460
hakkında sergen yalçın'ın yapmış olduğu geniş analiz, beşiktaş'ın içinde bulunduğu karanlık durumun özeti şeklinde:
--- alıntı ---
beşiktaş’ta herkesin gözü yapılacak hamlelerin, atılacak adımların üzerinde... birçok beşiktaşlı dostumuz var. tatilde oturuyoruz, konuşuyoruz. ana sohbet konumuz sürekli beşiktaş, kulübün önümüzdeki süreçte neler yapacağı, neler yaşayacağı. yıldırım demirören dönemi bittikten sonra fikret orman’ın başkanlığa seçilmesi, çoğu kesim için sevindirici bir gelişme oldu. kendisi iyi bir beşiktaşlı. ancak başkan olmak için başkan olunmaz! laf olsun diye başkan olunmaz!
f.bahçe ve g.saray barça-real gibi olur
mevcut görüntüde beşiktaş’ın seneye ligde hiçbir şansı olmadığını üzülerek de olsa söylemek gerek. bence süper lig önümüzdeki sezon la liga havasında geçer. fenerbahçe ile galatasaray’ın ispanya’da real madrid ile barcelona’nın yaptığı gibi kopup gittiği bir sezon bekliyorum. beşiktaş ise 5.’lik ya da 6.’lık için oynar. rakipleri de anadolu takımları olur.
fabian ernst’in yeri dolar
beşiktaş’ta gözden çıkarılması çok tartışılan oyunculardan biri de fabian ernst. ben bu konuda farklı düşünüyorum. bence ernst’in gönderilmesi çok önemli değil. veli gibi, necip gibi yeni jenerasyondan oyuncular var kadroda. bu oyuncular bence ernst’in yokluğunu hissettirmez.
küçülme böyle olmaz
evet, beşiktaş’ın çok önemli maddi sorunları olduğu bir gerçek. ben daha önce birçok yazımda da kulübün bir küçülme sürecine girmesinin normal olacağının altını çizmiştim. ancak önemli olan küçülmenin nasıl yapılacağı. yapılması gereken kulübe maliyeti fazla, verimi az olan oyunculardan kurtulmaktı. bunun ilk şartı da takımın iskeletinin korunmasıydı. gözden çıkarılabilecek oyuncuların başında da yabancılar geliyordu. egemen bu takımın iskeletindeki en önemli oyuncu. sen onu gönderiyor, uğur boral’ı alıyorsun! beşiktaş, uefa’ya katılamıyor, en önemli oyuncularını birer birer kaybediyor. peki önümüzdeki sezon yönetim neye dayanarak kombine satacak. taraftar bu kadroyu seyretmeye gider mi?
taraftar bunun cezasını verir
beşiktaş camiasının en önemli unsuru her zaman taraftardır. beşiktaş hep taraftarı sayesinde ayakta kalmıştır. takımını en çok seven taraftar kitlesinin beşiktaş’ta olduğunu düşünüyorum. bir kere önemli olan sportif başarıdır. bu modelle borçların kapanması mümkün olmaz. istediğin kadar küçül, taraftar takıma bakar. ligde yarışmacı bir takımın olması lazım. koca beşiktaş takımını ne hale getirdiler? taraftar bunların cezasını verir.
gençler katkıyı zamanla verir
oğuzhan özyakup, berat çetinkaya gibi oyuncular transfer edildi. genç oyuncuların uzun vadede takıma mutlaka katkıları olacaktır. ancak bu oyunculara beşiktaş gibi bir takımın sorumluluğunu bir anda yükleyebilir misiniz? beşiktaş camiası her sezon şampiyonluğa oynayacak bir kadro çıkarmak zorunda. takım hedefe oynamadıktan sonra anlamı yok.
aybaba beşiktaş’ın hocası olacak düzeyde değil
teknik adam konusunda da yanlış yapıldı. samet ağabey’i çok severim. kendisi bu kulübe futbolcu olarak büyük hizmetler vermiş iyi bir beşiktaşlı’dır. ama maalesef şu an beşiktaş’ta teknik direktörlük yapacak düzeyde değil. en son ne zaman teknik direktörlük yaptı? bütün beşiktaşlılar isyanda. madem samet ağabey’i takımın başına getirecektin, o zaman tayfur’u neden gönderdin? tayfur havutçu bu camia için cezaevine girmiş biri! takımı da gayet iyi tanıyordu.
