20/21 sezonunda oynadığımız sistem kendisinin forma giymesine mani değildir. bir defa ligin ilk iki maçında galatasaray 4-1-4-1 falan oynamadı.
mesela
20 eylül 2020 istanbul başakşehir galatasaray maçı'nı ele alalım. forvette falcao vardı. orta sahada hücum bölgesinde arda, emre kılınç, feghouli birlikte oynadı. arkalarında da belhanda ve taylan vardı. bu sisteme 4-2-3-1 diyemem çünkü oldukça asimetriktik. mesela taylan orta sahanın merkezinde bir partnerle değildi. tüm alanı tek başına kontrol etti ve gerektiğinde takımı ileri itti, gerektiğinde çapa rolü üstlendi. çok dominant ve enerjikti. zaten bu adamın en büyük özelliği dinamizmi. belhanda onun önünde yine tek başına merkezde oynadı. klasik 8 numara rolündeydi.
ileri alan kurgumuzu biraz da başakşehir belirledi. sağ kanatlarında çaicara ve visca oynadı. esasen tüm gol umudu da bu iki adam başakşehir'in. öteki beki hasan ali kaldırım'dı ki o kanadı zaten feghouli ve omar rahatlıkla tıkadı. omar temposuyla zaten bekinden destek alamayan aleksic'i bitirdi.
biz arda ve emre kılınç ile başakşehir'in sağ kanadına oynadık. yani kendi sol kanadımız üzerinden bu kanat üzerine baskı yaptık. başakşehir'in tempolu olan tek bölgesini 3 kişiyle tıkadık. caicara'yı kimi zaman arda, kimi zaman emre baskıladı. hatta visca'nın saracchi ile kademesine de sıklıkla bu ikiliden biri destek verdi. orta sahada da belhanda - taylan ikilisi rakibi sindirince ipleri elimize aldık.
bir diğer avantajımız da golü erken bulmak oldu. bundan sonra fatih terim akıllı bir iş yaptı. hücum aksiyonlarımızı da daha çok sola yoğunlaştırdı. böylece takım sağa kaymadı. zira başakşehir oyun merkezini sağa kaydıran rakiplere çok etkili ters toplar atarak visca ve caicara üzerinden pozisyon bulan bir takım. işte bu nedenle golü bulunca hep soldan oynadık ve emre kılınç da genel olarak sol iç olarak devam etti. bizim 3 oyuncuyla mücadele ettiğimiz bölgede başakşehir 2 oyuncuyla mücadele edince yoruldular. bu sezon clichy'den yoksun başakşehir hücumda zorluk çeker. çünkü bahsettiğim ters topların mimarı kendisiydi. yani visca ve caicara'nın performansında clichy'nin payı büyüktü.
fakat visca'ya bi parantez açmak istiyorum. müthiş adam. müthiş akıllı. keşke feghouli yerine bizde olsa. dün topla az buluştu ama bazı anlarda top class oynadı ve düşündü. çok özel bir futbolcu.
ligin ilk maçında ise rakip antep'ti. mesela antep zayıf bir rakip olduğundan emre kılınç başakşehir maçı'ndaki gibi özel bir görevle oynamadı. daha serbestti. hem sağdan, hem soldan hem de göbekten etkili oldu. bu sezon serbest adam rolünde bol bol izleriz kılınç'ı.
şimdi bu oyun kurgusu içerisinde, yani 4-1-1-3-1, emre akbaba çok verimli bir rol üstlenebilir. genel olarak merkezde sürekli halfspace denen bölgeyi zorlayan emre kılınç yerine forma giyebilir. bu serbest rolü üstlenebilir. çünkü akbaba çok gezgin bir oyuncu. kanada iniyor, kale içine giriyor, göbekten zorluyor, halfspace bölgesini zorluyor, pas atıyor, gol atıyor, şut çekiyor. ayrıca defansının yetersiz olduğuna da katılmıyorum. sakatlık yaşamaz da kondisyon olarak ideal bir noktaya ulaşırsa herkes görecek ki emre de oldukça dinamik ve mücadeleci bir oyuncu.
bu durumda emre kılınç da ideal performans gösterdiği sol kanatta oynayacak. ayrıca feghouli'nin bölgesine de kayabilir gerektiğinde.
zaten bu sezon ligde oynayacağımız maç sayısı 40. bunun avrupa kupası, türkiye kupası, milli maçları derken futbolcuların oynayacağı maç sayısı 60'ı geçip 70'e yaklaşacak. bu tabloda herkes şans bulacaktır. ama emre'nin kilit açma yeteneği bize çok maç kazandırır. mesela dün başakşehir karşısında defalarca çok iyi geldik. ama hem falcao çok yalnız kaldı, hem de iyi gelmemize rağmen bizi gole götürecek o kilit hareketi yapamadık. sahada olsa büyük ihtimalle tabela yapardı. emre akbaba bu işlerin uzmanı. 4-1-4-1 oynuyoruz denerek kestirilip atılabilecek bir adam değil.
bu arada yeri gelmişken arda'dan da bahsedelim, arda'yı kötü bulmadım. top bizdeyken oyun aklı hakikaten takıma bir şeyler katıyor. ama fizik kalitesi hiç bir zaman üstlendiği rolü sezon boyunca götürmesine izin vermeyecek. zaten o da sakatlığa yatkın bir futbolcu. arda'dan bu yükü üstlenmesini beklemek onu başarısızlığa mahkum etmek demektir. kondisyonu ve fizik kalitesi bi noktaya kadar yükselecektir sezon içerisinde. işte arda'yı hücum zenginliği olarak görmeliyiz. bunu yaparsak ondan da ciddi anlamda verim alırız.