35
atılan karşılıklı gollerle 1-1 eşitlikle biten uefa avrupa ligi 3. ön eleme turu karşılaşması.
eskişehirspor yeni sezon için kaliteli bir kadro kurmuş diyebiliriz. sahaya çıkan on birlerinden sakatlanan olmadığı sürece iyi bir kadrodan bahsediyoruz. yoksa derinlik açısından fazla opsiyonları yok. zamane şampiyonlar ligi marsilya'sından çok uzakta olan bir takım karşısında -ki onlar da şu an liglerine hazırlık aşamasındalar, etkisi muhakkak vardır- denk bir oyun sergilediler. skor olarak dezavantaja sahip olan taraf oldular yine, ama kolay lokma olmayacaklardır dışarıdaki maçta da.
benim adıma maçın da önüne geçen bazı şeyler var tabii. burada da herkesin şikayetçi olduğu 'yorumcu' meselesi gibi. coşkun bey'in genelde abartı kullanarak söylediklerinin genel manada doğru olduğunu, yakındıklarında haklı olduğunu maç içerisinde zaman zaman gördük. ancak sanırım kendisinin yorumculuk anlamında bir tecrübesi bulunmuyor. o yüzden konuşması gereken zamanları tutturamadı. en az spiker kadar insiyatifi var sandı ki bu da biz izleyenler için çok itici bir ses kalabalığı manasına geldi.
ancak bana mı öyle geldi bilmiyorum, benim daha çok dikkatimi çeken şey 2. yarının büyük bölümünde yorumcunun mikrofonunun sesinin kısılması oldu. bozulmuş da olabilir, ne bileyim aksiliği teknik ekip geç fark etmiş de olabilir. ama böylesi bir yorumcu faciasının üzerine senin bu yorumcu hakkında tutunmuş olman muhtemel olan saygısız tavır, beni daha çok sinirlendirdi. maden sen bir türk takımının avrupa arenasına çıktığı bu maçı ciddiye alıp bu insanlara aktarmayı görev bildin ve yayın sürenden bir miktar buna ayırdın, o zaman bir devlet kanalı olarak bunun hakkındaki tüm ayarlamaları da en ince detayına kadar düşünüp yapacaksın. o insanla dalga geçercesine, itibarını milyonlar önünde zedelercesine 'çok konuşuyor, konuşma da diyemiyoruz sesini kısalım bari' türünden davranışlar bu işi yapacak yeterli profesyonelliğe sahip olmadığını gösterir ötesi değil. dediğim gibi, yanılıyor da olabilirim. ama ben şu ana kadar yüzlerce maç izledim, böylesi bir olayın ilk defa gördüğüm böylesi bir yorumcuya denk gelmesi manidar.
bir de insanlara bir şey beğendirememenin örneklemesini yapan yazar arkadaşlarıma da seslenmek istiyorum. altta valile kararnamesini geçti diye trt'yi eleştirenler var. izlediğiniz kanal bir 'devlet' televizyonu. üstüne üstlük devlet televizyonunun 'haber' kanalı. o zaman tekrar düşünmekte fayda var bundan doğal ne olabilir diye. ah d-smart diye veryansın edenler evlerinde ayaklarını uzatıp maç izleyecek fırsatı bulunca bu sefer başka bir şeye geçiriyorlar. gerçekten insanı memnun etmek çok güç.
eskişehirspor yeni sezon için kaliteli bir kadro kurmuş diyebiliriz. sahaya çıkan on birlerinden sakatlanan olmadığı sürece iyi bir kadrodan bahsediyoruz. yoksa derinlik açısından fazla opsiyonları yok. zamane şampiyonlar ligi marsilya'sından çok uzakta olan bir takım karşısında -ki onlar da şu an liglerine hazırlık aşamasındalar, etkisi muhakkak vardır- denk bir oyun sergilediler. skor olarak dezavantaja sahip olan taraf oldular yine, ama kolay lokma olmayacaklardır dışarıdaki maçta da.
benim adıma maçın da önüne geçen bazı şeyler var tabii. burada da herkesin şikayetçi olduğu 'yorumcu' meselesi gibi. coşkun bey'in genelde abartı kullanarak söylediklerinin genel manada doğru olduğunu, yakındıklarında haklı olduğunu maç içerisinde zaman zaman gördük. ancak sanırım kendisinin yorumculuk anlamında bir tecrübesi bulunmuyor. o yüzden konuşması gereken zamanları tutturamadı. en az spiker kadar insiyatifi var sandı ki bu da biz izleyenler için çok itici bir ses kalabalığı manasına geldi.
ancak bana mı öyle geldi bilmiyorum, benim daha çok dikkatimi çeken şey 2. yarının büyük bölümünde yorumcunun mikrofonunun sesinin kısılması oldu. bozulmuş da olabilir, ne bileyim aksiliği teknik ekip geç fark etmiş de olabilir. ama böylesi bir yorumcu faciasının üzerine senin bu yorumcu hakkında tutunmuş olman muhtemel olan saygısız tavır, beni daha çok sinirlendirdi. maden sen bir türk takımının avrupa arenasına çıktığı bu maçı ciddiye alıp bu insanlara aktarmayı görev bildin ve yayın sürenden bir miktar buna ayırdın, o zaman bir devlet kanalı olarak bunun hakkındaki tüm ayarlamaları da en ince detayına kadar düşünüp yapacaksın. o insanla dalga geçercesine, itibarını milyonlar önünde zedelercesine 'çok konuşuyor, konuşma da diyemiyoruz sesini kısalım bari' türünden davranışlar bu işi yapacak yeterli profesyonelliğe sahip olmadığını gösterir ötesi değil. dediğim gibi, yanılıyor da olabilirim. ama ben şu ana kadar yüzlerce maç izledim, böylesi bir olayın ilk defa gördüğüm böylesi bir yorumcuya denk gelmesi manidar.
bir de insanlara bir şey beğendirememenin örneklemesini yapan yazar arkadaşlarıma da seslenmek istiyorum. altta valile kararnamesini geçti diye trt'yi eleştirenler var. izlediğiniz kanal bir 'devlet' televizyonu. üstüne üstlük devlet televizyonunun 'haber' kanalı. o zaman tekrar düşünmekte fayda var bundan doğal ne olabilir diye. ah d-smart diye veryansın edenler evlerinde ayaklarını uzatıp maç izleyecek fırsatı bulunca bu sefer başka bir şeye geçiriyorlar. gerçekten insanı memnun etmek çok güç.