• 106
    hepsinin ayrı ayrı yeri ve hikayesi olmakla birlikte, zayıf kadrolarla mücadele ettiğimiz ve fenerbahçe'nin üstünlüğüyle geçen 2002-2011 yılları arasındaki 2006 ve 2008 şampiyonlukları çok ayrıdır. hele hele 2008 bambaşkadır.
    o kadar zafer getiren maça şahit oldum, real madrid, juventus, kadıköy şampiyonluğu, dördüncü yıldız şampiyonluğu vs. ama 2008'de şampiyonluğa oynayan sivasspor'a karşı 3-5 ile alınan galibiyetin yeri çok ayrıdır.
  • 68
    2005-2006 tartışmasız 1 numarada yer alır. efsaneydi efsane. ligdeki tüm maçların gollerini içeren bir cd bende hala saklıdır.

    1. fenerbahçe'nin maddi durumunun ve kadrosunun bize göre daha iyi olması.

    2. saha dışında yine rahat durmamaları. elle, kolla maç kazanmaları. (bkz: el değmemiş temiz bir lig istiyoruz)

    3. galatasaray aleyhine bazı maçlarda anormal kararlar çıkması ki en efsanesi maçlardan biri de şudur.
    (bkz: 19 mart 2006 galatasaray kayseri erciyesspor maçı) devran denen adam çizgide elle golü kesti. var da yok o dönem. kırmızı kart ve penaltı verilmedi. son dakikalarda 2 tane atarak 4-2 kazanmıştık. emre toraman sinirden direkleri dövüyordu. ertesi gün kantinde fenerbahçeli bir arkadaş gs şampiyon olur. futbolcularda hırs var diyordu.

    fenerbahçenin bu kadar rezil olduğu ve dağıldığı başka bir gün hatırlamam. zaten o günden beri kendilerine gelemediler. ama hala üçkağıtçılık peşindeler. çok acayip.
  • 70
    2006 şampiyonluğudur. fenerbahçe camiasının bugünlerde gördüğümüz özgüvensizliğinin getirdiği karanlık yollara sapmasının yegane sebebidir. birçok fenerbahçelinin en büyük travmasıdır. o gün bugündür kimyaları hep bozuktur.

    2012 şampiyonluğumuz da çok özeldir. müstakbel 2023 şampiyonluğumuz da çok özel olacaktır. bunlar çok zor elde edilmiş şampiyonluklar olduğu-olacağı gibi türk futbolundaki bizim aleyhimize yapılan kirli organizasyonların ayyuka çıktığı sezonlardır. kırılma anlarına da delalet eder. allah fenerbahçe taraftarına sabır versin. çünkü başlarına gelen şey her türlü engellemeye rağmen gördükleri galatasaray şampiyonluklarıdır.
  • 72
    2005-2006 şampiyonluğu ile ona en yakın olan 2011-2012 şampiyonluğu arasında bile çok büyük fark var. 2005-2006 şampiyonluğu sadece bir şampiyonluk değil, çok düşük bütçeyle fenerbahçe'nin paralı düzenine bir başkaldırıdır. o gün birçok mekan "burada şampiyonun maçları izlenir" diye saçmalayıp galatasaraylılara maç bile izletmemişti de allah razı olmadı bunların şımarıklığına. o gün şampiyon olamasaydık, ne 2012'yi ne de başka şampiyonlukları görebilirdik.
  • 41
    kadıköy şampiyonluğu.

    gündüzünde formayı giymisim sağa/sola gidiyorum deli gibi, vakit geçirmeye çalışıyorum ve maç başlasın ne olacaksa olsun artık diyorum. bir de bakıyorum, kız kardeşimin eşi arabasını yıkıyor apartman önünde. diyorum ki ; yahu akşama yer yerinden oynayacak senin derdine bak. futbolla alakası olmayan biri ' olum işsiz misin, bırak şu top islerini' diyor. ama nasıl bırakayım heyecandan ölüyorum, bir koşmaya başlasam var ya saatlerce koşacak kıvamdayim.

