• 57
    kendisi kazandığımız her maçtan sonra riekerink'in başlığına "2011-2012 sezonunda terim'in x. haftada topladığı puandan y puan daha fazla almıştır" şeklinde düzenli olarak entry giriyor. buradan kendisine katıldığımı, bu sezon oynadığımız futbolun kulüp tarihinde şu ana kadarki en iyi sezonlardan biri olan 2011-2012 sezonundan çok daha iyi olduğunu kabul ettiğimi ve riekerink'in terim'e futbol dersi verecek kadar eşsiz bir teknik direktör olduğunu düşündüğümü söylemek istiyorum. bir yazar olarak burada bulunmamın en önemli nedenlerinden biri kendime okuduklarımla bir şeyler katmak. teşekkürü ve minneti kendisine borç bilirim. senden öğrenecek çok şeyimiz var dostum. yazadur. bu arada peşinen söyeyeyim haftaya kazanırsak yanlış hesaplamadıysam 2011-2012 sezonundan üç puan daha fazla almış olacağız. yupppiiii.
  • 59
    cehalet rakamdan korkar.
    istatistik yalan söylemez.
    tespit, kafası çalışan adamın yapacağı iştir.

    adam diyor ki;

    şu sezonda şu adamla aynı hafta şu puanı toplamışız.
    ama bu sezon bu adamla aynı hafta daha fazla puan toplamışız.

    bu puan > şu puan

    bilgi yanlışsa, kendisini yalancılıkla itham edin.

    yok, eğer bilgi doğruysa,
    okuyun da öğrenin, zırlamayın...
  • 63
    istatistik vermesinde sıkıntı yok. lakin;

    niyetinin ne olduğu bu sezonla (2016-2017), 111 senelik kulübün sadece 2011-2012 sezonunu karşılaştırmasından belli. hepsini boş ver, göz var izan var, bu sezonki galatasaray o sezonki galatasaray'ın 10'da 1'i top oynuyor mu acaba? terim'in galatasaray'ı fener'de dahil her rakibini kanırta kanırta yeniyordu o sezon. 96'dan beri galatasaray'yi izlerim, 2000 sezonu hariç, en dominant galatasaray o galatasaray'dı. ve bu arkadaş olayı sadece puana indirgiyor. o sezon ilk 11'in 10 futbolcusu yeni transferdi, ilk haftalar uyum sorunu ve alışma süreci derken elbette puan kayıpları olması normaldi ve de işin sonunda ortaya taş gibi bir takım çıkartmıştı terim. riekerink'e o kadroyu versen muhtemelen küme düşmemeye oynardık.
  • 64
    severek okuduğum, her zaman katılmasam da saygı duyduğum bir yazar arkadaşımızdır.
    puan kıyaslamasıyla ilgili ise evet, sadece puanlara baktığımızda bir başarı söz konusudur.
    kendisi bir görüş belirtmeksizin sadece iki veriyi kıyaslayan bilgi içerikli giriler yazmıştır.
    konusu nick altından devam ettiğinden ben de buradan devam edeyim dedim;
    kendisinin bir yorum katmadığını bilmekle birlikte şunları paylaşmak istedim:

    madem istatistik konuşuyoruz, istatistik, herhangi en az iki zamanda, iki yerde ve iki durumda gerçekleşmiş iki verinin karşılaştırılması değildir.
    bu algıyı öncelikle bir kenara bırakmamız gerekiyor. çünkü ondan sonra "istatistik mini etek" falan filan gibi gerçekten cahilce bir tutumla yüz yüze geliyoruz.

    lütfen bunu kimse üzerine alınmasın. konu buradan devam ettiği için bu kanalı tercih ettim. kimseyi hedef almıyorum.

