• 1
    hafta itibariyle takımımıza yöneltilen haksız ithamlar sonrası hazırlanması gereken arşiv. nitekim hazırladık da.

    yaklaşık 1 saatlik bir derleme ile konuyu tamamlamayı planlıyorum.

    emek hırsızlığı diyorduk. meşhur 8-0 ankaragücü muhabbetini temel alıyorlar, ona da geleceğiz. averaj muhabbetiydi, oraya gelelim.

    varan 1

    sezon, 1985-1986. 19 takımlı ligde 32. hafta sonucundaki puan durumuna geliyoruz.
    http://g1208.hizliresim.com/10/w/cbwc7.png

    bu nasıl oluyor? 6 haftada 6 averaj alan bir galatasaray'ın yanında, 16 averaj alan bir beşiktaş var. bugün çıkıp da "şerefli ikinciyiz" diye demagoji yapmadık hiçbir zaman. böyle konularda ajitasyon yapan bir kulüp değiliz genel olarak. daha sonraki konulara gelince de anlayacaksınız.

    galatasaray evinde trabzonspor ile berabere kalırken, beşiktaş da gençlerbilriği'ni "1-0 geriden 2 penaltı golü" ile yeniyor. penaltılar ve hakem ile ilgili yorumları milliyet arşivinden okuyabilirsiniz.
    http://a1208.hizliresim.com/10/w/cbwun.png

    sonraki hafta, galatasaray zonguldak deplasmanında berabere, beşiktaş evinde 5 atıyor.
    http://a1208.hizliresim.com/10/w/cbwud.png

    34. hafta, beşiktaş-galatasaray karşılaşması. cumhurbaşkanı'nın eşi sayın semra özal, taraftarlığına yakışır bir harekette bulunuyor, maç 1-1.
    http://d1208.hizliresim.com/10/w/cbx0c.png

    35. hafta, şerefli 2.'liklerin takımı beşiktaş, farklı galibiyetlere dolu dizgin devam ediyor.
    http://d1208.hizliresim.com/10/w/cbx4g.png

    36. hafta, galatasaray 3, beşiktaş 2 averaj alıyor. hayret, beşiktaş 1414123 gol atamamış bu sefer.

    37. hafta, eveet, galatasaray yine 1-0 kazanıyor. beşiktaş? maşallahı var, 6-0 kazanıyor karşılaşmayı. koydular çoğcuğu değil mi?
    http://d1208.hizliresim.com/10/w/cbx8v.png

    son hafta zaten iki takım da 1-0 galip geliyor. sonuç,
    galatasaray namağlup ilerliyor. belki de bir daha yaşanmayacak şekilde namağlup bir şekilde şereflice 2. oluyor.
    http://g1208.hizliresim.com/10/w/cbwcc.png

    evet devam ediyoruz.

    varan 2

    gelelim 86-87 sezonunda şampiyonluk çaldığımız yalanına. beşiktaş ile 3 maç oynuyoruz o sezon, 2'sini tüm engellemelere rağmen kazanıyoruz, 1 tanesi ise ibretlik zaten.
    oraya geleceğim, ancak bahsedilen bir malatya maçı var. o gün "oynadığı", yatmadığı için kızdıkları malatyalılardan kendi takımlarına transfer yapmayı biliyorlar, sonra taşlıyorlar adamları. bu iddiaları geçeceksiniz. hadi o maçı alamadınız diye bizi suçluyorsunuz, sonraki hafta evinizde denizli'ye puan kaybediyorsunuz. ondan da biz mi sorumluyuz? o puan kaybı olmasa şampiyon olamıyoruz. ondan da biz mi sorumluyuz, insaf...

    orayı geçin, beşiktaş'ı deplasmanda da yeniyoruz son haftalara yaklaşırken. ilk yarıdaki galatasaray-beşiktaş maçı ise 2-2 bitiyor. şu maçı izleyip de "şampiyonluğumuz çalındı" diyecek insan varsa kendilerini belirtsinler de gülelim biz de.

    http://www.youtube.com/watch?v=R46UbeqNRwM&
    05:55, ali kırmızı görüyor, görmesi gereken de bu zaten. ama eyyamcı hakem hiç yeri yokken prekazi'yi de yolluyor.
    10:08, bariz penaltı veriliyor, sarı kart dahi yok. ulvi paşa torunu galiba, ona kart yok. kırmızı verilmeliyken.
    11:10, yine ulvi. savunma arkasına atılan topta karşı karşıya kalacağız, topu elle tutuyor. halı sahalarda görmeye alıştığımız hareketler bunlar. kart yok!

