• 413
    belki premier lig, bundesliga, la liga vs.. gibi liglerde hakem konuşmazsın zaten bu ligler buna müsade eder. kaliteli olmasının nedenlerinden biri de budur. kurallar bellidir takıma göre değil sahadaki pozisyonlara göre hakem yorum yapar. hatta bazen burada da hakem üzerinden maç yorumu yapmazsın ama dün oynanan maçta hakem üzerinden bazı şeyleri netliğe kavuşturmazsan yapacağın teknik-taktik yorum da ister istemez ''geçersiz'' olur. örneğin 2. yarının neredeyse tümünde, rakip yarı sahada top bize geldiğinde rakibin yaptığı net kartlık fauller bile bizim aleyhimize çalındığında ya da rakibin gaddarca faul yaptığı- ki emre'nin doyasıya futbol konuştuğu liglerin hepsinde ya sahadaki hakem tarafından ya da var uyarısıyla kırmızı kartın çıkacağı pozisyonların faulle bile cezalandırılmadığı ve rakibin bundan güç alarak tekme tokat oynadığı maçta ben istediğimi tam anlamıyla yapamam. oyunu dinlendiremem, defansı rahatlamam, rakip yarı sahaya yerleşemem hatta pozisyona bile giremem. sen 2. yarıdaki futbolu bunlara girmezsen nasıl anlatacaksın peki?

    (bkz: 1 aralık 2025 fenerbahçe galatasaray maçı)
  • 13
    parma manyağı, italya futbolunun profesörü. açıkçası eurosport'ta snooker karşılaşmalarını sunarken tanımıştım. (eurosport demişken emre yazıcıol'u filan da anmak lazım, gerçekten çok bilgili ve başarılı spikerlere sahipler.)

    bunun dışında, twitter'da hayranı olduğu prandelli bize geldiğinde yıllardır duran parma'lı profil resmini değiştirip, prandelli yapmıştı.

    gerçekten geç bile olsa popüler olmaya başladı, umarım emre özcan ve başarılı jenerasyonu ekranda kendine daha çok yer bulur.
  • 285
    arda güler hususunda yersiz hassasiyeti olan yorumcu.

    https://x.com/...BQgiN-Hf3eGyHy_dTdnA

    arda’nın mevcut real madrid kadrosunda oynayamaması niye şaşırtıcı geliyor insanlara anlamıyorum. arda güler’e 15-20 dakika verilirse real bir şey kaybetmez tadında meseleye bakılabilir ama real’in ve ancelotti’nin koyduğu bir çıta var.

    adam yeterli fizik kaliten yoksa, 90 dakika tempoya ayak uyduracak durumda değilsen sana 5-10 dakikalık kırıntı dakikaları bile veremem diyor. adamların prensibi bu. fizik olarak real’e uygun olmayan, hazır gözükmeyen oyuncuyu bernabeu’da oynatmak istemiyorlar. arda güler’e kimsenin takıntılı olacağını sanmıyorum. insanlar şunu anlamıyor, arda tottenham veya napoli gibi takımlarda da 90 dakikaları art arda çıkaran bir oyuncu olamaz şu aşamada. eşik atlaması lazım. o eşiği atlarsa da zaten tottenham ve napoli gibi takımlara gitmeyi kendine yakıştıramaz konuma gelir. fakat o fiziksel eşiği atlayabilir mi? genetik yapısı gereği bence zor.
  • 263
    12 aralık 2023 kopenhag galatasaray maçı için okan hoca' nın değişikliklerini eleştirmiş. normalde bu kadar forvet almak doğru değil ama bu maç final maçıydı, geriye düşmüştük, tam risk alınacak zamandı ki oyunun çehresi de değişti. maçı değişikliklerle birlikte sahanın üçte birlik kısmına denk gelecek şekilde rakip kale civarında oynadık.
    "göbek boşaltılmaz" mış. peh.
  • 247
    son zamanlarda biraz ekseninin kaydığını düşündüğüm yorumcu. eskiden tardini büfe’yi mutlaka izlerdim ama bir süredir bıraktım. ya biraz fazla havaya girdi ya da fazla maç izlediği için bazı detayları kaçırıyor.

