1
dursun aydın özbek'in 20 ocak 2018 seçimleri için kurdurmuş olduğu web sitesi.
siteye http://www.dursunozbek2018.com/ adresinden ulaşabiliyorsunuz. başlığı #galatasaraylılarkenetleniyor şeklinde karşımıza çıkmakta.
sayfa sayfa gezilebilen bir broşür / dergi şeklinde yapılmış bir web sitesi. aynı zamanda siteyi pdf olarak da indirebilmektesiniz.
yönetim felsefesi olarak gösterilen maddeleri tek tek inceleyecek olursak eğer;
--- felsefemiz ---
sportif hedef olarak kurucumuz ali sami yen'in gösterdiği hedefi yani türk olmayan takımları yenmeyi kendilerine hedef olarak belirtmişler.
dursun aydın özbek yönetiminin 3 senelik döneminde avrupa kulüpleri ile yaptığımız maçların sonuçlarına bakacak olursak "yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır" düzeyinde düşünerek;
2015 - 2016 sezonu (şampiyonlar ligi)
galatasaray 0 - 2 atletico madrid
fc astana 2 - 2 galatasaray
galatasaray 2 - 1 benfica
benfica 2 - 1 galatasaray
atletico madrid 2 - 0 galatasaray
galatasaray 1 - 1 astana
2015 - 2016 sezonu (avrupa ligi)
galatasaray 1 - 1 lazio
lazio 3 - 1 galatasaray
2016 - 2017 sezonu - avrupa'dan men cezası yüzünden avrupa'da maça çıkamadık
2017 - 2018 sezonu (avrupa ligi ön eleme)
östersunds 2 - 0 galatasaray
galatasaray 1 - 1 östersunds
"türk olmayan takımları yenmek" hedefiyle göreve yeniden talip olan bir yönetimin 3 sezonunda çıktığı 10 avrupa maçında galibiyeti 1 (bir) kez. pek mantıklı bir sav gibi görünmüyor.
devam edelim;
"galatasaray; üyeleri, taraftarı ve tüm camiasıyla birlikte bölünmez bir bütündür"
şimdi bir şey yazacağım da, olmayacak. 3 senede tribünde bile bölünmeyi sağlayabilen, "yandaşa - akrabaya - eşe - dosta - dönem arkadaşına can feda, geri kalana elveda" diyebilecek kadar ayrıştırmayı yapan, tribündeki taraftara küfürler savunan bir yöneticisi olan bir yönetim için yine boş bir sav daha var ortada.
"galatasaray’da hiçbir ayrımcılık kabul edilemez, tüm galatasaraylılar eşittir ve kardeştir."
yukarıdan farklı bir şey yazmaya gerek duymuyorum. yazacak olursak eğer söylememiz gereken de "galatasaray lisesi mezunu olmayanlarla olanların üyelikteki farkını inceleyiniz lütfen" demek yeterli olacaktır.
"galatasaray’ın vizyonu, yarıştığı her branşta avrupa’nın zirvesinde yer almak ve mali anlamda en güçlü 20 kulüpten biri olmaktır."
mali tabloları incelemesek "tamam" diyeceğiz.
"galatasaray, sürdürülebilir mali ve sportif başarıya ulaşmak için enerjisini tamamen kulübe veren fedakar yönetici, sporcu ve profesyonellerle ilerleyecektir."
bugüne kadar neden böyle ilerlemedi peki kulüp bu 3 senelik dönemde? neredeydiniz? hangi taşın altında saklanmış bekliyordunuz da bu 3 senelik dönemde yaşananları yok sayarak böyle bir açıklama kullanabiliyorsunuz? akıl alır gibi değil gerçekten!
--- felsefemiz ---
"ne dedik" kısmından alıntılara geçiyorum;
--- ne dedik ---
"riva ve florya arazilerini geliştireceğiz..."
ben ortada bir geliştirme göremiyorum. geliştirme göremediğim gibi değerinin altına elden çıkarılan bir riva, değerinin çok çok daha altına elden çıkarılacak bir florya dışında bir şey göremiyorum.