(gbkz: egemen’i nasıl birakirsin?)
küçülmenin kendine göre bir tarzı var. öncelikle dediğim gibi takımın iskeletini belirlersin, o oyuncuları elde tutarsın. bakıyorsun beşiktaş’a, takımın iskeletinde en önemli oyuncu egemen... geçen yıl 50 maç oynamış adam. ve sen kalkıp böyle bir adamı, en büyük rakibine hediye ediyorsun! takımda ‘dokunulmaması’ gereken ilk adamı! tamam küçülürsün ama takımda 2-3 oyuncunun ücreti yine belli bir rakamın üzerinde olabilir. burası beşiktaş takımı! hangi beşiktaşlı memnun mevcut pozisyondan? kim ‘bu takım şampiyonluğa oynar’ diyebilir. bu kadroyla, böyle bir mantıkla mümkün mü?
(gbkz: en iyiler neden fener’e gidiyor?)
egemen’in fenerbahçe’ye gidişi bence farklı bir açıdan da değerlendirilmeli. neden beşiktaş’ın en iyi oyuncuları sürekli fenerbahçe’ye gidiyor? zamanında feyyaz ağabey gitti, ben gittim, tümer metin gitti, şimdi de egemen... beşiktaş gibi bir büyük takım en iyi oyuncularını sürekli en büyük rakibine kaptırıyorsa, oturup iyice düşünmeli.
q7’nin, simao’nun hiçbir değeri yok!
beşiktaş quaresma’yı, simao’yu büyük transferler olarak renklerine kattı. şu anda da elden çıkarmaya uğraşıyor. iki oyuncu kampa bile götürülmedi. ancak maalesef beşiktaş’taki oyuncuların hiçbir değeri yok. bu oyuncuların hiçbiri, kulübün beklediği fiyata satılmaz.
demirören, kulübü paramparça etti
yıldırım demirören, beşiktaş’ı paramparça etti. ben olsam divan kurulu’na verip ihraç edilmesini isterdim. hiçbir beşiktaşlı kulübüne böyle bir zarar veremez. alınan oyuncular, gönderilen isimler, verilen tazminatlar, başkanın tamamen kendi keyfine göre yaptığı transferler beşiktaş’ı şu anda bulunduğu duruma getirdi. üstlenilen önemli külfetler, verilen büyük ücretler sonucunda kulüp artık bunun altından kalkamayacak hale geldi. ancak en önemli konu şu. bunda beşiktaş taraftarının suçu ne?
(gbkz: uğur boral ne fayda sağlayacak?)
yapılan transferleri anlamak mümkün değil. örneğin uğur boral... uğur’u ne maksatla alıyorsun? takıma gençlik aşısı yapıyor desen yok, takıma vites atlatacak bir transfer desen, o da değil. 30 yaş üzerinde bir oyuncu. ne fayda sağlayacak beşiktaş‘a çok merak ediyorum.
orman yönetimi amatörce çalışıyor
yıldırım demirören’le ilgili eleştiriler yapıldı. şimdi esas sorulması gereken şu: fikret orman geldikten sonra ne yaptı? bu kulübü düze çıkarmak için yaptığı icraatlar neler. önümüzdeki yıl taraftarı tribüne nasıl çekeceksin? fikret orman’ın profesyonelce iş yaptığına inanmıyorum, amatörce çalışıyorlar. bu zihniyetle beşiktaş kulübü bir yere gelmez. fikret orman yönetimi beşiktaş’ı anadolu takımı yapmaya çalışıyor. üzerine önemli bir yük aldı. ancak altından kalkar mı diye sorarsan, çok zor.
