öncelikle: şu an dünyanın en mutlu insanıdır.
kim ne derse desin; kendisini arda ile kıyaslamadan edemeyeceğim. gerçi buna kim ne der ki? farz edelim ki şansı arda kadar yaver gitti ve bundan 3 sene sonra, yeterli forma şansını bulup takımda düzenli oynayan bir oyuncu oldu. arda'nın vakt-i zamanında bek oynamış olması sebebiyle rakibe sürekli pres yapma alışkanlığı var; bu salyamız aka aka izlediğimiz avrupa liglerindeki hücum oyuncularında dahi az görülen bir özellik. kaçıncı kez söylüyorum bunu bilmiyorum fakat; arda turan muhtemelen, dünyada maç başına en yüksek top çalma oranı ile oynayan hücum oyuncusu ünvanının açık ara sahibi. yalan olmasın, saymadım; ama sahada bu şekil davranan başka oyuncu da bilmiyorum...
neyse sadede gelelim; arda'nın 60'tan sonra kondisyonun düşmesinin sebebinin bu hücum pres olduğunu zaten biliyoruz. muhtemelen arda'nın şut özelliğini geliştirememiş olmasının sebebi de bu; hiç bi futbolcunun tüm özelliklerini geliştirecek vakti yoktur...
peki emre çolak'ın farkı? emre'nin defansif pozisyonda oynamışlığı yok. o yüzden böyle bir sorun yaşamayacak(bu sorun mu ki? bence değil...). o yüzden; potansiyelini gördüğümüz ve alt yapıdan da iyi kötü tanıdığımız emre çolak,
arda turan'ın şut çekeni olacak eğer böyle giderse.
ha tabi daha önce de gündeme getirilen fizik konusu var; eğer fiziğini de geliştirirse,
arda turan'ın şut çekeni ve 90 dakika koşanı da olabilir. piiii; heyecanlandım lan...