duyumcu

• 51

  duyumcu (sensationus sensors), sensationus familyasına ait uzun ve ince vücutlu bir insan türü.
  
  1,70- 2,00 m, hatta bazen 2,1 m uzunluğa varır ve ortalama 70 yıl yaşar. kulüp içi, medya, eş-dost ve fantezi dünyası gibi kaynaklarla beslenir. spor medyası ve twitter aleminin yerli türüdür. kulüp başkanlarının başlıca düşmanıdır. vücut yapısıyla gayet çevik ve hızlı kaçabilir. kendini korumak için bazen ortalığa yalan haber salar. ilkbahardan sonbahara kadar duyumlarında zirve yapar 30-500 arası duyum yapar. ilık ve sıcak yerlerden hoşlanır ve her yaz iskele kıyılarında dolaşırlar ülkemiz sularında (özellikle çeşme plajlarında) av dönemlerinde oldukça fazla bulunan bir türdür. sene boyunca kazandığı karizmanın ekmeğini yemek ister. genelde görücü usulü ile evlendikleri görülmektedir.
• 52

  (bkz: duydumcu)
• 53

  önce transferlerle ilgili açıklamalar yaparlardı, şimdi ise şike meseleleriyle de ilgili konuşuyorlar. transferleri anladım da şike mevzusu fazla olmaya başladı artık. "fenerbahçe düşmeyecek, söyle bir bilgi geldi" ne demek? madem her tarafta bu kadar bağlantıları var, twitter'da kendilerine yazık oluyor.
• 54

  shaqiri transferi, bunların 11 eylül'ü olmuştur. toparlandıklarında "ismi sır gibi saklanan bir yabancı ile görüşülüyor" haberini vereceklerdir. beklemedeyiz.
• 55

  "böyle başa böyle tarak" dedirten yeni nesil internet karakteri. temeli sevgili(!) basınımız tarafından taa zola ve di matteo fenerde dönemlerinde başlayan çalışmalarla sistematik bir şekilde atılan ve adım adım geliştirilerek son halini alan transfer manyağı neslin olduğu yerde ortaya çıkmamış olması mucize olan insan tipi. kendisinin prototipi yıllar önce tarık akan tarafından "sevgili dayım" filminde canlandırılmış, ne iş yaptığını soran kuzenine "çuval tartma müdürüyüm" demiştir. nereden duyduğu, neden duyduğu, neresiyle duyduğu, nasıl duyduğu, neden duyduğu kocaman soru işaretleri olan bu kişiler hakkında bir tanım yapabilmek için bu kadar emek sarfetmek bile abesle iştigaldir. zengin olmak için korsan cd dükkanı açan, "herkes 15 dakika da olsa meşhur olacak" mottosunu gönülden benimseyen bir ırkın evladı oldukları gerçeğinini entrynin başındaki belirtilen transfer manyaklığıyla bir potata eritmek; ne mal olduklarını anlamak için yeter de artar bile.
• 56

  7 metrekare odadan futbol piyasasını yönlendirenlerdir. gökten duyum gelir ve olaylar başlar.
  
  *
• 57

  her şey arz ve talebe bağlı aslında.
  
  insanlar fotospor alıp fantastik isimlerin yalan haberlerini okumak yerine, sosyal medyadaki çoğu kimliği belirsiz insanların iddialarına kanmayı tercih ediyor. geçmişte gazeteden yürürdü bu işler, şimdi twitter, facebook, blog gibi yerlerde yürüyor.
  
  bu sistem tüketim sistemi ve insanlar; transferi istiyor, rakibe hava atmayı arzuluyor, takımı yıldızlarla veya iyi olduğu düşünülen oyuncularla güçlendirip bu sayede egoyu tatmin etme yollarına düşüyor. insanlar kendi ruhlarının açlığını takımları vasıtasıyla doyuruyorlar.
  
  hayatın öfkesini stadlarda dökmenin, dışarıda kedi gibiyken tribün aleminde atarlı giderli olmanın, magandaya dönüşmenin tek anlamı da bu zaten. hayat normal koşullarında kimseye belli sınırların dışına çıkmaya izin vermez. ama tribün ve futbol yaşantısı öyle değildir. her insanın arzuladığı anarşi ortamını gereksiz özgürlüğü sana o mekanda sunar. neyse konu dağılıyor toparlamalıyım.
  