    şimdi,i 2011-2012 galatasaray'ının, ilgili sezonun ilgili liginde ilk 14 haftada elde ettiği puanlarla 2016-2017 galatasaray'ının, ilgili sezonun ilk 14 haftada elde ettiği puanları kıyaslayalım madem.
    yukarıda belirttiğim sebeplerle yalnızca puanları kıyaslarsak ne olur?
    açıkçası elimize anlamlı; yani işe yarar bir sonuç geçmez. hatta şöyle söyleyeyim, kıyaslanan yılların aralığı genişledikçe elde edeceğimiz sonucun anlamsızlığı o kadar artacaktır. neden? çünkü o verilerin elde edildiği koşulların farklılıkları, verilerin sınıflarının benzerliğini giderek anlamsız kılacaktır.

    ne yapmalı?
    madem futbol konuşuyoruz, herkes tarafından kabul edilebilecek kriterleri göz önüne alalım ki bu kıyaslamayı işe yarar kılabilelim veya bu yönde çaba göstermiş olalım.
    nedir bu kriterler?
    mesela iki hoca da sezon başında görevde miydi? evet.
    peki iki hoca da, bir önceki sezonda görevdeler miydi? terim değildi, riekerink görevdeydi.
    kadro kalitesi birbirine yakın mı? açıkçası yanıtları göreceli olabilecek bir soru ama belli standartlarla karşılaştırırsak sanırım 2011-2012 sezonunun başlangıç kadrosunun 2016-2017 sezonunun başlangıç kadrosundan daha iddialı bir kadro olduğunu söylersek karşı çıkan pek olmaz sanırım. hani daha basit bir dille, 11-12 sezonu kadrosu 10 üzerinden 8'lik bir kadro, 16-17 kadrosu ise 10 üzerinden 6 ila 6,5'luk bir kadro diyebiliriz.
    yönetimin genel kalitesi yakın mı? sanırım yine 11-12 yönetiminin (başkanından hiç sevmesem de abdürrahim albayrak'ına kadar) 16-17 yönetimiyle karşılaştırılması ayıp olacaktır.

    gelelim oynanan futbol konusuna.
    11-12 sezonunda ilk 14 haftada takım 2 mağlubiyet almış. ilki birinci haftada başakşehir'e karşı; diğeri hakemin katlettiği, 9 kişi tamamladığımız 2-4'lük antep maçı.
    16-17 sezonunda ise başakşehir, fenerbahçe ve trabzonspor maçlarını kaybeden bir galatasaray görüyoruz ilk 14 hafta içinde.
    bu mağlubiyetlerde en önemli konu, kanımca, 16-17 sezonunda karşılık vermeyi denemeye bile gücümüzün olmaması.
    11-12 sezonunda katledildiğimiz antep maçında dahi takım reaksiyon vermeye çalışmış ancak yetememişti.
    16-17 sezonunda ise 10 kişi kalmış paşa karşısında bile 2-1'i korumak için debelenen bir galatasaray görüyoruz.
    şimdi bu tezi de verilerle desteklerdim ama sanırım gerek yoktur. kimsenin itiraz edeceğini zannetmiyorum.
    en önemli farklardan birisi de 11-12 sezonuna baktığınızda, üç-dört hücum varyasyonu olan bir takım görebilirken 16-17 sezonunda 2. bölgede kabız gibi top çeviren, 3. bölgeye inmekte oldukça zorlanan, kısacası pek de bir hücum varyasyonuna sahip olmayan bir takım izlememizdir.

    özetlemek ve bu tartışmalardan kendi adıma bir sonuç çıkarabilmek adına ise şu sonucu paylaşmak istiyorum;
    hafta hafta baktığımızda, 11-12 sezonunda her hafta üzerine koyan, reaksiyon veren veya hiç değilse deneyen ve en azından 3 hücum varyasyonuna sahip olan (ceza sahasına ortalar, ortaların geldiği bölgeler, ceza sahasına paslar, 3. bölgede çok adamla yerleşme ve şok pres gibi) bir takım varken,
    16-17 sezonunda ise hücum varyasyonuna sadece 1 şablon ve tesadüfleri koyabileceğimiz, hafta hafta ne yapacağı belli olmayan, dengi veya gücüne yakın takımlara karşı varlık gösteremeyen bir takım var.
    11-12 sezonunda daha iyi bir kadro, daha iyi bir yönetim ve daha kenetlenmiş bir camia;
    16-17 sezonunda daha zayıf bir kadro, daha kötü bir yönetim ve dağılmış bir camia var.