    vakit yaklaşıyor ve maçı izlememeye karar veriyorum. derken maç basliyor, kapı zili çalıyor ve komşum müsaitseniz acele tuzlaya gitmemiz lazım bizi bırakır misin diyor. canıma minnet. eşimde hazırlanıyor ve yola cikiyoruz. biz gebzedeyiz. goturuyoruz ve bırakıyoruz. tuzlaya gitmisken diyoruz kartal'a kayinpetere geçelim. sallana sallana yola devam ediyoruz, elimizden geldiğince yolu uzatıyoruz, havadan sudan konusuyoruz falan derken zaman baya geçmiş oluyor ve kapının önüne bırakıyoruz arabayı. artık dayanacak takatim yok, koşa koşa apartmana giriyor daireye çıkıyorum zile basıyorum aslında amacım sadece sonuç öğrenmek. futbol izlemeyen bu aile o gün pc'den korsan yayin bulup maçı da tv'ye yansitmislar. maç 0-0 fenerbahçe 10 kişi diyorlar. bende demek ki az sonra bizde 10 kişi kalacağız diyorum ve bir kaç dakika sonra ujfaluji kırmızıyı görüyor. heyecanla geçen dakikalar ve gelen şampiyonluk. kartal meydana ailemle cikis, şampiyonluk kutlayis,bağırış çağrış of ama ne muazzam geceydi.
  • 117
    süper lig 2005-2006 sezonu şampiyonluğu kırılmanın yaşandığı şampiyonluk olması sebebiyle çok çok önemlidir. bir de son haftalarda maçların son anlarına kadar neredeyse ümitler tükenmişken gelmesi ile yaşadığım ve en sevindiğim şampiyonluktur.

    o dönem fenerbahçe yeni stadıyla birlikte ekonomik olarak önümüze geçmişti. yaptıkları transferler falan da çok sükseliydi.

    hücum rotasyonu: alex de souza(prime), anelka(prime), tuncay şanlı(prime), m.nobre(prime), zafer biryol(gol kralı), semih şentürk

    orta saha ikilisi: s. appiah(prime), mehmet aurelio(prime)

    savunma: luciano - servet çetin(prime) , ümit özat(prime), serkan balcı(prime)

    kaleci: rüştü reçber yedeği volkan demirel

    üst üste 2 sene şampiyon olmuş ve tarihinde 3 yıl üst üste şampiyonluk olmayan fenerbahçe'nin 31. hafta tarihteki en rezil derbi performansımızın olduğu maçta 22 nisan 2006 fenerbahçe galatasaray maçında bizi rencide edecek bir baskıyla yendiği maçtan sonra açıkçası umudumuz olsa da, ciddi bir avantajı kaybetmiştik. liderlik gittiği gibi genel averajı da ikili averajı da vermiştik. puanlar eşit ama fener'in fikstüründeki tek zor maç trabzon deplasmanıydı. bizim de inönü deplasmanımız olacaktı.

    fener bizi 4-0 yendikten sonra trabzon'da 1-0 geriden 3-1 yapıp, 3-2 kazanmasıyla çok iyi hatırlıyorum daha maç bitmeden yedek kulübesinin kenarında oyuncular şampiyonluk kutlamaya başlamıştı.

    e öyle ya sonraki maç fener evinde kayseri erciyes'le biz ise inönü deplasmanında olacaktık. biz her maçımızı kazansak bile fener'in kazanması halinde bizim ne yaptığımızın anlamı da kalmıyordu.

    aziz yıldırım'ın 3 sene üst üste şampiyonluk sözü gerçekleşmek üzereydi. zaten 2006-2007'yi falan da düşününce serinin 3'te kalmayacağını muhtemelen bizim 4 yıllık rekorumuzun kırılabileceği bir dönemin ortasında gibiydik.

    işte hasan kabze'nin beşiktaş'a attığı gol ve son saniyede kazanılan maç ile son haftaya kalan şampiyonluk yarışı bir anda galatasaraylıları ümitlendirmişti. (bkz: galatasaray sinerjisi)

    biz son hafta evimizde iddiasız kayseri ile oynarken, onlar küme düşme hattındaki denizli ile deplasmanda oynayacaklardı.

    ilahi adalet işte, konya'da anelka'nın eliyle attığı golün diyeti son hafta ödendi.

    fenerbahçe tarihinin ilk büyük travması o gün yaşandı ve fenerbahçe loserlığının dönüm noktası oldu.

    bu şampiyonluk olmasaydı muhtemelen sonraki yıllarda da bu seri devam edecek ve bugün biz 4. yıldızı kovalarken fenerbahçe ligin en çok şampiyon olan takımı olarak 5. yıldız hesabı yapıyor olacaktı.

    benim için de ayrıca şampiyonluğun kazanıldığı 14 mayıs 2006 hayatımın en güzel 5 gününden biridir. 10 sene önce yazdığım şu entryi de arada okur okur o güne giderim.

