resim
Emre Belözoğlu
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:43
Uyruk:Türkiye
  • 1206
    "beni kendi formamda protesto etmelerini anlayabilirim,ama ay yıldızlı forma altında bunun yapılmasıno ayıplıyorum"

    oaea yeaaaa gibi açıklama yapan küçük tosun ne oldu şimdi bu açıklamana gerçi alışkınız biz.

    zamanında

    türkiye'ye dönersem galatasaray'dan başka forma giymeyeceğim açıklamasından 3 ay sonra ben ezelden fenerliyim açıklamasını yapanda sensin.

    (bkz: dengesiz tosun)
  • 1208
    milli takıma gitseniz ne olur, gitmeseniz ne olur?
    kimi, neyle tehdit ediyorsunuz ya da siz kim oluyorsunuz? kendinizi ne zannediyorsunuz?

    bu tehditleri savurmadan önce bakın bakalım milli takıma ne kadar katkınız var?

    volkandan başka kalecimi yok memlekette? tolga, onur, sinan, cenk
    gökhan gönül değilmi zaten her milli maçta sakatım ayaklarına yatıpta fener maçlarında sahada olan
    euroya artık kimsenin tahammülü kalmadı bu memlekette zaten, milli maçta ıslıklanan milli takım kaptanı suçu ilk önce kendisinde arayacak, dönüp bir aynaya bakacak. aslanlar gibi selçuk inan var orada oynayacak.
    selçuk şahin milli takımda olmaması hepimizin hayrınadır zaten.

    eğer doğruysa bu açıklamayı yapan tüm futbolcuların pfdk ya sevkedilmeleri ve bir daha hiç bir şekilde milli takıma çağırılmamaları gerekmektedir.

    fenerbahçe başkanıyla, yönetimiyle, taraftarıyla, teknik direktörüyle ve en sonunda futbolcularıyla bu süreçte birlik olmuş çirkefliğin kralını yapmaktadırlar. sadece siz haklısınız değilmi? 26 klasör, 14.000 adet belgede cin alinin maceraları yazıyor; başkanı, asbaşkanı, yöneticileri, muhasebe müdürü tutuklu yargılanan kulüpte çatladıkkapıspor değilmi?

    lanet olsun sizin gibi spor kulübüne.
  • 1210
    az önce trt 3'te 25 ağustos 2000 galatasaray real madrid maçı'nı izlerken dikkatimi çekti. o gün önce süper kupa sevincini "kalplerde yıldız gönüllerde ay, şampiyonsun galatasaray" diye boğazını parçalarcasına kutlayan bu doğuştan fenerbahçeli, o günden 11 yıl sonra muhtemelen bank asya birinci lig**'inde bir takımın kaptanı olarak çıkacak yeşil sahalara.

    *ey doğuştan fenerbahçeli emre,*
    **hala saklıyorsun değil mi o maçta giydiğin formayı, o maçta boynuna takılan şerefinle kazandığın o madalyayı, jardel'in golü sonrasında kupayla ve takım arkadaşlarınla çekilen onlarca fotoğrafı...*

    4. yılına giriyoruz bize attığın kazığın...
    o gün, 2008'de, suyun karşı tarafında o kontrata imza atarken belki 1 milyon, belki de 1,5 milyon karlı, bizden kazanacağın yanında çok daha kazançlı sayıyordun kendini.
    söylesene emre,
    boynuna şerefinle takıp takabileceğin o en büyük başarının madalyasını kazandığın günle, bugün kolundan şerefsizlik* suçlaması ile sökülen şampiyonlar ligi logosunu düşününce...
    değdi mi lan 1,5 milyon dolar için?
  • 1217
    "uefa bana bu kararı açıklasın" sözüne karşılık "sen kimsin ulan?" demek istediğim çubuklu tosuncuk.

    ayrıca "gitmemiz gerekiyorsa gidebiliriz" diyerek ilk gelen teklifte tabanları kıçına vura vura kaçacağını belli etmiştir. artık gittiği yerde başlar zaten ben doğuştan xxxsporluyum, çocuğumun ölüsünü öpeyim ki öyle der, hatta fenerbahçeden o takım diye bahseder.