http://www.htspor.com/...58318-zifiri-karalik
--- alıntı ---
--- alıntı ---
beşiktaş’ta herkesin gözü yapılacak hamlelerin, atılacak adımların üzerinde... birçok beşiktaşlı dostumuz var. tatilde oturuyoruz, konuşuyoruz. ana sohbet konumuz sürekli beşiktaş, kulübün önümüzdeki süreçte neler yapacağı, neler yaşayacağı. yıldırım demirören dönemi bittikten sonra fikret orman’ın başkanlığa seçilmesi, çoğu kesim için sevindirici bir gelişme oldu. kendisi iyi bir beşiktaşlı. ancak başkan olmak için başkan olunmaz! laf olsun diye başkan olunmaz!
f.bahçe ve g.saray barça-real gibi olur
mevcut görüntüde beşiktaş’ın seneye ligde hiçbir şansı olmadığını üzülerek de olsa söylemek gerek. bence süper lig önümüzdeki sezon la liga havasında geçer. fenerbahçe ile galatasaray’ın ispanya’da real madrid ile barcelona’nın yaptığı gibi kopup gittiği bir sezon bekliyorum. beşiktaş ise 5.’lik ya da 6.’lık için oynar. rakipleri de anadolu takımları olur.
fabian ernst’in yeri dolar
beşiktaş’ta gözden çıkarılması çok tartışılan oyunculardan biri de fabian ernst. ben bu konuda farklı düşünüyorum. bence ernst’in gönderilmesi çok önemli değil. veli gibi, necip gibi yeni jenerasyondan oyuncular var kadroda. bu oyuncular bence ernst’in yokluğunu hissettirmez.
küçülme böyle olmaz
evet, beşiktaş’ın çok önemli maddi sorunları olduğu bir gerçek. ben daha önce birçok yazımda da kulübün bir küçülme sürecine girmesinin normal olacağının altını çizmiştim. ancak önemli olan küçülmenin nasıl yapılacağı. yapılması gereken kulübe maliyeti fazla, verimi az olan oyunculardan kurtulmaktı. bunun ilk şartı da takımın iskeletinin korunmasıydı. gözden çıkarılabilecek oyuncuların başında da yabancılar geliyordu. egemen bu takımın iskeletindeki en önemli oyuncu. sen onu gönderiyor, uğur boral’ı alıyorsun! beşiktaş, uefa’ya katılamıyor, en önemli oyuncularını birer birer kaybediyor. peki önümüzdeki sezon yönetim neye dayanarak kombine satacak. taraftar bu kadroyu seyretmeye gider mi?
taraftar bunun cezasını verir
beşiktaş camiasının en önemli unsuru her zaman taraftardır. beşiktaş hep taraftarı sayesinde ayakta kalmıştır. takımını en çok seven taraftar kitlesinin beşiktaş’ta olduğunu düşünüyorum. bir kere önemli olan sportif başarıdır. bu modelle borçların kapanması mümkün olmaz. istediğin kadar küçül, taraftar takıma bakar. ligde yarışmacı bir takımın olması lazım. koca beşiktaş takımını ne hale getirdiler? taraftar bunların cezasını verir.
gençler katkıyı zamanla verir
oğuzhan özyakup, berat çetinkaya gibi oyuncular transfer edildi. genç oyuncuların uzun vadede takıma mutlaka katkıları olacaktır. ancak bu oyunculara beşiktaş gibi bir takımın sorumluluğunu bir anda yükleyebilir misiniz? beşiktaş camiası her sezon şampiyonluğa oynayacak bir kadro çıkarmak zorunda. takım hedefe oynamadıktan sonra anlamı yok.
aybaba beşiktaş’ın hocası olacak düzeyde değil
teknik adam konusunda da yanlış yapıldı. samet ağabey’i çok severim. kendisi bu kulübe futbolcu olarak büyük hizmetler vermiş iyi bir beşiktaşlı’dır. ama maalesef şu an beşiktaş’ta teknik direktörlük yapacak düzeyde değil. en son ne zaman teknik direktörlük yaptı? bütün beşiktaşlılar isyanda. madem samet ağabey’i takımın başına getirecektin, o zaman tayfur’u neden gönderdin? tayfur havutçu bu camia için cezaevine girmiş biri! takımı da gayet iyi tanıyordu.