    geçenlerde ekürisi erman yaşar’ın anlattığı napoli milan maçında yorumcuydu. 90+2’de milan’ın sağ beki davide calabria arka direkte bir gol kaçırdı. ama aynı calabria maç boyu yeni nesil canavar napoli sol açığı khvicha kvaratskhelia ile uğraşmış ve takdir edersiniz ki biraz yorulmuştu. be adam, sen tüm bunları unutup göz ardı ederek ne diye bir sağ bekin kaçırdığı gole gereksiz yorum yapıyorsun. yok soluna alsaymış da vursaymış, acele etmiş. e gir sen yap be abi o zaman 92’nci dakikada. zaten erman yaşar’la o maç boyu garip garip birçok başka şey de söylediler, oturup izlemeniz lazım.

    uzun lafın kısası, biraz havaya girmiş. futbolda mutlak otorite olduğuna inandırılmış gibi hissettim. dolayısıyla bir süre uzak duracağım. benim gibi üzülüp benim gibi sevinen ve o’na rağmen objektif yorum yapmaktan asla usanmayan orhan uluca candır.
  • 36
    genç kuşağın benim gözümde en dolu ve başarılı yorumcusu. yorumculuk kelimesinin üzerinden gidersek gerçekten özellikle premier lig maçlarında ben bu adam kadar sahada gördüğünü iyi yorumlayan aynı zamanda farklı anektodlarla bilgi katan ve besleyen birini daha görmedim. dünya kupası döneminde ise neredeyse aralıksız bir ay boyunca canlı yayındaydı ve her gün yeni şeyler kattı izleyene.

    ekran tecrübesinin zaman içinde daha da artacağını düşünüyorum. kendini izletmek ve dinletmek konusunda henüz çok iyi bir seviyede olduğunu düşünmüyorum ama hitabet zaman içinde kolay geliştirilebilen bir özellik.
  • 264
    kendini izlemeyi bir süre önce bıraktığım, feci derecede güç zehirlenmesi yaşayan ve ne oldum delisi tribine girmiş yorumcu.

    okan buruk’u bu sözlükte en ağır eleştiren kişi açık ara benimdir. sırf bu yüzden kaç kere nick altıma entry girildi, sayısını hatırlamıyorum. ama bu kadar başarılı bir adamı bu kadar başarıdan sonra yüzümüz de kösele olmadığı için çok şükür, eleştirmeyi bıraktım. çünkü şu an için kendisinden daha iyi bir teknik direktörü biz getiremeyiz. yani guardiola, klopp, de zerbi, tuchel, arteta gibi top class hocalar buraya gelir mi? daha geçen yıl okan buruk’tan önce o zamanlar boşta olan, şimdiyse leipzig’i çalıştıran marco rose’yi getiremedik. yani o sınıf bize imkansız, burada okey miyiz? okeyiz.

    şimdi gelelim daha alt seviye teknik direktörlere. misal kopenhag’ın teknik direktörü, jacob neestrup. çok zor bir gruptan çıktığı ve en az bizim kadar bayern ve manu’ya kafa tuttuğu için okan buruk’tan daha mı iyi bir teknik direktör? diyelim ki öyle. tuttuk getirdim diyelim. ne olacak? 3 maç kötü gitse ‘kim ulan bu danimarka köylüsü, galatasaray’ın teknik direktörü olabilecek adam mı bu’ sözlerini duyar gibisiniz değil mi? dayanabilir mi? danimarka gibi medeni bir ülkeden gelip bu insan çöplüğünde insanı yapmaya çalıştığı işten başka her şeyle eleştirebilecek bir zihniyete sahip bu futbol ortamında ne kadar doğru kararlar verebilir? o baskıya nasıl cevap verir? bunları düşünüyor muyuz? hayır

    okan buruk öyle ya da böyle 51 maçta 41 kere galip gelmiş. şampiyonlar ligi’nde herkesin 6 olur 8 olur dediği rakiplerin arasından son maça kadar aslanlar gibi gelmiş, orada da kafasındaki planlar düşündüğü gibi gerçekleşmemiştir. hepsi bu. taktik olarak hep mi kazanacak bu adam? böyle bir şey mümkün olabilir mi? guardiola bile sınırsız kaynakla bunu yapamazken, oldukça sınırlı, daha 3 ay evvel erden timur’un ‘cl’ye kaldığımız için bütçemiz oluştu’ dediği bir ortamda yaptı bunları. tekrar söyleyeyim. en ağır eleştiren yazarlardan biriydim ama allah çarpar.

