• 1476
    neden bu kadar dikkate alındığı anlamadığım sözlük. bunlar bilir kişi mi? bunlar iyilik timsali insanları mı? bunlar akil adam mı?
    çok çok nadir olarak girer bakarım o da güncel olan olaylar için değil eskiden kimmiş neymiş ne yapmış öğrenmek için. yorumları okumam bile sadece konunun özüne bakmak isterim.

    burada yazanlar da sen ben gibi seyis, çöpçü, belediye çalışanı, muhasebeci, avukat, doktor.
    ancak hepsi bir taraf. sen nasıl kendi tarafını savunuyorsan onlar da kendi tarafını savunacak. bu iklimde taraf olmayan bertaraf olur. bu bakımdan girilip pirim verilmemesi gereken yer.
  • 1478
    2008'den sonra inişe geçti 2013 yazından sonra bitirildi. renktaşlar ilk kurulduğu gün ıcq'dan yeni üniversiteye başlamış arkadaşlardan linki gelmişti.
    özellikle amerika'da okumaya giden ama türkiye'nin canlılığını özleyen ve oraya ısınmaya çalışan lise ve sıra arkadaşlarımız bolca vakit geçirirdi orada.
    gerçi amerika'da kışın eve tıkılmaktan iyi birşey olmadığından bir parça haklıydılar.

    80sonrası doğumluluarın kuruğu 90sonrası doğumluların keyif aldığı ve trollerle berarber sonradan gelenlerle çukur edilen yerdir.

    moderatörlerin istifa ettiği zaman bitiş işareti verilmişti.
    bilerek bu hale getirildi ondan çok üzülmeyin
  • 1479
    2002'de orada yazar olmuştum, birkaç yıl önce de uçuruldum. hayatımda önemli bir yere sahiptir. çevremde genel kültürü yüksek ve açık görüşlü biri olarak bilinirim ve bunun bir kısmını da ekşi sözlük'ten öğrendiklerime borçluyum.

    ilk başlardaki kalitesini koruyamaması çok olağan, ekşi sözlük'e ya da ülkemize özel bir durum değil. kurulduğu zamanlar (1999) internet her evde yoktu, olan evlerin eğitim/kültür seviyesi ortalamanın üstündeydi. yazar sayısı arttıkça kalitesiz içerik her yerde olacağı gibi arttı. ancak kalitesizliğin sözlük'ü ele geçirmesi derseniz evet burada ekşi sözlük yönetiminin paragözlüğü ve faşist tavırları ile ülkemizin sosyo kültürel yapısı etkili oldu. içeriğin kalitesinden ziyade çokluğunun ve hit sayısının para getirdiğini gören yönetim troll'lerin önünü açtı ve hatta destekledi. zaten en büyük troll'lerden biri de kurucu ssg'dir. bunu "toksik"ler izledi. kaliteli yazarlar bu ortamı terk etmeye başladılar ama bu önemli bir kayıp değildi. faşist tavırlardan taviz vermeye gerek yoktu zira gidenler gelecek olan troll'ler kadar para kazandırmıyordu. yönetime bir yere varmayan, sonu da gelmeyen seviyesiz tartışma başlıkları gerekliydi. çoklu hesap sahibi olmaya izin verilerek (bu tip platformların altın kurallarından birine ihanet etmektir bu.) açık kapatıldı. yüzlerce ekşi sözlük hesabına sahip olmak için tek yapmak gereken hesap açıp 1-2 yıl arası beklemek olunca (şimdilerde 4 yıl diyorlar) örgütlü troll grupları da görünmeye başladı. siyasi partilerden futbol taraftarlarına çeşitli sosyal gruplar çoklu hesaplar oluşturarak sesi en çok çıkan olmaya çalıştılar, çalışmaktalar.

    konuyu futbola bağlarsak, kalite düşüşünün en çok yaşandığı alanlardan biri de herkesin konuşmayı sevdiği futbol oldu. 2000'lerin ilk yarısında maç/futbolcu analizi, kaçan bir maçın özetini okuma gibi amaçlarla futbol başlıklarına girilebilirdi. şimdi ise... sanırım bahsetmeye bile değmez. bu kalitesizlikten ekşi sözlük'te maç başlıklarına girmeyerek sakınabilirsiniz ancak örgütlü troll'lerin verdiği zarardan kaçmak çok mümkün değil. bu gruplar belli bir yalanları sürekli tekrar ederek algı değiştirmeye çalışıyorlar. bir örnek vermek gerekirse fanatik beşiktaşlı, 30'larının başında ama internet'e ilgisi sınırlı bir arkadaşım ekşi'den edindiği bilgi ile bana "fatih terim gs lehine hata yapılınca "hakemler de insandır hata yapabilir" demiş keh keh" diye mesaj atmıştı. kendisine durumu açıklamasam kulüpler birliği açıklamasından hiç haberi olmayacaktı. adamlar "çok konuşarak/yazarak" böyle bir gerçeğin üstünü örtebilmiş, bir kısım insanın gözünden kaçmasını sağlayabilmişti.

