64
neresinden bakarsan bak süper bir yazı. sağına bakıyorum estetik, soluna bakıyorum dört dörtlük. paragrafların yerini değiştiriyorum anlam kayması yok. kısa desen değil, izanı ve ağırlığı yerinde. uzun desen hiç değil net ve adrese teslim. bu yazıyı yönetimde kaleme alabilecek tek kişi var. hepimizin aklından geçen tek bir isim. adnan öztürk.
gel gelelim bu sözlerin altını doldurabilecek icraatları yapabilmek bu yazıyı kaleme almak kadar kolay değil. ne demişler, ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz. yönetenlerimiz, aziz yıldırım'ın içerde olduğu bir yıl boyunca nispeten kolay bir sezon geçirdiğinin umarım farkındadırlar. bu sezon işler farklı yürüyecek. futbolun çirkin yüzüyle yüzeysel olarak ilgilendiğimiz bir sezonun ardından, kaba tabirle kafa dinlediğimiz bir yılın ardından, malum zat tekrar aramızda. hemde bu sefer yanında kendisini frenleyecek kimse de yok. tek başına sazı eline almış durumda. içerde geçirdiği bir yılın öfkesini çıkarmak için elinden geleni ardına koymayacağı da divan kurulundaki açıklamalarından net bir şekilde anlaşılıyor.
bu sezon hakemler de geçen sezonki kadar rahat düdük çalamayacaklar. bir düşün, federasyon denen kurum bu zatı ve kulübü, şike sürecinden hasar almadan çıksın diye ne kıyaklar geçti bütün sezon. şimdi aynı federasyona bağlı merkez hakem kurulu bu sezon neler yapacak hepimiz göreceğiz.
medya denen tek dişi kalmış canavar ise herzamankinden daha yanlı daha subjektif olarak canımızı sıkıcak bütün bir sezon.
2000-2001 futbol sezonunu hatırlıyor musun? hani o lucescu'nun eline teslim edilen efsane kadromuzun, dandirik fener takımına şampiyonluğu kaybettiği sezonu. hani çalınmayan penaltılarla, verilen saçma kırmızılarla hakemlerin cehenneme çevirdiği sezonu. hani medyanın doldurmalarıyla jardel gibi bir adamın soyunma odasında tartaklandığı sezonu. hani faruk süren başkanın hakkında naylon fatura haberlerinin çıktığı, yönetimin dağıldığı sezonu. o sezon şampiyonluk nasıl kaçtı hatırlıyor musun? unuttuysan hafızanı tazele. çünkü 2000-2001'de yaşadıklarının en az 4 katını yaşayacaksın bu sene.
bu tür açıklmalar güzeldir, taraftarın gönlünü okşar, iyidir hoştur. amma ve lakin, yönetim kurlumuz, bu sezon haklarımızı korumak için geçen sezon olduğu gibi sadece resmi siteye koyduğu yazılarla yetinir, icraata geçmezse, fatih terim'in önderliğinde yeniden efsane olmaya aday futbol takımımızın sene sonu yaşayacağı hüsrana zemin hazırlamış olurlar.
bu sezon herzamankinden daha güçlü olmak zorundayız. sadece futbolcu kalitesiyle değil, taraftarıyla, yönetimiyle, medyasıyla tam bir birliktelik sağlanmalı ve suyun karşı yakasındaki şikecinin oyunlarına gelmemeliyiz. zira bu sezon alınacak olan şampiyonluk, benim nazarımda kadıköy'de kazanılan şampiyonluktan daha anlamlı olucak.
gel gelelim bu sözlerin altını doldurabilecek icraatları yapabilmek bu yazıyı kaleme almak kadar kolay değil. ne demişler, ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz. yönetenlerimiz, aziz yıldırım'ın içerde olduğu bir yıl boyunca nispeten kolay bir sezon geçirdiğinin umarım farkındadırlar. bu sezon işler farklı yürüyecek. futbolun çirkin yüzüyle yüzeysel olarak ilgilendiğimiz bir sezonun ardından, kaba tabirle kafa dinlediğimiz bir yılın ardından, malum zat tekrar aramızda. hemde bu sefer yanında kendisini frenleyecek kimse de yok. tek başına sazı eline almış durumda. içerde geçirdiği bir yılın öfkesini çıkarmak için elinden geleni ardına koymayacağı da divan kurulundaki açıklamalarından net bir şekilde anlaşılıyor.
bu sezon hakemler de geçen sezonki kadar rahat düdük çalamayacaklar. bir düşün, federasyon denen kurum bu zatı ve kulübü, şike sürecinden hasar almadan çıksın diye ne kıyaklar geçti bütün sezon. şimdi aynı federasyona bağlı merkez hakem kurulu bu sezon neler yapacak hepimiz göreceğiz.
medya denen tek dişi kalmış canavar ise herzamankinden daha yanlı daha subjektif olarak canımızı sıkıcak bütün bir sezon.
2000-2001 futbol sezonunu hatırlıyor musun? hani o lucescu'nun eline teslim edilen efsane kadromuzun, dandirik fener takımına şampiyonluğu kaybettiği sezonu. hani çalınmayan penaltılarla, verilen saçma kırmızılarla hakemlerin cehenneme çevirdiği sezonu. hani medyanın doldurmalarıyla jardel gibi bir adamın soyunma odasında tartaklandığı sezonu. hani faruk süren başkanın hakkında naylon fatura haberlerinin çıktığı, yönetimin dağıldığı sezonu. o sezon şampiyonluk nasıl kaçtı hatırlıyor musun? unuttuysan hafızanı tazele. çünkü 2000-2001'de yaşadıklarının en az 4 katını yaşayacaksın bu sene.
bu tür açıklmalar güzeldir, taraftarın gönlünü okşar, iyidir hoştur. amma ve lakin, yönetim kurlumuz, bu sezon haklarımızı korumak için geçen sezon olduğu gibi sadece resmi siteye koyduğu yazılarla yetinir, icraata geçmezse, fatih terim'in önderliğinde yeniden efsane olmaya aday futbol takımımızın sene sonu yaşayacağı hüsrana zemin hazırlamış olurlar.
bu sezon herzamankinden daha güçlü olmak zorundayız. sadece futbolcu kalitesiyle değil, taraftarıyla, yönetimiyle, medyasıyla tam bir birliktelik sağlanmalı ve suyun karşı yakasındaki şikecinin oyunlarına gelmemeliyiz. zira bu sezon alınacak olan şampiyonluk, benim nazarımda kadıköy'de kazanılan şampiyonluktan daha anlamlı olucak.