    terim'i sevmem. sevmememi bir kenara bırakarak daha önce de tamamen objektif olarak söylediğim gibi artık güncel futbolun gerekliliklerinden ve doğrularından oldukça uzaklaştığına da inanıyorum. ve evet o sezonda elinde gayet iyi (bence muhteşem) bir kadro da vardı.
    riekerink'i insan olarak hâlâ seviyorum. önemli çöplerden kurtulmamıza katkısı bile çok değerli benim için.
    ama 11-12 sezonunda terim'in takıma etkisi 10 üzerinden 7 ise riekerink'in 16-17 sezonunda takıma etkisi 10 üzerinden 3 falandır.

    neden?
    yahu hiç mi hücum planın yok be adam diyorum riekerink'e. tamam, 11-12'ye göre kadronun yetkinliği az eyvallah. ama kardeşim elindekilerle bir şeyler yap. 2-3 şablon çalıştır şu takıma. denediklerini görelim yine tamam. yine destekleyeceğim. söz. ama kafamız iyi arkadaşlarla yürürken tüm grubun bir tarafa doğru meyletmesi gibi bütün takım sola meylediyor, rakip de haliyle meylediyor, bir allah'ın kulunun mesela sağdan akmak aklına gelmiyor, bir allah'ın kulunun aklına oyunun yönünü değiştirmek aklına gelmiyor. bir-iki kişi dışında kimse ver-kaç denemiyor. ligin hava hakimiyeti en iyi forvetlerinden birine sahibiz, bir allah'ın kulunun aklına 1-2'yle çizgiye inip orta açmak gelmiyor, bir allah'ın kulu da santraforun stoperi kendine çekmesiyle yarattığı boşluğa deplase olayım demiyor.

    yani, biraz da işi tatlıya bağlayalım, özet geçelim de küfür de yemeyelim hem :)
    evet aşağı yukarı aynı puanları topladık ama gel bir de bize sor nasıl topladık :)

    bir arkadaş yazmıştı, "yine şampiyon galatasaray gibi oynamıyoruz" diye; mevzu bu.
    velhasıl; üzmeyin birbirinizi. ikiniz de haklısınız :)
    çok da sevinmeyin ama çünkü ikiniz de haksızsınız :)
  • 65
    (bkz: #2084513)

    anlam veremiyorum!

    riekerink'in yetersiz olduğunu, kötü yönettiğini ve takımın rezil oynadığını kabul ediyorsun ama sırf birkaç yazar gitsin dediği için kendisini destekliyorsun ha.

    hani resmen diyorsun ki ''benim egoma olan düşkünlüğüm galatasaray'ın menfaatlerine olan düşkünlüğümden daha fazla.''

    üstadım burası birkaç kişinin ego savaşı verebileceği yer değildir. sırf haklı çıkayım gayesiyle
    kötü olanın savunulacağı, gitmesi gereken için
    kalsın denilebilecek yer hiç değildir.

    üstadım burası galatasaray'dır! benim biricik sevdam,
    hayatımın sevdiklerimden sonraki en büyük güzelliğidir. ve

    aslolan galatasaray'dır.

    ek: galatasaray futbol takımı hocasına ırkçı, faşist, yerli sevici, biatçı, yalaka, gerizekalı gibi sıfatlar kullanılırken kafanı kuma gömdüğün için tepki koyamamıştın ortaya zannedersem. karakter lazım abi, bir tutarlılık lazım. işine gelene böyle işine gelene başka türlü olmaz o iş.

    sahi bir hocamız hakkında hamza diyorduk değil mi? tam bir ingiliz asilzadesi söylemi...