  diyeceğim o ki futbol nasıl bizim egomuzu doyuran bir olguysa; transfer de bunun bir parçası; normal sezonda takımın rekabet dengesini gözetirken, futbola ara verildiğinde kendi egonun savaş makinasını nasıl güçlendireceğinin peşine düşüyorsun. takımın senin savaş makinen ve bunun güçlenmesi için transfer lazım diyorsun. işte bu noktada senin gücün bu makinayı güçlendirecek seviyede olmuyor, çünkü yapabilecek bir konumda değilsin. o transferler senin elinde değil yani.
  
  bu durumda bir morfin arayışına giriyor insan. devreye giren kişi de belli zaten. duyumcu denen umut simsarları. taraftarların bir kısmı dediğim gibi bu evrelerden geçip bu insanlara inanma yoluna gidiyorlar. ha bu arada duyumcu gerçekten de iyi yapıyor olabilir işini. kaynakları iyi olabilir, bilebilir. fakat benim kızdığım nokta bunun maneviyat üzerinden bir ticarete dönüşmüş olması. duyumcu tezgahında futbolcu isimlerinden bir morfin demeti sunuyor. transfere aç taraftarımız da bunu üzülerek söylüyorum bile bile yutuyor. duyumcular da bundan besleniyorlar. alan memnun satan memnun. tabii bu uyuşturucu patladığında çoğu insan, farklı ortamlarda kızgınlıkla duyumculara öfkesini belirtiyor; ama o umuda bağlanan sen değil miydin? bu adam gelecek diye içindeki şüpheye rağmen saçma kadrolar kurmadın mı? neden suçluyorsun ki o adamı?
  
  duyumculuk benim için futbol ortamının, taraftarlığın düştüğü en rezil ortam oldu. bu kadar leş taraftarlığı göreceğimi ummazdım ama böyleymiş. benim söylemek istediğim tek şey şu. kim gelmiş kim gitmiş önemli değil. futbol her zaman aynı futbol oldu. güzel veya çirkin. takım sahaya çıktığında 11 kişiyse o olay bitmiştir zaten. mücadelede sevginizi verdiğiniz, kişiliğinizi adayıp beklentiye girdiğiniz takımın yanında isimlerden sıyrılarak bakın olaya. keyfini sürün işin, yoksa yemişim transferini de şusunu da busunu da.
  
  aslolan galatasaraylılıktır. hepimiz sarı kırmızıya sevdalıysak, isimlerin önemi yok. biz hep beraberiz ve hep öyle kalacağız.
• 58

  benim kaynağım galatasaray'da transfer bitmez dedi.
• 59

  kulaktan dolma bilgileri pişirip pişirip sosyal medya araçlarıyla servis eden hastalıklı kişiliktir. ne zevk alınıyor lan bundan? nasıl bir dünya bu duyumculuk? bazen insan bunların kafasını yaşamak istiyor yahu.
• 60

  "başkan şuan norveç'in kuzeyinde sırf bu transferi bitirmek için özel jetiyle gitti, ne olur kim diye sormayın sadece bekleyin"
  
  "arkadaşlar şuan için isim veremiyoruz ancak herkesin bildiği ve galatasaray'ımıza ilaç gibi gelecek bir futbolcu"
  
  "arkadaşlar, yönetime yakın bir kaynaktan aldığım bir bilgiye göre bilmem kim galatasaray'ımızda, hayırlı olsun"
  
  "biz de duyumcuyuz sonuçta, transfer bilmem neden dolayı gerçekleşemedi"
  
  "takip etmezseniz etmeyin kardeşim zorla mı?"
  
