1322
daha önce de yazmıştım kendisi hakkında. hiç bir zaman istememiştim transfer edilmesini, milli takım performanslarını da çok başarılı bulmazdım. elbette kendisinden nefret etmiyordum, bunun için bir sebep yok, lakin çoğu insanın aksine hiç bir zaman sempatik gelmedi bana. bunu 12 ağustos 2012 galatasaray fenerbahçe maçındaki performansı ile alakalı söylemiyorum, gördünüz mü bak ben demiştim de yazmayacağım. bunun sözünü de vermiştim önceki entry'de. doğal bir şey tabi insanın bazı futbolculara ısınması, bazılarına ısınmaması. ama o futbolcuyu sevmeyenlerin, her kötü oynadığı maçtan sonra gelip o başlıkta bilgiçlik taslamasına uyuz oluyorum. yani niyetim bu da değil..
hamit, en sonunda bu yaz giydi formamızı, sonuçta kazım'a bile alışmıştı gözlerim, sevmişti, hamit'e de tabi ki sempati duymaya başladım formamızı giymesinin hatrına. başarılı olmasını isterim, neticede onun başarısı, bizim başarımız. yarın öbür gün tribünde de adını haykırırım. fakat sanıyorum benim de dahil olduğum bir grup futbolsever, bu adama karşı önyargılı. geçmişinde bayern ve real madrid bulunması yüzünden farklı şeyler bekliyoruz adamdan, bunu görememek de soğukluk yaratıyor sanırım. fakat zamanla alışacağım sanıyorum, zira her takımda yıldız oyuncu ihtiyacı olduğu kadar, tabiri caizse 'ayak işleri'ni yapacak adama da ihtiyaç var. kimi örnek verebilirim bilmiyorum, geçen yılki takımımızda bu tür bir oyuncu yoktu. ama bayern ve real'de sanıyorum bu kontenjandan yer bulabildi, sonuçta onlar da 11 tane ronaldo ya da 11 tane ribery ile oynayamaz, hamit gibi oyunculara da 'koşsun, mücadele etsin, direnç katsın' düşüncesiyle şans verdiler. ama bu ben ve benim gibilerin kafasında, maça etki etsin, delici paslar atsın, rakibi yerlerde süründürsün tarzı beklentilere yol açıyor. elbette hamit, o takımlardaki misyonuyla yer almıyor burada, lakin hiç bir zaman da bir 'selçuk inan' olmayacak. ben her izlediğim maçında 'hadi madem madrid'de oynuyorsun, göster farkını' diye bakıyordum kendisine. fakat bu süper kupa maçıyla beraber kendisi için beklentileri değiştirmeye başladım. özellikleri olan bir oyuncu, muhakkak da katkı verecek bize, ama hepimiz bu sürece alışana kadar, malesef eleştiri alacak, umuyorum da bunun altından sağlam kalkar ve önemli parçamız olur.
hamit, en sonunda bu yaz giydi formamızı, sonuçta kazım'a bile alışmıştı gözlerim, sevmişti, hamit'e de tabi ki sempati duymaya başladım formamızı giymesinin hatrına. başarılı olmasını isterim, neticede onun başarısı, bizim başarımız. yarın öbür gün tribünde de adını haykırırım. fakat sanıyorum benim de dahil olduğum bir grup futbolsever, bu adama karşı önyargılı. geçmişinde bayern ve real madrid bulunması yüzünden farklı şeyler bekliyoruz adamdan, bunu görememek de soğukluk yaratıyor sanırım. fakat zamanla alışacağım sanıyorum, zira her takımda yıldız oyuncu ihtiyacı olduğu kadar, tabiri caizse 'ayak işleri'ni yapacak adama da ihtiyaç var. kimi örnek verebilirim bilmiyorum, geçen yılki takımımızda bu tür bir oyuncu yoktu. ama bayern ve real'de sanıyorum bu kontenjandan yer bulabildi, sonuçta onlar da 11 tane ronaldo ya da 11 tane ribery ile oynayamaz, hamit gibi oyunculara da 'koşsun, mücadele etsin, direnç katsın' düşüncesiyle şans verdiler. ama bu ben ve benim gibilerin kafasında, maça etki etsin, delici paslar atsın, rakibi yerlerde süründürsün tarzı beklentilere yol açıyor. elbette hamit, o takımlardaki misyonuyla yer almıyor burada, lakin hiç bir zaman da bir 'selçuk inan' olmayacak. ben her izlediğim maçında 'hadi madem madrid'de oynuyorsun, göster farkını' diye bakıyordum kendisine. fakat bu süper kupa maçıyla beraber kendisi için beklentileri değiştirmeye başladım. özellikleri olan bir oyuncu, muhakkak da katkı verecek bize, ama hepimiz bu sürece alışana kadar, malesef eleştiri alacak, umuyorum da bunun altından sağlam kalkar ve önemli parçamız olur.
