76
bazı gidişlerde gidene mi üzünülür, gidiş şekline mi üzünülür bilinmez ya ilkan'ın gidişinde de bu ikilemi yaşıyoruz. olaya farklı yönlerden bakarsak fb'ye bu şekilde giden hiçbir oyuncu için üzülmeye değmez. ama diğer taraftan da sağlam bir uzun rotasyonu oluşturup, transfer alternatiflerinin de kalmadığı bu dönemde kadrom budur diye yola çıktığın anda böyle bir kayıp bir çok sıkıntıyı beraberinde getirir. ancak ben olayın farklı bir boyutundayım. galatasaray basketbol şubesinin forma olayından bu yana neden bir türlü profesyonelleşemediği benim aklımı karıştıran ve canımı sıkan. oktay mahmuti'nin kalıp kalmaması hikayesinde, gordon'un sudan ucuza gidişinde ve şimdi de ilkan'ın rakip ile anlaşmasında amatörlüğün had safhada olması ciddi anlamda yapılan yatırıma ve taraftarın emeğine yakışmıyor. galatasaray arması her türlü olgunun ve sporcunun üzerinde ve ilkan karakterini bire bir yansıtarak bu kulübü yarı yolda bıraktı; ancak eğer bu kalibre de bir oyuncun varsa da ne olursa olun yöneticiliğin gerekleri olarak onun bu türden bir kaçışına izin vermemek gerekirdi. madem gitti, iş artık ona ağır tazminatlar ödetebilmekte, tabi buna hakkımız varsa