  "isim kesin demedik, görüşmeler tıkandı ve transfer gerçekleşmedi, biz ne yapabiliriz"... gibi kalıp cümleleri sürekli duyduğumuz yönetim yakını şahıs ve şahsiyetler.
• 61

  tanım1 : "bize duyumcu değil, futbolcu lazım" dedirten gereksiz kişi.
  
  tanım 2 : özellikle yönetime yakın olduğu iddia edilen, genelde twitter manyağı olan, kendine sanal bir kimlik yaratıp o sanal dünyada yaşayan kişidir aynı zamanda.
  
  tanım 3 : duyum alması ve bunu insanlara açıklaması; kendi egosunu tatmin etmesi, bol bol retweet edilmesi ve takipçi sayısını arttırmaktan başka bir boka yaramayan kişi.
  
  tavsiye1 : taraftar olarak kaale almamak gerekiyor. ego katsayısı ve takipçi sayısı ne kadar yükselirse duyumları aynı oranda artıyor.
  
  tavsiye2 : bir transferi önceden bilmesi ve insanlara söylemesi hiçbir boka yaramaz. ne transfer ucuza gelir, ne de biz transferi 1 gün önce öğrendik diye bir yerimiz uzamaz. boş yere kendi kendimizi yediğimizle kalırız.
  boşver birader bize duyum muyum söyleme, biz resmi siteden açıklansın o zaman öğrenelim. (bkz: son anda öğrenilen transfer) *
  
  edit: cümle yapısı
• 62

  düz mantıkla,
  
  duyum işiyle uğraşan kişi. bir nevi tüccar.
• 63

  yönetim çıkıyor tv'lere diyor ki "futbolcuyla konuşmaya başladığımız zaman medya'ya yayıldığında menajer'ler fiyat artırmaya gidiyor" e dal tarrak yönetim'in böyle diyor da sen neden resmi açıklama yapılmadan "bilmem kim hayırlı olsun" diyorsun. hayır bir de sonunda göt oluyorsun o ayrı.
  
  edit büdüt: şu hıyarlara twitter üzerinden rağbet etmeyin allah aşkına.
• 64

  http://inciswf.com/bitmednz.swf haksız mıyım?
• 65

  http://duyumcu.blogspot.com/
• 66

  http://duyumcu.blogspot.com/...2/06/son-dakika.html
  
  çanak nedir ya ahaha
• 67

  yaz aylarında kene gibi çoğalan latincesi götus uydurus olan kişiler topluluğu. içlerinde doğru söyleyenler de var ama azınlıkta oldukları için arada kaynıyorlar.
• 68

  gene piyasaya çıkmıştır bu leş kargaları. yaz aylarında çekilmez oluyorlar. artan popülariteleriyle birlikte bir kaç kişi verse de şunlara rahatlasalar.
• 69

  https://twitter.com/Cimbom007
  bugün böylesini de gördüm ya daha ne diyeyim. adam bildiğin duyumcu hoca gibi, nasıl bir kafa yaşıyorsa hayatımda etmediğim kadar yemin etmiş sırf bugün transfer açıklanacak diye.
  
  edit: transfer sezonu bitimine müteakiben artık tepesine şimşek mi düşer, ayı mı saldırır, koşarken servet ile mi çarpışır bilemem. ailecek heyecanla sonunun ne olacağını bekliyoruz. *
• 70

  bildiğin kumardır. bir oyuncu sallarsın baktın kulüp aldı. kral olursun. gündemde olan oyuncuyu söylersin alınmaz. yalancı olursun. bu yüzden hiç anlamam bu işi yapan arkadaşları.
• 71

  sürekli bombalamalarına rağmen içimde bi umut ışığı yanıyor. (bkz: ulan yoksa ?) yazdıkları şeylerin büyük bir kısmı uydurma olsa bile seviyorum böyle adamları.
• 72

  (bkz: isim veremiyorum kusura bakmayın)
• 73

  kim ne derse desin heyecan verici bir olgudur. ve azımsanmayacak düzeyde gerçekçi söylemleri olanlar da mevcuttur.
  
  saçma sapan internet sitesi, gazete küpürleri saçmalarına, kendilerini tercih ederim, ediyorum da.
• 74

  sallarken uçak kelimesini cümle içinde kullanan güruh. ya yönetici uçaktadır ya futbolcu.
• 75

  http://img.donanimhaber.com/...BAB764D48D6B1863.jpg