    işte bu takım güya 87'de şampiyonluğu haketmiş. geçiniz.

    varan 3

    sezon 92-93. ağızlarda sakız olmuş bir ankaragücü 8-0'lık maç var.
    ankaragücü, fener'den 4, karşıyaka'dan 5, beşiktaş'tan 6 yiyor. bizden 8 yiyorlar, olaylar olaylar. iki maçta biz 11, beşiktaş 12 averaj alıyor ankaragücü'nden. ankaragücü maçlarını çıkartın fikstürden, 7 averajla yine öndeyiz. ama beşiktaş fark atacak, biz atamayacağız. 86'dan alışkın onlar, bizim mazlum kalmamıza.

    o sezon 6 maç yapıyoruz beşiktaşla, 4 galibiyet 2 beraberlik. bir önceki sezonu namağlup bitiren beşiktaş'ı da ilk yenen takım galatasaray oluyor deplasmanda. bariz üstünlüğümüz yine var. zaten o kadro 1 sezon sonra şampiyonlar ligi'ne manchester'ı dize getirerek kalıyor. beşiktaş o lige kalmayı başaramamıştı ama.

    neyse, son hafta 1-0 bile kazansak şampiyonduk. bu ortada ama bir şey anlatacağım.
    gelmişiz 20'li yaşlara, üniversite'de sınıfta 30 kadar beşiktaşlı ve fenerlinin birleşip "8-0 kazanmasaydınız şampiyon olamıyordunuz" diyerek üzerime geldiklerini bilirim. işte olayların aslını astarını bilmeden, kulaktan dolma yalanlarla üzerimize geliyor iki takım. peki iki takımın yakınlaşması nereden geliyor? orayı da anlatacağım sabredin az.

    varan 4

    yıl 1951. "şikeyi ülkeye galatasaray getirdi" diyen yalan ustalarına da cevap verelim bari.

    şampiyonluk yarışında beşiktaş önde, galatasaray arkadan geliyor. galatasaray şampiyonluk için fenerbahçe'nin beşiktaş'ı yenmesini bekliyor.
    fenerbahçe ne yapıyor? kazanabilmenin en ufak ihtimalini bile ortadan kaldırıyor. nasıl mı? sahaya 2 adet lisanssız futbolcu sürerek. hükmen yeniliyorlar. işte resmi şike!

    http://i.imgur.com/vd4z4.png
    http://img580.imageshack.us/...951beiktafenerba.jpg

    daha fazlası için,
    http://www.itusozluk.com/...enerbah%E7e+ma%E7%FD
    http://www.eksisozluk.com/...3%A7e+ma%C3%A7%C4%B1

    varan 5

    1951'de yapılan danışıklı dövüş münferit bir olay değil. 1943'teki şikenin karşılığı olarak yapılmış besbelli.
    galatasaray yine yarışta, bu sefer fenerbahçe'yi kovalıyor. beşiktaş ile oynayan fenerbahçe kazanmak zorunda.

    1951'deki olay sonrasında, 8 yıl öncesini anlatan galip sayar'dan dinleyelim devamını:

    "sekiz sene kadar oluyor. 23 mayıs 1943 pazar günü şeref stadında o yılın milli küme karşılaşmalarından sonuncusu beşiktaşla fenerbahçe arasında oynanıyordu. eğer maçı beşiktaş kazanır veya berabere kalırsa galatasaray, yenilirse fenerbahçe şampiyon olacaktı.

    herkes galatasaray aleyhinde iki rakibin anlaştığını iddia ediyordu. nitekim beşiktaşlılar sahaya acayip bir takımla çıkınca dalavere bütün çıplaklığıyla kendini gösterdi. amma beşiktaşlılar efendice (!!) hareket edip,
    fenerbahçelilerini geçen hafta yaptıkları gibi hükmen mağlubiyeti evvelden kabul etmeyerek kozlarını sahada pay etmek istediler. bu karşılaşmadan evvel fenerbahçe ile yaptıkları üç maçı da kazanan beşiktaşlılar ne olursa olsun, galatasaray şampiyon olmasın diye çıkardıkları şu garip takıma bakın aziz okuyucularım:
    celadet- saim, ibrahim-hüseyin – ömer - ali- sabri - hakkı –kemal – cahit - şükrü