"mecidiyeköy’deki arsamızı en doğru şekilde değerlendirip, varlıklarımız arasına katacağız..."
otelden bahsediliyorsa komik, değilse daha komik. mecidiyeköy'de kalan tek varlığımız otelin yapıldığı arazi şu an için. başkanlığı dönemi başlamadan önce sayın başkan yaptığı açıklamada "otel 6 ay içerisinde bitirilecek, galatasaray bu işten senelik 5 milyon doları kasasına koyacak. eğer dediğim rakam tutmazsa ben bu parayı cebimden karşılayacağım" demişti, balık hafızaya sahip olmayan her taraftarın hatırlayacağı üzere. sonuç? 3 senede otel ile ilgili bir gelişme mevcut mu? galatasaray'ın kasasına para girdi mi? 3 sene bakın, hadi diyelim ilk sene ve bu sene yarım kabul edilsin ve 2 sene olsun. 2 senede 10 milyon dolar kaybımız yok mu sayın başkan'ın kendi ifadesine göre? o zaman bu 10 milyon doları kim cebinden karşılayacak? benim için büyük soru işareti.
"stat ve tesislerimizle ilgili yapısal ve hukuki sorunları çözeceğiz..."
stat ile ilgili olanı çözdü zaten sayın başkan, bu konuda tebriği hak etti diyebiliriz. ama sormak istediğim soru şu, çatı yapımı yerine spor salonu yapalım fikri kendisinden mi çıktı? kendisinden çıktıysa eğer hangi mali yapıyla, hangi sponsor ile bu işi yapacak? ne kadar para çıkacak? çıkan paranın geri dönüşü ne kadar sürede olacak? bunların hepsi soru işareti.
bir diğer tesis de burada dillendirilen bence galatasaray adası. hukuki sorun demiş, bu hukuki sorun çerçevesinde yıkıldı orası, başkan biliyor mu acaba? diyelim ki biliyor, yıkıntıyı düzenleyip bir yapıya kavuşturma konusunda ne gibi bir planı var kendisinin? yoksa yazılan çizilen gibi orayı da mı satacak? çözümden bahsedilen eğer buysa yazık. değilse daha planı projesi bile ortalıkta yok, ne yapılacak ve hangi sürede yapılacak onunla ilgili bilgi de yok. ama "yapılacak" var. bol keseden var.
"galatasaray’a gelir getirecek yeni projeler yapacağız..."
yapılanlar otada. tek bilek tek yürek bilekliği gibi basit, ucuz, galatasaray markası ve ismine yakışmayan projeler ise bunlar lütfen sakın ha yapılmasın. böyle daha iyi ilerler kulüp, emin olunsun. ya da gerçekten gelir getirecek, gerçekten galatasaray ismine yakışır proje istiyorsa eğer sayın başkan kulaklarını birazcık açıp çevresindeki insanların önerilerini dinlerse yeterli olur.
"sportif başarı için karakterli takımlar yaratacağız..."
soruyorum, basketbol'da sportif başarı için yaratacağınız karakterli takımı meydana getirecek isim can topsakal değil midir? can topsakal'ın yarattığı takımı görmüyor muyuz? basketbol branşımız galatasaray ismi için yeterli midir şu anda genel olarak? değilse can topsakal neden listededir? yeterliyse sportif başarı hedefi bu takımla (pivotsuz oynayan, oyun zekası minimum amerikalı oyuncularla dolmuş erkek basketbol takımından bahsediyorum) nasıl sağlanacaktır?
"camiadaki sevgi ortamını, birlik ve beraberliği sağlayacağız...
yukarıdaki maddelerde açıkladık, ayrıştıran bir yönetimin birlik ve beraberlik uluyuluyu...
"galatasaray’ı sürdürülebilir ve güçlü bir finansal yapıya kavuşturacağız..."
bu maddeyi de inceledik. tablolar ortada, 3 senede edilen zararlar ile gelinen nokta açık. çözüm kısa vadede görünmüyor.
--- ne dedik ---
gelelim peki yapılanlara, bu yönetim döneminde kazanılanlara.
--- ne yaptık ---
"1 futbol süper lig şampiyonluğu"
(bir çocuk bile 9 ayda meydana geliyor - ünal aysal)
"2 futbol türkiye kupası şampiyonluğu"
(birisi yine aynı şekilde.)
"2 futbol süper kupa şampiyonluğu"
(fernando muslera sağolsun. kimin transferi hepimiz biliyoruz.)
"1 basketbol eurocup şampiyonluğu"
(ergin ataman eğer euroleague'e alınmadığı için sinirlenip azim göstermese imkansızdı. ki bu süreçte ergin hocanın en büyük şansı sizin yani yönetimin işine karışmaması oldu)
"1 kadin voleybol avrupa cev finali
1 kadin voleybol sultanlar ligi finali"
(ataman güneyligil hocamız ve yönetiminizde belki de tek işleyen branştaki yönetici sayın ali yüce sağolsun.)
"1 tekerlekli basketbol avrupa şampiyonluğu"
(ki bu takıma sponsor bulmaktan bile aciz kaldığınız tüm kamuoyunun malumu.)