    (bkz: 14 mayıs 2006 galatasaray kayserispor maçı/#1194899)
  • 71
    üstünden çok uzun zaman geçtiği için önemsiz gibi gözüken, üzerinden 23 sene geçmesine rağmen tekrar alınamayan o şampiyonluk, o apolet benim için ve muhtemelen ülke için her daim en sevinilen şampiyonluk olacak:

    (bkz: galatasaray'ın uefa kupası şampiyonluğu)

    rapid wien ön elemesi ile cl gruplarına kaldığımız, gruplarda ilk 4 maçta 1 puan almamıza rağmen 7 puanla 3. olduğumuz ve uefa kupasına devam ettiğimiz sezon inanılmazdı.

    bologna turunu geçeriz diyebiliyorduk ama zar zor geçmiştik. rakip dortmund olduğunda tamam denildi. hadi italya 9.sunu güçlükle elemiştik ama dortmund öyle değildi. bundesliga 4.sünü nasıl eleyecektik?
    galatasaray deplasmandaki ilk maçı kazanarak turu geçmeyi garantilediğinde "acaba?" dedik. çeyrek finalde yine deplasmandaki ilk maçta la liga 3.sü mallorca'ya 4 atınca "lan?" dedik. yarı finalde ilk leeds maçında 2-0 yenmiştik ama 2 de ingiliz öldürülmüştü. turun 2. ayağı için ingiltere'ye gidiliyordu ve futbolcuların hayatı bile tehlikedeydi. leeds united zaten çok iyi bir takımdı (premiere league'de 4. olmuşlardı ve o seneyi de 3. bitirdiler. 6 ay sonra da beşiktaş'a 6 attılar) ve 2 kişinin öldürülmesi galatasaray'a karşı inanılmaz bir antipati oluşturmuştu. 1-2 kırmızı kart görür, 4-5 tane yer veda ederiz diye düşünürken galatasaray oradan da alnının akıyla çıktı.

    normalde renkleri kırmızı beyaz olan arsenal final maçında kırmızı beyaz giymemişti. galatasaray'ın karşısında sarı lacivert giymenin bir bedeli vardı. italyan, alman, ispanyol, ingiliz takımlarını eze eze kupa almak çok kolay bir iş değildi.

    2002 dünya kupasında kupa alınır denildiyse, 2008 avrupa şampiyonasında neden olmasın ki düşüncesi oluştuysa, 2013 yılında real madrid'in dizleri titretildiyse hepsi bu şampiyonluk sayesindedir. galatasaray'ın uefa şampiyonluğu bu ülkedeki futbolseverlere uluslararası turnuvalarda şampiyon olmanın imkansız olmadığını gösterdi.

    galatasaray türk olmayan takımları yenmek işini fazlasıyla ve unutulmaz bir şekilde yaptı.
  • 74
    son düdük çaldığında şampiyon oluyorsak ve o an tribündeysem ki(son 30 senede hiç kaçırmadım bu tarz anı canlı olarak çok şükür) en güzeli/ en çok sevinileni odur. ilkinde rahmetli peder bey maçın son anlarında "gözün hakemde olsun, bitirdiği an galatasaray'ın şampiyon olduğu ilk saniyedir/andır" demişti. o günden beri o 1 saniyelik ve bilmemkaç milyarlık evrenin en güzel anına hep bu gözle baktım ve şahit oldum. içinde bulunduğumuz şu mübarek günlerde de duam, bu sezon itibari ile o maç (artık hangisi olacaksa) bende son dakikalarda aynı cümleyi bende benim juniorlara söyleyecem. akıllarında kalırsa ne ala kalmazsa da biz en azından görevimizi yapmış oluruz.
  • 11
    şahsi sıralamam: 2012 > 2006 > 2015 > 2008 > 2018 > 2002

    2012deki şampiyonluk süper final ve bir daha aynısı yaşanması imkansız olan kadıköyde kupa kaldırmanın yüzü suyu hürmetine, 2006daki şampiyonluk imkansızı başarmanın vermiş olduğu haz ve tarihteki en iyi fener kadrosunu altetme, 2015deki tabi ki 4. yıldız muhabbeti, 2008’deki hocasız şampiyon olma ve sahada 11 türkle bunu başarma, 2018’deki beşiktaş egemenliğine son verme ve 2002’deki üçüncü yıldız muhabbeti. 93, 94 ve 96 2000 arasındaki şampiyonluklarda bu kadar sevinmedim lakin bizden büyükler için kuşkusuz 87’deki 15 senelik hasretten sonra gelen şampiyonluktur ona eminim :d
  • 115
    benim için 1987'deki şampiyonluğun yeri başkadır. ilkokul ve ortaokul'da sınıf arkadaşlarım sezon sonları sevinirken ben de o duyguyu hep merak ederdim. o zamanlar siz kaç senedir olamıyorsunuz! falan diye dalga geçen arkadaşlarım yoktu ama onların sevinmesine, bayrak sallamasına hüzünlenir kıskanırdım. bir haziran günüydü sanırım, eskişehir maçının son düdüğü çaldığında içimde bireyler kıpırdanıyordu sanki, o anı o günü ve o şampiyonluğu unutamam.
  • 29
    en çok sevindiklerim arasında seçim yapabilir miyim? çok zor.

    2006 yılında fenerbahçe'nin çok çok gerisinde bir kadromuz vardı. hakemler ful fenere çalışıyordu. elle atılan goller çıkmayan kırmızı kartlar, verilmeyen verilen penaltılar falan. ligin son haftasında ilahi adalet tecelli etmişti.