    tosuncuk seni*
  • 1219
    önümüzdeki sakatlıklardan kurtulamayacağını düşündüğüm oyuncu. fenerbahçe'nin defansı boşaldı. emre'nin sahada nasıl olduğunu biliyoruz, boşlukları kapatmak için kendini her zaman olduğundan daha fazla zorlayacak. bunu kaldırabileceğini sanmıyorum. ve lugano, bilica'yla birlikte sakatlanmasına üzülmeyeceğim az sayıdaki futbolcudan biridir kendisi.
  • 1220
    --- alıntı ---
    (gbkz: oğluma nasıl anlatırım?)

    türkiye gazetesi'nin fenerbahçeli futbolcu emre belözoğlu ile milli takım kampında ilginç bir röportaj gerçekleştirdi.

    işte tecrübeli futbolcunun birbirinden çarpıcı açıklamalarda bulunduğu o sohbet...

    yılın en çok tartışılan futbolcusu emre belözoğlu, içinde bulunduğu psikolojiyi arkadaşımız hasan sarıçiçek’e bütün samimiyetiyle anlattı. emre’nin adeta kendisiyle yüzleşmesi şeklinde geçen sohbet çok tartışılacağa benziyor.

    kazakistan ve avusturya maçlarına hazrırlanan ay-yıldızlı ekibin kampındayız. f.bahçe ve milli takım’ın kaptanı emre belözoğlu ile “sadece sana özel” dediği röportaj için saat 14:00’e randevulaşmısız. fakat emre, “şunu 15:00’e alamaz mıyız? arda’nın maçı var da, onu seyretmem lazım!” diye haber gönderiyor. sevgili türker tozar, gözümün içine bakıyor, “kusura bakma ağabey” dercesine... “tamam” diyorum.

    saat 15:15’te nefes nefese geliyor lobiye emre... milli takımlar idari sorumlusu hüseyin coşkun’dan telefonunu istiyor, “bir iki dakika daha müsaade” diyor, “oğlumu özledim... amcası, ömer akif tam 5 aylık oldu... şu an burnumda tütüyor. onun futbolcu olmasını asla istemem. gitsin, okusun, vatana - millete hayırlı bir evlat olarak kendini yetiştirsin. öylesi daha iyi...”

    futbolcu yalniz adamdir!

    “kaderin bir cilvesi mi bilmem ama futbolcu yalnız adamdır. üst düzeydeysen bu yalnızlık daha da artar... etrafta ‘sen şusun, busun’ diye pohpohlayanlar vardır. ‘yanlış yaptın’ diyen çıkmaz. kitap okumaya teşvik eden, sinemaya, tiyatroya götüren olmaz. futbolcu acı tecrübeler sebebiyle bir fanus içinde yaşar. inzivaya çekilir, bu şekilde kendini koruyacağına inanır. tabii ki ben de birçok hata yaptım. ama kabul edin, çocukluğumu hiç yaşayamadım. 14 yaşından beri üst düzey yarışın içinde oldum. 1992 yılından beri ailemle birlikte hiç bir doğum günümü kutlayamadım. allah nasip ederse ilk defa bu sezon ailemle birlikte 7 eylül’de evimde doğum günü yapacağım. istiyorum ki kazakistan ve avusturya maçlarını kazanalım da o doğum günü daha bir mutlulukla dolsun.”

    ben mi antipatikim?

    “kime göre? sahada hakeme ve rakibime karşı hatalarım oldu. ama beni antipatik gösteren bunlar değil, g.saray’dan f.bahçe’ye geçmiş olmam. arena’daki milli maçta ıslıklanmamın sebebi de bu. demek ki g.saray’daki değerim çok yüksek, diye düşündüm. o takıma 4 lig şampiyonluğu, bir uefa, bir de süper kupa kazandırmışım. az şey mi? yoksa g.saray’dan f.bahçe’ye çok futbolcu geçti, hiçbirine bu tepki gösterilmedi.’’

    oğluma nasil anlatirim?