"riva ve florya arazilerimizi emlak konut ile birlikte “hasılat paylaşımı sözleşmesi” ile geliştirdik. galatasaray’a toplam 1,5
milyar tl kaynak sağlayacak bir imkan yarattık, bu finansmanın bir bölümünü realize ettik ve galatasaraylilara söz
verdiğimiz gibi bu kaynağın büyük bölümünü banka borçlarını kapatmak için kullandık."
508 milyon tl'lik sözleşmeyi verip 342 milyon tl'lik kredi çekerek borç kapatmak çok büyük bir meziyet, tebrik ederiz. geri kalacak olan 1 milyar tl ile de benzer şekilde yapılacaksa eğer işlemler borç aynen devam edecek, riva ve floryamız da elde olmayacaktır. bir de broşürde "söz verdiğimiz gibi" kısmını büyük büyük yazmışlar. gülümsetti.
"milyonlarca gencin tutkuyla takip ettiği espor faaliyetini başlatarak genç galatasaraylıları camiamızla bütünleştirmeyi hedefledik. bulduğumuz sponsorluklarla da espor’u kulübe ekonomik yük olmayacak bir şube haline getirdik."
"ancak e-spor'u başkanımızın kardeşinin oğluna nitelik - bilgi - beceri vs. sormadan teslim ettik ve galatasaray markasını küme düşürdük" şeklinde bir son ile bu cümlenin bağlanması gerekmez miydi? sadece soruyorum!
--- ne yaptık ---
yapılan bir çok şeyden de bahsedilmemiş. bir kelimenin anlamını bilmediğimiz için bizi eleştiren üyeleri disipline verdik, taraftarla sürekli tartıştık, yalan söyledik, verdiğimiz sözleri tutmadık falan hiç yok. çok şaşırtıcı değil mi?
gelelim en güldüğüm kısmına şimdi de bu broşürün;
--- ne yapacağız ---
bakın hiç gerisini falan düşünmeden, diğer maddelere bakmadan tek bir madde ve bir bakınız koyacağım.
"fransizca içerik..."
"ingilizce’nin yanı sıra fransızca yayınımıza çok yakın zamanda başlamış olacağız..."
(bkz: galatasaray sözlük elitizm ve yüksek fransız kültürü kulübü)
--- ne yapacağız ---
son olarak şundan haberim yoktu, çok güldüm.
i.serdar eder
i.melih gökçek gibi. çok güzel değil mi? *
sonuç: harika bir broşür, mükemmel bir bildirim. tabii ki yalan seviyorsanız. *
siteye http://www.dursunozbek2018.com/ adresinden ulaşabiliyorsunuz. başlığı #galatasaraylılarkenetleniyor şeklinde karşımıza çıkmakta.
sayfa sayfa gezilebilen bir broşür / dergi şeklinde yapılmış bir web sitesi. aynı zamanda siteyi pdf olarak da indirebilmektesiniz.
yönetim felsefesi olarak gösterilen maddeleri tek tek inceleyecek olursak eğer;
--- felsefemiz ---
sportif hedef olarak kurucumuz ali sami yen'in gösterdiği hedefi yani türk olmayan takımları yenmeyi kendilerine hedef olarak belirtmişler.
dursun aydın özbek yönetiminin 3 senelik döneminde avrupa kulüpleri ile yaptığımız maçların sonuçlarına bakacak olursak "yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır" düzeyinde düşünerek;
2015 - 2016 sezonu (şampiyonlar ligi)
galatasaray 0 - 2 atletico madrid
fc astana 2 - 2 galatasaray
galatasaray 2 - 1 benfica
benfica 2 - 1 galatasaray
atletico madrid 2 - 0 galatasaray
galatasaray 1 - 1 astana
2015 - 2016 sezonu (avrupa ligi)
galatasaray 1 - 1 lazio
lazio 3 - 1 galatasaray
2016 - 2017 sezonu - avrupa'dan men cezası yüzünden avrupa'da maça çıkamadık
2017 - 2018 sezonu (avrupa ligi ön eleme)
östersunds 2 - 0 galatasaray
galatasaray 1 - 1 östersunds
"türk olmayan takımları yenmek" hedefiyle göreve yeniden talip olan bir yönetimin 3 sezonunda çıktığı 10 avrupa maçında galibiyeti 1 (bir) kez. pek mantıklı bir sav gibi görünmüyor.
devam edelim;
"galatasaray; üyeleri, taraftarı ve tüm camiasıyla birlikte bölünmez bir bütündür"
şimdi bir şey yazacağım da, olmayacak. 3 senede tribünde bile bölünmeyi sağlayabilen, "yandaşa - akrabaya - eşe - dosta - dönem arkadaşına can feda, geri kalana elveda" diyebilecek kadar ayrıştırmayı yapan, tribündeki taraftara küfürler savunan bir yöneticisi olan bir yönetim için yine boş bir sav daha var ortada.