    tutarlılık sinyor :(
  • 69
    kalpten galatasaraylı temiz bir dostumuz olduğundan şüphem yok. ancak şundan da şüphem yok: kendisinin başını çektiği riekerink bey'in hayranları ekibi çok kısa bir süre içerisinde sevgili hocalarının teneke bağlanıp gönderilmesine şahit olacak. daha da ilginci yerine gelecek olan muhtemelen bir diğer çapsız hocanın hayretengiz bir şekilde daha iyi futbol oynattığını görecekler. sonra da bunu futbolcuların riekerink'e komplo kurdukları ve başını yedikleri argümanıyla açıklamaya çalışacaklar. bekleyelim ve görelim.
  • 71
    adam gibi adamdır. sözlüğün bana göre en iyi yazarıdır. mevzu galatasaray'ın teknik direktörlüğü makamına saygıysa adeta bir he-man'e, batman'e, hulk'a dönüşür ve onları savunur. tıpkı hamza hocayı savunduğu gibi. istediği kadar köylü olsun, istediği kadar tulum peynirini akıllara getirsin çıkar der ki "hooop arkadaş; burada galatasaray teknik direktöründen bahsediyoruz akıllı olun."

    yardımseverdir de. kaç kere matematikte takıldığımda kendisine danıştım. yahu bir kere de kır be arkadaş, bir kere de hor gör. yok. gönülden yardım eder. her hafta puan aldığımızda sorarım kendisine mesela. "elmanderilic abi, şimdi biz 2011-2012 sezonundan kaç puan daha fazla aldık?" der ki felipejorgebahçekapılı (sevdiklerine lakaplar da takar böyle) sözlükte senin gibi bunu hesaplayamayan bir sürü zeka yoksunu vardır. ben özel mesajla değil de direk entry gireyim. yazar oraya "x puan fazla aldık" der.

    terimci tayfayı, yerlici kafayı kudurtur da kudurtur. hoplatır da gümletir. mütemadiyen yapar bunu. kendisinin destekçisi dostum, muhalefeti düşmanımdır. ondan öğrenecek çok şeyimiz var. en başta da galatasaraylılık. benim için 1 metin oktaysa, iki numara elmanderilic'tir. var ol usta. yürüyedur. yazadur.
  • 75
    öncelikle ;(bkz: #2163962)
    sonralıkla; (bkz: #2163950)
    şimdi takım başarılı olurken, misal fener'i yenerken, juve'yi elerken, 3 kupa alırken bunların hepsinde en büyük payı sneijder'e veriyorsunuz, başarısızlık durumunda ise diğerlerini suçluyorsunuz. 3 kupalı ırkçı hocaya sneijder kupa kazandırdı ama bu sene 4.lüğün sebebi semih, sabri selçuk. 3 kupa kazanırken yine aynı oyuncular vardı. yine semih sabri selçuk sneijder vardı. beni fatih terim ile ilişkilendiriyorsunuz, ben fatih terim'in hakkını veririm, galatasaray tarihine geçmiştir ama bugun gelmesin diyen ilk insanlardan biriyimdir. çünkü burası fatih terim'in çiftliği değil. bu ayrı konu fakat her sneijder eleştirisini fatih terim yandaşlığı olarak görmeniz yanlış. madem siz başarılı olduğumuz dönemlerde aslan payını sneijder'e veriyorsunuz ben de diyorum ki başarısız olduğumuz durumda da o zaman aslan payı sneijder'indir. yazdığım entrynin (bkz: #2163932) meali budur. ben artık sneijder'i bu maliyetlerle kaldırabileceğimizi düşünmüyorum. açık konuşayım ben en başından beri sneijder'in maliyetini karşılayabildiğine inanmıyorum. bunun ne terimle ne aysal ile alakası var. bruma da aynı dönemde geldi maliyeti sneijder'e göre daha bile fazla ama onda ışık görüyorum ne kadar kötü oynarsa oynasın arkasında durdum. ama sneijder'de sadece taraftara oynayan, ayakları gitmeyen bir futbolcu görüyorum. sneijder ile bir gelecek görmüyorum.
App Store'dan indirin Google Play'den alın