    “federasyona öfkem niye? özünde dürüst, insani ilişkilere önem veren duygulu biriyim. başkalarının derdiyle dertlenir, mutluluklarıyla mutlu olurum. sokakta ağlayan birini veya itişip - kakışan iki kişiyi görsem ‘bana ne?’ deyip, kafamı çeviremem. mutlaka durur, bir şeyler yapmaya çalışırım. haksızlıklara karşı tepkici bir yapım var. ben futbolun doğrucu davut’uyum. f.bahçe’nin şampiyonlar ligi’ne gitme hakkının elinden alınması veya bu kulvarda 25 milyon euro kaybetmesinden daha önemli şeyler var. 104 yıllık tertemiz bir mazi.... bu kulübü bunun için seven milyonlar var. oğlum, büyüyüp de şampiyonlar ligi tarihinde ilk defa bir takımın ihraç edildiğini ve onun da babasının oynadığı takım olduğunu öğrenip, sorduğunda ben, bunu, ömer akif’e nasıl anlatırım? inanın içim acıyor. uykularım kaçıyor. şike kelimesinin konuşulmasına bile tahammülüm yok artık. bu nasıl bir illettir. günlerdir ne huzur bıraktı ne de sinir! f.bahçe kaptanı olarak söylüyorum, bizim şampiyonluğumuz tertemiz. sahada zerre leke yok. şaibe yok. bütün takım buna inanıyoruz. bizim dışımızda olmuşsa ihtimalini de tahayyül bile etmek istemiyoruz. tersi, oyuncular olarak biz de aldatılmışız demektir ki, aldatılmayı nasıl kabul edebilir insan?”

    o mesaj bir şakaydı!

    “mesaj davası... o bir şakaydı. bana bunu yakıştıran melih gökçek ve ahmet gökçek şimdi futboldan hızla uzaklaşıyorlar, ben hâlâ sahalardayım. malum, şike soruşturması bizi çok gerdi. f.bahçe’de futbolcular ve teknik heyet kendi aramızda bir toplantı yaptık. bu krizi nasıl aşarız diye. bu, takımda kim gidecek, kim kalacak gibi algılandı. doğru değil. o toplantı futbolcular olarak birlikte olduğumuzu gösterebilmek içindi. nitekim alex’i, beni ve volkan’ı sözcü olarak seçtiler. hepsi bu.”

    başkana destek borcum

    “bu ülkede üst düzey 3-5 futbolcudan biri olmak zor şey. inanın hep olayların merkezinde gösterilmek beni çok yordu. deniyor ki niye her şeye emre tepki gösteriyor? benim bu tür olaylara tepki vermem kendi adıma değil, tamamen insani bir tepki. elbette ortada bir suç ve suçlu varsa cezasını çeker. ama ya yoksa? ben f.bahçeliyim, tepkisiz kalmam mümkün değil. cezaevinde başkanım, yöneticim ve futbol insanları var. bunların anneleri, babaları, eşleri ve dostları var. yargılama zaten devam ediyor. ama dışarıdaki yargısız infaz niye? bunların masum insanlar üzerinde yapacağı tahribatı hiç düşünen var mı? bakın, diyarbakırspor’un başkanını içeri aldılar, daha soruşturma sürerken, yazılanlar yüzünden babası kahrından kalp krizi geçirip öldü. bu babanın tek suçu oğlunun futbol sevdalısı olması. böyle bir şey kabul edilebilir mi?’’

    sanal dünyada yokum

    “açıkça söylüyorum. son bir yıldaki ilk ve tek röportaj bu. sizin dışınızda hiçbir gazeteciye röportaj vermedim. ama her gün gazeteler, televizyonlar, inetnet, twitter ve sosyal paylaşım sitelerinden emre belözoğlu’nun adının geçtiği on binlerce haber ve senaryolar yayınlanıyor. fakat bir tane bile kendime ait ne twitterim var, ne internet sayfam, ne mail adresim, ne de funpage’im... buna rağmen müthiş bir bilgi kirliliği var. ben futbol mu oynayacağım, bunlara karşı hukuk mücadelesini mi sürdüreceğim? kulübün internet sitesinden hergün yalanlama geçiliyor onu bile yayınlamıyorlar. daha ben ne anlatayım? inanın gazetelerde adımı, ekranda yüzümü görünce artık kafamı çevirip geçiyorum.”