    sonuçlar başka yazar arkadaşların da belirttiği özere "troll ağlarının" o platformda gayet etkin olduğu doğrudur. tabii ekşi sözlük'ü kapanmasını desteklemek (ki ne kadar kalitesizleşmiş olursa olsun bu tip yasaklar bir topluma sadece zarar verir) ya da olmayacak bir hayale bel bağlayıp kaliteyi arttırmasını beklemek/arttırmaya çalışmak mantıklı çareler değil. bugün ekşi'de örgütlenenler yarın twitter'a, öbür gün başka platforma kolaylıkla geçiş yapabilirler. mesele futbol taraftarının genel seviyesini arttırmaktır ama o konuda da balık baştan kokar diyerek yazıyı toparlayayım. yoksa tff'den başlayıp spor yazarlarından çıkmam gerekir ki o zaman bu yazı çok başka yere gider.
  • 1480
    bu sözlük her gündeme geldiğinde galatasaraylıların "dikkate almayalım, he deyip geçelim" tarzı sözleri oluyor. aynısı twitter, diğer sosyal medya platformları ve tv kanalları için de geçerli. sonuç olarak geldiğimiz nokta ise ortada. 30 milyonluk camianın sesi hiçbir platformda çıkmıyor, hakları hiçbir yerde savunulmuyor, galatasaray düşmanları her yerde cirit atıyor.

    ben artık takımının hakkını savunmayan galatasaray taraftarı'na laf anlatmaktan yoruldum. onlardan hiçbir medet de ummuyorum. ancak en azından dışarıya kedi içeriye aslan kesilip bu tavırlarını marifetmiş gibi gösteren arkadaşlar takımının hakkını savunan galatasaray taraftarı'nın ne yapacağına karışmasalar fena olmaz.
  • 1484
    moderatörlerimizden ocgunnsonun nickiyle dalga geçilip, trollük yaptığı ve fenerli olduğu ile alakalı yazı yazanların olduğu adı sözlük olan yer.

    kendisinin doktor olduğunu ama nedense hiç covid süreciyle ilgili entrysi olmadığı iddia ediliyormuş. yani keşke trollük yapmadan önce biraz araştırma yapsaymış bu keko. allah trollün bile zekisini versin.

    kendisi gelsin ben doktor değilim ama çok güzel teknikler biliyorum, gereksiz sinirini alır pamuk gibi yaparım kendisini.

    sihirli parmaklar ;)

    not: bunun gibiler mahallede dayak yiyip abisini çağırıp bir kez daha dayak yiyen tipler. o yüzden ne bizim sözlüğü bunun gibilere yedirin ne de moderasyonu. mor saçlı seven modları yemeyin, kimseye de yedirmeyin. *
  • 1485
    "kerem aktürkoğlu'nu dövmenin 150 bin euro olması" şeklinde başlık açılan sözlük.

    fenerli, beşiktaşlı nefret kusuyor.

    olay ilk yaşandığı günde dedik, gaza gelmeyin. fbjk medyası buradan yürüyecek, fesih isteyecekler, kan isteyecekler, yıpratmaya çalışacaklar.
    marcao satılmayınca çıldırdılar.

    (bkz: 16 ağustos 2021 marcao kerem aktürkoğlu olayı)
  • 1487
    sırf sesimiz biraz daha çok çıksın meydan boş kalmasın iyice diye üye olduğum sözlük.

    kerem aktürkoğlu'nu dövmenin 150 bin euro olması adlı başlığa da gerekli cevabı yazdım çaylak olarak. bence bu sosyal medya ve algı olaylarında daha aktif olmalıyız. yoksa meydan bunlara kaldığı zaman ister istemez kendi taraftarımız da etkilenip olayların büyümesine sebep oluyoruz.