    kaleciyle birlikte 8 oyuncusunun ceza sahasının önüne yığıldığı bir takıma yapılabilecek değişiklikleri yapmıştır okan buruk. bu değişikliklerden sonra kalemizde geçiş tehlikesi bile görmedik. demek ki savunma anlamında bir defekt yaratmamış bu durum. he herkes yerli yerinde olsun, arkadan beklerimiz bindirsin, 8 numaralarımız half space’e koşu atsın istiyorsa sayın emre özcan, kadromuzdan haberi yoktur muhtemelen. bizim bu kriterleri sağlayacak personelimiz yok şu anda.

    ayrıca takım da elinden gelen mücadeleyi göstermiştir. he 1-2 daha efektif set çizilebilir, okan buruk’un atıfta bulunduğu oyuncuların bitiricilikleri konusunda daha iyi antrenmanlar yaptırılabilirdi belki ama bu konuyla ilgili de zerre bilgimiz yok. belki yaptırıyor, belki antrenmanda sonuç da alıyor ama maça yansımıyor.

    evet üzüntü büyük, hayal kırıklığı derin zira kağıt üstünde kopenhag geçilebilir bir takımdı ama olmadı. onlar da iyi bir takım ve onların da iyi bir hocaları ve planları vardı. bazen bir şeyi çok isteseniz de karşınızda bir rakibin olduğunu ve onların da cl’de bir üst tura çıkabilmek adına kariyerlerinin belki de en önemli maçlarından birine olabilecek en yüksek konsantrasyonla çıktıklarını unutmamak lazım.
  • 252
    yakında futboldan çok snooker veya basketbol ile ilgilenirse sasirilmamasi gereken yorumcu.

    özellikle bu sezon başından beri hem yerel hem yabancı liglerdeki maçları ve takımları yorumlarken çok canı sıkılıyor gibi geliyor. mükemmeliyetçi bir tarafı var ve bu da sebep oluyordur ama bence futboldan eskisi kadar zevk almıyor. herkes aynı şeyi oynuyor, mekaniklesti oyun.
  • 128
    kendisini abim gibi sevsem de içindeki galatasaray ve fatih terim sevgisini bu kadar gizleyebilmesi beni bir tık rahatsız ediyor.

    hani zaten medyada galatasaraylı yok denecek kadar az. zaten çoğu yorumcu saçma sapan argümanlarla hem galatasaray'ı hem de fatih terim'i acımasızca eleştiriyor; keşke bu ortamda kendisi en azından 2-3 cümle de olsa insiyatif alıp bir iki kelam etse konular hakkında.
  • 135
    https://www.youtube.com/watch?v=JRIn2rlSU4w

    bugünkü programda mehmet demirkol ile sürtüşme yaşadı uzun süre. kendisini senelerdir takip ederim ve bu nedenle demirkol'un emre özcan'ın sinirlerini bozduğunu net şekilde söyleyebilirim.

    hatta mehmet demirkol dayanamayıp programın sonunda "hatta ben gelmeyeyim bundan sonra" tarzında bir şeyler söyledi.

    programdaki tartışmanın özeti ise demirkol "beklentimiz olması normaldi" savunurken emre özcan "beklentimiz fazlaydı, biz daha büyük turnuvalara katılamıyoruz" tarzında bir tezi savundu.

    bunu söyleyeceğimi hiç düşünmezdim fakat mehmet demirkol haklı geldi bana.

    kimse bu milli takımdan gidip şampiyon olsun veya yarı final oynasın diye ciddi bir beklenti içerisinde değildi. fakat en azından gruptan çıkmak herkesin beklentisiydi evet. gruptan çıktıktan sonra da takımın genç olmasından vs konuşulabilirdi. ama bu kadar plansız, programsız ve iki maçta gol atmayı geçtim gol pozisyonu bile bulamayan bir milli takımı da evet kimse beklemiyordu.
App Store'dan indirin Google Play'den alın