dost geçinirsiniz. galatasaray bir his takımıdır. renklerine aşık birbirlerine seven futbolcuların takımıdır. galatasaray feragat ve fedakârlıklarla çalışacak futbolcuların takımıdır. galatasaray şımarıkları, kendini beğenmişleri, yalnız kendini düşünenleri sevmez. kısacası galatasaray, bir halatı hep birlikte çekenlerin, hep birlikte üzülüp, hep beraber sevinmesini bilenlerin takımıdır.”
benim gözümde bu sözler galatasaray'ın özetidir ve arda turan'ın yukarıda yazılanlarla uzaktan yakından alâkası yoktur.
arda turan galatasaray'ın huyunu suyunu açıkça ve iyice anlayamamıştır. galatasaray'ın kaptanına fenerbahçe başkanı ulan diye hitap edemez. ederse de cevabını almalıdır. ulan hitabının karşılığı gevrek gevrek gülmek değildir. o adamı kendine ulan diyecek seviyeye getiriyorsan, galatasaray'da kaptanlık mertebesini hak edecek seviyede değilsin demektir.
galatasaray kaptanı, hiçbir şey yapmamasına rağmen ana avrat küfür yiyen sabri'ye karşı o küfürleri eden emre belözoğlu'na sarılarak oradan uzaklaştırmaz. kendi taraftarını hiçe sayarak bağıra çağıra, gittiği her yerde "benim mentorum emre abi'dir" diye dolaşmaz. galatasaray kaptanının rıdvan, acun, emre gibi ne idüğü aşikâr olan adamlarla işi olmaz.
konya'da, o buzla kaplı zeminde dizini bırakan uğur uçar'ı takımdan gönderdiği için biz o günkü yönetime gırtlaklarımız patlayana kadar küfür ederken çıkıp tek bir laf etmeyen arda turan, "yabancılara para ödeniyor, bize ödenmiyor, onlar kayrılıyor" diye ortalıkta dolaşıp "aklına geleni söyleyen, gerektiği yerde gereken kişiyi eleştirebilen cesur don kişot" havalarına bürünemez. futbol hayatı bitti denilen uğur uçar takıma dönmek için aylarca cebelleşirken, galatasaray kaptanı ayağı alçılı şekilde basketbol maçına gidip hoplayıp zıplayamaz. galatasaray feragat ve fedakârlıklarla çalışacak futbolcuların takımıdır.
galatasaray altyapısından yetişen bir futbolcu, ağız ishaline yakalanmış gibi 2 haftada bir galatasaray kulübüne ve onda en büyük emeğe sahip olan galatasaray taraftarına hakaret edemez. galatasaray şımarıkları, kendini beğenmişleri, yalnız kendini düşünenleri sevmez.
sadede gelecek olursak, arda turan'ın ve arda turan'ı savunanların galatasaray'ı benim galatasaray'ım değil.
benim galatasaray'ım baba gündüz'ün galatasaray'ı.
gündüz kılıç'ın o efsaneleşmiş sözlerini bir kez daha hatırlamakta fayda var. ne demiş baba gündüz;
"bilirsiniz ki her insanın ayrı bir huyu, ayrı bir karakteri olduğu gibi, her futbol takımının da kendine has bir karakteri vardır. biz sizlere burada galatasarayımız’ın huyunu suyunu açıkça ve iyice anlatabilirsek, onu adamakıllı tanıyıp, inşallah senelerce dost geçinirsiniz. galatasaray bir his takımıdır. renklerine aşık birbirlerine seven futbolcuların takımıdır. galatasaray feragat ve fedakârlıklarla çalışacak futbolcuların takımıdır. galatasaray şımarıkları, kendini beğenmişleri, yalnız kendini düşünenleri sevmez. kısacası galatasaray, bir halatı hep birlikte çekenlerin, hep birlikte üzülüp, hep beraber sevinmesini bilenlerin takımıdır.”
benim gözümde bu sözler galatasaray'ın özetidir ve arda turan'ın yukarıda yazılanlarla uzaktan yakından alâkası yoktur.
arda turan galatasaray'ın huyunu suyunu açıkça ve iyice anlayamamıştır. galatasaray'ın kaptanına fenerbahçe başkanı ulan diye hitap edemez. ederse de cevabını almalıdır. ulan hitabının karşılığı gevrek gevrek gülmek değildir. o adamı kendine ulan diyecek seviyeye getiriyorsan, galatasaray'da kaptanlık mertebesini hak edecek seviyede değilsin demektir.
galatasaray kaptanı, hiçbir şey yapmamasına rağmen ana avrat küfür yiyen sabri'ye karşı o küfürleri eden emre belözoğlu'na sarılarak oradan uzaklaştırmaz. kendi taraftarını hiçe sayarak bağıra çağıra, gittiği her yerde "benim mentorum emre abi'dir" diye dolaşmaz. galatasaray kaptanının rıdvan, acun, emre gibi ne idüğü aşikâr olan adamlarla işi olmaz.
konya'da, o buzla kaplı zeminde dizini bırakan uğur uçar'ı takımdan gönderdiği için biz o günkü yönetime gırtlaklarımız patlayana kadar küfür ederken çıkıp tek bir laf etmeyen arda turan, "yabancılara para ödeniyor, bize ödenmiyor, onlar kayrılıyor" diye ortalıkta dolaşıp "aklına geleni söyleyen, gerektiği yerde gereken kişiyi eleştirebilen cesur don kişot" havalarına bürünemez. futbol hayatı bitti denilen uğur uçar takıma dönmek için aylarca cebelleşirken, galatasaray kaptanı ayağı alçılı şekilde basketbol maçına gidip hoplayıp zıplayamaz. galatasaray feragat ve fedakârlıklarla çalışacak futbolcuların takımıdır.
galatasaray altyapısından yetişen bir futbolcu, ağız ishaline yakalanmış gibi 2 haftada bir galatasaray kulübüne ve onda en büyük emeğe sahip olan galatasaray taraftarına hakaret edemez. galatasaray şımarıkları, kendini beğenmişleri, yalnız kendini düşünenleri sevmez.
sadede gelecek olursak, arda turan'ın ve arda turan'ı savunanların galatasaray'ı benim galatasaray'ım değil.
benim galatasaray'ım baba gündüz'ün galatasaray'ı.