    ilşte bu acayip son müdafaa kendi kalelerine gol yapılması için rakiplerini teşvik ederken, hücum hattında bütün canlarını dişlerine takarak gol yapmaya çalışan üç siyah-beyazlı futbolcunun emeklerini diğer bir beşiktaşlı forvet fenerbahçe müdafaa olmaktadırlar. bilhassa hafbek hattı sile birlikte boşa çıkarıyorlardı. nitekim iki perdelik bu komedya malum netice ile fenerbahçenin beşiktaşa eşşiz ! galibiyeti ile 4-1 nihayet buldu. ertesi gün bu maçı cumhuriyet gazetesine tanınmış bir spor muharriri eşref şefik şu başlıkla yazmıştı. “şerefsiz beşiktaş takımı dün fenerbahçeye 4-1 yenildi

    işte tarih tekerrürden ibarettir derler. çok doğru bir söz. tam sekiz sene sonra fenerbahçeliler, beşiktaşlılara olan şampiyonluk borçlarını ödediler. hem de ne şekilde. faiziyle birlikte. evvela hükmen mağlup oldular. yani beşiktaş-fenerbahçe karşılaşmalarının 90.ıcısı olan maçı hükmen yani 3-0. 91.incisi olan hususi maçını da 3-1 kaybederek.
    herhalde fenerbahçenin kıymetli idarecileri alacaklı olan beşiktaşlılara borçlarını faiziyle ödemekten ziyadesiyle memnun ve mesrurdurlar. bereket versin biz galatasaraylıların buna benzer ne bir borcumuz ve ne de bir alacağımız var. yalnız geçen sene mukabilini beklemeden yaptığımız bir iyilik var, görüyoruz ki rakiplerimiz bu yerinde ve o zaman herkes tarafından takdir edilmiş jestimizi kötülemek istiyorlar. şunu hemen ilave edelim ki galatasaraylılar hiçbir zaman peşin pazarlıkla mağlubiyeti kabul etmez. galatasaraylılık herkese nasi olmayan bir haslettir. onu ondan olmayanlar katiyen anlayamazlar. bu günlük bu kadar yeter.

    çerezler

    2001 senesi hakkında cafer ve ersun yanal'ın söyledikleri, 2002-2003 sezonunda alaattin çakıcı ile giden şampiyonluk.

    bir de 3-0'dan 4-3'lük fenerbahçe maçımız var. derbilerde genelde bu oluyor, bir tahrik ve eksik kalırız. en son engin olayında da böyle oldu. hep kırmızı görüyoruz. işte bu, öteden beri değişmedi. 3-0 önde götürdüğümüz maçı 4-3 verdik. ama o maçı niye verdik diye kimse sormuyor.

    taygun'un prekazi'ye attığı dirseğe "oyna" diyen sadık deda'ya sinirlenir prekazi, o da bir tane taygun'a patlatır dirsek. ama oldu mu? galatasaraylılara dirsek serbest değil ki! sen fenerli misin ki dirsek atıyorsun? kırmızı gelir. ondan sonra da maçı çevirmişler. tabi...

    böyle şeyler hep saklı kalır. galatasaray'ın hakları savunulmaz. çünkü kendi haklarımızı korumayı bilmiyoruz. rakip takımlar bunu iyi yapıyor, zeytinyağı gibiler mübarek. ama sorsan, bugün galatasaray şike yapmış ve onlar tertemiz. işte yalan, işte dolan!

    1 saatte derlerim dedim, 2 saat olmuş. buyrun renkdaşlar, bu bilgileri aklınıza kazıyın, daha fazlası da var emin olun.

    not: bu derlemeyi mümkün olduğunca herkese ulaştırmaya ant içtim.

    hashus1099
  • 2
    --- alıntı ---

    özellikle şikecilerin dillerine pelesenk olmuş 8-0 lık 30 mayıs 1993 ankaragücü galatasaray maçının oynandığı sezondur.
    tcoşkun isimli yazarın #850674 yazısına aynen katılıyorum. sadece aşağıdaki ilaveleri yapmayı gelecek nesiller için faydalı bulmaktayım.

    beşiktaşın 0-6 kazandığı 14 mart 1993 ankaragücü beşiktaş maçının kadrosunda 2 eski beşiktaşlı topçu oynamıştır. biri şimdilerde aziz yıldırım'ın peşinde koşan sinan engin diğeri ortalıktan kaybolan ancak 80 li yılllarda beşiktaş'a çok emeği geçmiş efendi ve çok iyi bir oyuncu olan fikret demirer'dir.