    en başından beri bu boş kafaların gazına gelmememiz gerektiğini savunuyorum. kaldı ki kerem marcao olayında da en doğru tabir ile ne birbirlerine diklenme var. yok yumruk vurmuş yok kafa atmış alakası yok. iyice izleyen zaten olayın ne olduğunu görebilir.

    saçma sapan arabesk duygularla iş vay efendim herkesin içinde aşağılarcasına dövdü de, vay efendim kerem daha çocuk, umut veren gencimizin hep arkasındayız, elin brezilyalısının yaptığına bak diye diye saçma sapan yere gidiyor ve takımımıza bağlı olan oyuncuların bağlılığını da tehlikeye sokuyoruz. biri 22 diğeri 25 yaşında olan genç ve hata yapması muhtemel iki futbolcumuzun en olmayacak yerde birbiriyle dalaşması mevzusudur. cezasını tff fazla fazla vermiş, kaldı ki marcao gibi düşük ücret alan bir futbolcuya yönetimimiz de kallavi bir ceza kesmiştir.

    ee yetmedi mi sizce bu cezalar? suçunu kabul edip cezasını çeken adamdan daha ne istiyoruz? cinayet işleyen adam bile cezasını çektikten sonra salınıp normal vatandaş gibi aramıza katılıyor da bu adam ceza alabileceği heryerden cezasını almışken hükümlü gibi mi davrancaz?

    kusura bakmasınlar marcao taş gibi stoperimiz, iyiki satılmadı iyi ki de bizimle devam ediyor. ben çok muyluyum şu anki gidişattan çünkü olması gereken bu.
  • 1488
    burada hakarete varan veya iftira içeren, zan altında bırakan entryleri cimer'e şikayet etmenizi öneririm.
    ben hayatımda bir kere şikayet ettim. çok büyük hakaretler eden birini ettim. geçenlerde aklıma geldi bir girip bakayım dedim.
    şikayeti temmuz 2019'da yazmışım. ağustos 2019'da küçükçekmece cumhuriyet başsavcılığı tarafından soruşturma başlatılmış.
    daha sonra ne olduğuyla alakalı bir şey yazmıyor. şikayet ettiğim kişinin profiline baktığımda hesap uçmuş, entryler tamamen silinmiş.
    ceza aldı mı almadı mı bilemem ama en azından entryler silinmiş.
    nefret suçu işleyen birçok yazar oluyor. bunları gidip bizzat savcılığa veremeseniz bile bu şekilde şikayetçi olabilirsiniz. o korku onlara yeter zaten.
  • 1494
    ilk zamanlarında sıkı bir moderatör kontrolü vardı. aynı ifadeleri içeren entry tekrar girilmez, yazarlar diğer entryleri okuduktan sonra giriş yapardı. önemli derecede bilgi içeren entryler yazılır, belli konularda uzman olan arkadaşlar isim isim bilinirdi.

    sonrasını ise bugüne bakarak anlamak mümkün. arada önemli bir konuda bakayım neler yazmışlar diye bakıyorum. bir tane bilgi içeren entry yok.
  • 1495
    --- alıntı ---

    tff tarihinde üstüste aynı hakemin maçına verildiği tek takım beşiktaş.

    uilenberg denen hakem eskisinin bu konuda görevini icra ederken göremedik.

    yahu bu gözler 18-19 sezonu sonunda şampiyonluk maçında gol attı diye rakip yedek kulübesine saldıran, hakemleri itekleyen gs hocası falan gördü, siz ne baskısından bahsediyorsunuz?

    bir teknik direktör elini 2 yana havaya açınca baskı altına giren kişi da hakem olmasın bir zahmet. özel sektörde falan çalışsa ağlayarak eve kaçar herhalde.
    --- alıntı ---

    hayatları yalan harbi diyorum ya... eskiden görüntüsü olmayan maç için böyle konuşuyorlardı şimdi herkesin gözünün içine bakarak yalan söylüyorlar.
  • 1496
    beşiktaş şampiyon olduğunda spor ile ilgili herhangi bir içeriği beşiktaş tekrar başarısız olana kadar okumayın. bakın sporla ilgili içeriğe entry girmeyin demiyorum, doğrudan okumayın diyorum. şenol güneş dönemi alınan 2 şampiyonluk zamanında ben bunu öğrendim ve o yüzden spor ile ilgili bir kısmı okumuyorum. ne zaman beşiktaş taraftarı fikret orman paralar nerede kıvamına tekrar gelirse işte o zaman tehlike geçmiş demektir.
App Store'dan indirin Google Play'den alın