    milli forma her şeyim

    "‘’yalana bakın yalana... ben milli takım’a gitmek istememişim de okan buruk ağabey ikna etmiş, kampa gelmişim. böyle bir yalan olabilir mi? böyle bir yalanı gazete ve televizyonlar nasıl haber yapar? beni birazcık tanıyanlar bilir ki, benim için milli takım, eşimden de dostumdan da önce gelir. 15 yaşından beri milli takım’ın bir parçasıyım. bu noktaya ay-yıldızlı formayla kazandığım doyumsuz başarılarla gelmişim. dünya kupası’na gitmek hayal iken 2002’de dünya, 2008’de avrupa üçüncülüğünü yaşamışım. biri çıkacak, böyle birine milli takım’a gitmek istemedi diye yazacak. bir insana bundan daha büyük kötülük yapılabilir mi?’’

    futbolcu bu düzene dur demeli

    bu çarpık düzenden tek çıkış yolu futbolu futbolun içinden gelenlerin yönetmesidir"

    oyunun esas oğlani futbolcu

    “soyunma odasının havasını teneffüs etmemiş, forma için kendini hiç zorlamamış, yarış ortamının stresini hiç yaşamamış ve bu uğurda ter dökmemiş insanların futbolcunun emeğini anlaması imkansız. burada bütün görev bize düşüyor. artık türk futbolcusu hakkını rahatlıkla arayabilmeli. ‘hiç kimse kulüpten üstün değildir’ safsatasından kendini kurtarmalı. herkes şunu bilmeli ki, bu oyunun esas oğlanı futbolculardır; ne başkan, ne yöneticiler, ne teknik adamlar, ne federasyon, ne de başka biri... bu oyunun gerçek aktörü futbolculardır. yeter ki, biz bu gücün farkına varıp, bu uğurda birleşebilelim. maalesef faal futbolcular derneği şu an yalnız ve yetersiz, kaale alan yok. bosman kararlarındaki gibi daha esaslı bir yapılanmaya ihtiyaç var.”

    hedef 4 maçta 12 puan

    “daha maçı konuşamadık... kazakistan, avusturya, azerbaycan ve almanya maçları bizim en iyi ikinci olarak gruptan çıkmamız için 12 puan almamız gereken maçlardır. buna mecburuz. ama adım adım geçeceğiz. önce kazakistan maçı. kolay bir rakip değil ama biz evimizde oynayacağımız üç maçtan da galip çıkmak zorundayız. başka bir sonuç düşünemiyorum.”

    --- alıntı ---

    http://www.sporx.com/...-sinirSXHBQ246115SXQ

    gene başladı.
  • 1223
    milli maçlarda türk milli takımı formasını terlettiği için yuhalanması, ıslıklanması vs. olumsuz eylemlerin son derece anlamsız olduğu oyuncudur. kendisine 7 gün 24 saat söven biri olarak milli maçlarda bu işi bir tarafa bırakırım. adam milli oyuncu. sevmeyiz etmeyiz ama milli oyuncu. bu nedenle milli maçlarda asla bu tür tepkilere hedef olmaması gerekir. tıpkı diğer milli oyuncular gibi.
  • 1225
    okan ve emre'nin orta sahaya ambargo koyduğu uefa kupası zaferi zamanlarında birebir tanıştığım, evine gittiğim, arabasına binip o mini mini hallerimizle bize abi şefkati gösteren sevecen neşeli insanın iç dünyasını bilmediğimizden küfürler savurduğumuz, saha içindeki agresif tavırlarıyla nefretimizi kazanan insanın, eskiden böyle olmadığına şahit olan, benim gibi nadir insanların da içindeki sevgiyi bitirme noktasına gelen hırçın futbolcu.
App Store'dan indirin Google Play'den alın