    8-0 lık 30 mayıs 1993 ankaragücü galatasaray maçının yedek kadrosunda da fikret demirer bulunmaktadır. ankaragücü kadrosunda 2 tane beşiktaş kökenli sinan engin ve fikret demirer varken galatasaray bir şey yapsa takımın abileri olan 2 oyuncunun bunu duymaması mümkün değildir.

    sinan 8-0 lık maçta oynamamış fikret ise sakatlığı olduğundan yedek kadroda bulunmaktaydı. bu maçta şike oldu mu? hayır ancak ankaragücü'ne teşvik primi gönderildi. bunu'da kaleci hayrettin ankaragücü masörlerinden öğrendi ve konu ile ilgili açıklamasını yaptı.

    aynı maçta 3. eski beşiktaşlı oyuncu ise kaleci zalad'dır. maçta galatasaray'ın değil ancak beşiktaş'ın teşvik yaptığını (bkz: #107019) yazıda okunabilecek açıklaması ile yapmıştır.

    --- alıntı ---
    1992-93 sezonunun son haftasında g.saray ile ankarada oynadığınız ve 8-0 yenildiğiniz maçı hatırlıyor musunuz? hatırlamaz olurmuyum. 20 yıllık profesyonel futbol yaşantımı o maçta noktaladım. neden? g.saray maçında ilk yarı oynadım ve 5-0 öndelerdi. hocamız tınaz tırpandı. ilk devre bitti, soyunma odasına girdik. ben eldivenlerimi çıkartıp tınaz hocaya verdim ve, hoca buraya kadarmış. herkese teşekkür ediyorum. güzel günlerim geçti; ama yarın gazetelerde bu maçla ilgili iğrenç yorumlar yapılacak. ben futbolu bırakıyorum dedim. 2. yarıda kaleye arif geçti. 3 tane de o yedi. ama herkes o 8 golü benim yediğimi zannediyor. peki, o maçtan önce hiç şike teklifi geldi mi? kesinlikle almadım. ama g.saray maçında ben takımdaki hiçbir arkadaşımı suçlamıyorum. keşke ben o gün 4 penaltı kurtarsam, harika oynasam ve maçı kazansaydık. ben hâlâ o maçı düşünüyorum. şimdi beşiktaşın menajeri olan sinan engin de ankaragücünde oynuyordu. bana g.saray maçından önce geldi ve, eğer sen bu maçta iyi oynarsan seni beşiktaşa kaleci antrenörü olarak alacaklar dedi. ben de ona, “bana ne kaleci antrenörlüğünden dedim. neden ankaragücü o kadar kötü oynadı? biz g.saray maçından önceki dört haftada üç galibiyet almış ve ligde kalmayı garantilemiştik. özellikle sarıyeri yendikten sonra bütün takımda bir rehavet oldu. as oyuncuların çoğu ufak tefek bahanelerle idmanlara çıkmıyordu. kendilerini hiç zorlamadılar. zorladıklarında da adale çekmesini bahane edip idmanı bıraktılar. ayak tenisi oynayıp maçı bekliyorlardı. zaten g.saray maçından önce de tüm basın bu maçta şike olacağını yazarak gündem oluşturmuştu. biz o maçı 2-0 kaybetsek de şike konuşulacaktı. yani, o maçtan önce takım arkadaşlarınız iyi hazırlanmadılar. evet. ben 10 yıldır kendi kendime,çok aptalmışım.” diyorum. çünkü ben de sakatım deyip kulübede oturabilirdim. ama ben futbolu çok seviyordum. diğerleri gibi idman yapmamazlık etmedim. sahaya çıkanlar sahtekâr oldu, çıkmayanlar aslan oldu. kadroda sen, sinan engin ve fikret vardı. üçünüz de beşiktaşta oynamıştınız. evet. sinan zaten birkaç hafta önceden beri sakattı. fikret de o hafta sakatım dedi. biz zaten beşiktaş şampiyon olsun istiyorduk. beşiktaşı tutuyordunuz yani. tabii ki. ben hâlâ beşiktaşı tutuyorum. onlar geçen sene şampiyon oldular, ben çok sevindim. peki, sizin için 10 yıldır şike suçlaması yapılıyor. neden bugüne kadar hiç konuşmadınız? kimse bana sormadı ki. hep kendi bildiklerini yazdılar. ben beşiktaşlıyım. beşiktaşta tam 120 maç oynadım. ben hiçbir zaman bu konulara girmek istemedim. çünkü 1986 da g.saray-eskışehir maçında prekazi bana gol atmıştı, o zaman gazetelerde, prekazinin çocukluk arkadaşı olduğu için gol yiyor diye yazılar yazılmıştı. ya kardeşim prekazi, kariyerinde yüzün üzerinde frikik golü attı. monacoya da orta sahadan attı. o zaman monaconun kalecisi de mi şike yaptı? galatasaray maçında yediğiniz gollerde hatanız yok muydu? daha 35. dakikada 5-0 olmuştu. belki 5. golde daha iyi hamle yapabilirdim. orta saha çizgisini biz belki de hiç geçemedik. g.saraylı futbolcular orta çizgiyi geçtiklerinde benimle karşı karşıya kalıyorlardı. ama ben hayatım boyunca o maçta oynayan futbolcu arkadaşlarımı suçlamayacağım. ben hata yapabilirim ama 20 yıllık futbol hayatım boyunca kötü niyetle sahaya çıkmadım. maç 5-0 olduğu anda çok fena oldum. çünkü yarın türkiyede neler olacağını biliyordum. onun için devre arası futbolu bırakma kararı aldım. ben de buraya gelirken sizin için biraz önyargılıydım işin açıkçası. türkiyede 7 yıl oynadım. en iyi yabancı kaleci seçildim, en az gol yiyen kaleci olarak sezon bitirdim. eskışehir, beşiktaş ve ankaragücünde üç tane başbakanlık kupası kazandım. geriye dönüp baktığımda yaptıklarımla gurur duyuyorum. çünkü yüzde bir milyar biliyorum ki ben hiçbir zaman yanlış bir şey yapmadım.