(gbkz: egemen’i nasıl birakirsin?)
küçülmenin kendine göre bir tarzı var. öncelikle dediğim gibi takımın iskeletini belirlersin, o oyuncuları elde tutarsın. bakıyorsun beşiktaş’a, takımın iskeletinde en önemli oyuncu egemen... geçen yıl 50 maç oynamış adam. ve sen kalkıp böyle bir adamı, en büyük rakibine hediye ediyorsun! takımda ‘dokunulmaması’ gereken ilk adamı! tamam küçülürsün ama takımda 2-3 oyuncunun ücreti yine belli bir rakamın üzerinde olabilir. burası beşiktaş takımı! hangi beşiktaşlı memnun mevcut pozisyondan? kim ‘bu takım şampiyonluğa oynar’ diyebilir. bu kadroyla, böyle bir mantıkla mümkün mü?
(gbkz: en iyiler neden fener’e gidiyor?)
egemen’in fenerbahçe’ye gidişi bence farklı bir açıdan da değerlendirilmeli. neden beşiktaş’ın en iyi oyuncuları sürekli fenerbahçe’ye gidiyor? zamanında feyyaz ağabey gitti, ben gittim, tümer metin gitti, şimdi de egemen... beşiktaş gibi bir büyük takım en iyi oyuncularını sürekli en büyük rakibine kaptırıyorsa, oturup iyice düşünmeli.
q7’nin, simao’nun hiçbir değeri yok!
beşiktaş quaresma’yı, simao’yu büyük transferler olarak renklerine kattı. şu anda da elden çıkarmaya uğraşıyor. iki oyuncu kampa bile götürülmedi. ancak maalesef beşiktaş’taki oyuncuların hiçbir değeri yok. bu oyuncuların hiçbiri, kulübün beklediği fiyata satılmaz.
demirören, kulübü paramparça etti
yıldırım demirören, beşiktaş’ı paramparça etti. ben olsam divan kurulu’na verip ihraç edilmesini isterdim. hiçbir beşiktaşlı kulübüne böyle bir zarar veremez. alınan oyuncular, gönderilen isimler, verilen tazminatlar, başkanın tamamen kendi keyfine göre yaptığı transferler beşiktaş’ı şu anda bulunduğu duruma getirdi. üstlenilen önemli külfetler, verilen büyük ücretler sonucunda kulüp artık bunun altından kalkamayacak hale geldi. ancak en önemli konu şu. bunda beşiktaş taraftarının suçu ne?
(gbkz: uğur boral ne fayda sağlayacak?)
yapılan transferleri anlamak mümkün değil. örneğin uğur boral... uğur’u ne maksatla alıyorsun? takıma gençlik aşısı yapıyor desen yok, takıma vites atlatacak bir transfer desen, o da değil. 30 yaş üzerinde bir oyuncu. ne fayda sağlayacak beşiktaş‘a çok merak ediyorum.
orman yönetimi amatörce çalışıyor
yıldırım demirören’le ilgili eleştiriler yapıldı. şimdi esas sorulması gereken şu: fikret orman geldikten sonra ne yaptı? bu kulübü düze çıkarmak için yaptığı icraatlar neler. önümüzdeki yıl taraftarı tribüne nasıl çekeceksin? fikret orman’ın profesyonelce iş yaptığına inanmıyorum, amatörce çalışıyorlar. bu zihniyetle beşiktaş kulübü bir yere gelmez. fikret orman yönetimi beşiktaş’ı anadolu takımı yapmaya çalışıyor. üzerine önemli bir yük aldı. ancak altından kalkar mı diye sorarsan, çok zor.
http://www.htspor.com/...58318-zifiri-karalik
--- alıntı ---