    2012 yılı. aslında çok anlamlı bir şampiyonluk olmayacaktı. ama play off saçmalığı ve işin şükrü saraçoğlu'nda fenerbahçe ile oynadığımız son maça, şampiyonluk maçına kalması bu şampiyonluğu bir anda en anlamlılarından biri haline getird.

    2015 gelenden giden 4 yiyen bir galatasaray. geçen yılın şampiyonu fenerbahçe ve 4. yıldız muhabbeti. sanırım 4. yıldızı önce biz takalım ama önümüzdeki 4 yıl şampiyon olamayalım dense kimse hayır demezdi.

    2019 forvetsiz yarım sezon, hocaya ve topçulara büyük cezalar, türlü türlü engellemeler, başakşehir'i şampiyon yapmak için ilan edilen seferberlik ve 8 puan geriden gelip şampiyon olmamız.

    şu 4 şampiyonluk arasından tercih yapmak çok zor. ancak 2008, 2013 ve 2018 şampiyonluklarına nispeten daha az sevindiğimi söyleyebilirim. çünkü yukarıda yazdığım şampiyonluklar kadar olaya anlam kazandıracak hadiseler gelişmemişti.
  • 107
    benim için 2011-2012 şampiyonluğudur.

    maç günü ben çanakkale'de şehitlikler ziyaretindeydim. allah hepsinden gani gani razı olsun, mekanları cennet olsun.

    o gün ziyaret sırasında gezdiğimiz yerlerden biri de: savaş zamanı iki tepe arasında dost-düşman farketmeksizin yaralıların tedavi edildiği bir yerdi. bu iki tepe arasından su akarmış, bu sebeple tedavi yerini oraya kurmuşuz. düşman uçakları orayı bombalamışlar üstelik kendi askerleri de orada olmasına rağmen. orada vefat edenler de oracıkta nakledilmişler. biz de türk yada türk olmayan tüm askerlerin olduğu bu anıt yerindeydik. galatasaray'lı olduğumu öğrenen yaşlı rehberimiz "inşallah kazanırsınız" dedi. orada bunu duymak tüylerimi diken diken etmişti.

    tüm gün yol geldik, maça yetişemedik. otobüs şoföründen rica ettim, hiçbir radyonun çekmediği yerde bir şekilde maç yayınını otobüsün tavanındaki minik hoparlörlere verdi. yayın gidiyor, frekans kopuyor. ben boş boş sadece dinleyebiliyorum. ne atmosferden haberim var ne de skordan. sonra elmander sakatlandı dediler..

    elmander.. ulu johan.. dedim ki içimden "nasıl sakatlanır? hem de böyle bir maçta?". bir yandan da kendime: "oynayamayacak durumda olsa çıkmazdı. kan'adı yine oynadı. allah kerim, fatih terim!" sonra ne oldu? yayın koptu. sadece hışırtı.

    biz istanbul'a yeni giriyoruz. mümkün değil eve gidip maça yetişemeyeceğim. maç bitti. ses soluk yok. herkes dışarda olmalıydı. nasıl eve geldim hatırlamıyorum. tv'de spiker "son anlar ve maç bitti" dedi. ben maça dair hiçbir şey anlamamışken şampiyonluk geldi. evde oturup izleseymişim kalp sağlığım için iyi olmayabilirmiş.

    sonra gençliğimin en güzel yılları başladı. bir sürü başarı. drogba, sneijder, melo.. real madrid ve juventus'u yenme başarıları. 12 mayıs 2012, unutursam kalbim kurusun.

    son olarak yazmadan edemeyeceğim; o kadrodan daha iyi bir kadroya sahibiz bugün. benim izlediğim açık ara en iyi galatasaray. kenetlenin, başka galatasaray yok.
  • 67
    tabii ki de 2005-2006 sezonu şampiyonluğudur. yurt çapında resmen üç gün üç gece bayram havası esti. millet günlerce formalarla okula, uyan yere göre işine gitti.

    umarım bundan daha iyi bir şampiyonluk izlemem, yüreğimin kaldıracağını pek sanmıyorum. 2012 şampiyonluğunu izlerken, kadıköy’de beraberliği savunurken de gaza gelmiştim, ancak yukarıdaki kadar mucizevi bir olay değildi o. hak ettiğimiz sezonda feneri ittirmek için uydurdukları play-off yüzünden gereksiz bir keşmekeşe girdik sadece. o yüzden fenerin evinde kupa almaktan çok mutluluk duysam da, yamalı don gibi kadroyla fenerin gelmiş geçmiş en sağlam kadrolarından birinden şampiyonluk almak, bunu da inanılmaz olaylarla yaşamak efsanevi idi.
App Store'dan indirin Google Play'den alın