    --- alıntı ---

    aynı hafta besiktas genclerbirligini 3-1 yenmistir. o maç öncesi ünlü iş adamı eski beşiktaşlı yönetici ihsan kalkavan açıkça ankaragücü'ne teşvikte bulunacağını söyleyerek ortamı germiştir. ilk yarı durum 1-1 ken iyi oynayan gençlerbirliği oyuncuları ikinci yarı sahaya çıkamamıştır. kulüpler birliğinin duayeni ilhan cavcav ise maç öncesi gençlerbirliğinin 4 tane ilk onbir oyuncusunu maç öncesi kadro dışı bırakmıştır.

    sinan engin cesareti varsa 10 gol yedikleri 2 beşiktaş maçını anlatsın ve birde 8-0 lık maçta beşiktaş adına hangi görüşmeleri yaptığını anlatsın.

    --- alıntı ---

    http://gss.gs/851305
  • 7
    aslında bu entry'yi şikeyi türkiye'ye galatasaray getirdi diye bir başlık açarak yazmıştım, fakat "bu sözlükte böyle başlıklar yer almamalı" itirazını haklı bulduğum için buraya taşıyorum.

    "şikeyi türkiye'ye galatasaray getirdi", şikecilerin tek savunması. salt iftiradan oluşan savunma.

    sizin üç maymunu oynayan medya mensuplarınız söylemese de, biz çok iyi biliriz şikeyi türkiye'ye kimin getirdiğini.

    http://img638.imageshack.us/...951beiktafenerba.jpg
    http://img580.imageshack.us/...951beiktafenerba.jpg
    http://i52.tinypic.com/jkxefl.png
    http://p.twimg.com/A5fecyBCMAAh3jS.jpg:large

    (bkz: 25 nisan 1955 galatasaray fenerbahçe basketbol maçı)
    (bkz: 8 nisan 1951 beşiktaş fenerbahçe maçı)

    youtube linklerinden, tek taraflı iftiralardan şike kanıtı uydurmaya çalışanların gözlerine gözlerine sokmak gerek şu belgeleri. alenen, delile, kanıta ihtiyaç duyulmaksızın şike yapıldığının tespitidir bu maçlar. neden? galatasaray şampiyon olmasın diye.

    yine nisan, yine oyunlar, senaryolar.

    edit: linkler düzeltildi
App Store'dan indirin Google Play'den alın