"galatasaray’da hiçbir ayrımcılık kabul edilemez, tüm galatasaraylılar eşittir ve kardeştir."
yukarıdan farklı bir şey yazmaya gerek duymuyorum. yazacak olursak eğer söylememiz gereken de "galatasaray lisesi mezunu olmayanlarla olanların üyelikteki farkını inceleyiniz lütfen" demek yeterli olacaktır.
"galatasaray’ın vizyonu, yarıştığı her branşta avrupa’nın zirvesinde yer almak ve mali anlamda en güçlü 20 kulüpten biri olmaktır."
mali tabloları incelemesek "tamam" diyeceğiz.
"galatasaray, sürdürülebilir mali ve sportif başarıya ulaşmak için enerjisini tamamen kulübe veren fedakar yönetici, sporcu ve profesyonellerle ilerleyecektir."
bugüne kadar neden böyle ilerlemedi peki kulüp bu 3 senelik dönemde? neredeydiniz? hangi taşın altında saklanmış bekliyordunuz da bu 3 senelik dönemde yaşananları yok sayarak böyle bir açıklama kullanabiliyorsunuz? akıl alır gibi değil gerçekten!
--- felsefemiz ---
"ne dedik" kısmından alıntılara geçiyorum;
--- ne dedik ---
"riva ve florya arazilerini geliştireceğiz..."
ben ortada bir geliştirme göremiyorum. geliştirme göremediğim gibi değerinin altına elden çıkarılan bir riva, değerinin çok çok daha altına elden çıkarılacak bir florya dışında bir şey göremiyorum.
"mecidiyeköy’deki arsamızı en doğru şekilde değerlendirip, varlıklarımız arasına katacağız..."
otelden bahsediliyorsa komik, değilse daha komik. mecidiyeköy'de kalan tek varlığımız otelin yapıldığı arazi şu an için. başkanlığı dönemi başlamadan önce sayın başkan yaptığı açıklamada "otel 6 ay içerisinde bitirilecek, galatasaray bu işten senelik 5 milyon doları kasasına koyacak. eğer dediğim rakam tutmazsa ben bu parayı cebimden karşılayacağım" demişti, balık hafızaya sahip olmayan her taraftarın hatırlayacağı üzere. sonuç? 3 senede otel ile ilgili bir gelişme mevcut mu? galatasaray'ın kasasına para girdi mi? 3 sene bakın, hadi diyelim ilk sene ve bu sene yarım kabul edilsin ve 2 sene olsun. 2 senede 10 milyon dolar kaybımız yok mu sayın başkan'ın kendi ifadesine göre? o zaman bu 10 milyon doları kim cebinden karşılayacak? benim için büyük soru işareti.
"stat ve tesislerimizle ilgili yapısal ve hukuki sorunları çözeceğiz..."
stat ile ilgili olanı çözdü zaten sayın başkan, bu konuda tebriği hak etti diyebiliriz. ama sormak istediğim soru şu, çatı yapımı yerine spor salonu yapalım fikri kendisinden mi çıktı? kendisinden çıktıysa eğer hangi mali yapıyla, hangi sponsor ile bu işi yapacak? ne kadar para çıkacak? çıkan paranın geri dönüşü ne kadar sürede olacak? bunların hepsi soru işareti.
bir diğer tesis de burada dillendirilen bence galatasaray adası. hukuki sorun demiş, bu hukuki sorun çerçevesinde yıkıldı orası, başkan biliyor mu acaba? diyelim ki biliyor, yıkıntıyı düzenleyip bir yapıya kavuşturma konusunda ne gibi bir planı var kendisinin? yoksa yazılan çizilen gibi orayı da mı satacak? çözümden bahsedilen eğer buysa yazık. değilse daha planı projesi bile ortalıkta yok, ne yapılacak ve hangi sürede yapılacak onunla ilgili bilgi de yok. ama "yapılacak" var. bol keseden var.
"galatasaray’a gelir getirecek yeni projeler yapacağız..."
yapılanlar otada. tek bilek tek yürek bilekliği gibi basit, ucuz, galatasaray markası ve ismine yakışmayan projeler ise bunlar lütfen sakın ha yapılmasın. böyle daha iyi ilerler kulüp, emin olunsun. ya da gerçekten gelir getirecek, gerçekten galatasaray ismine yakışır proje istiyorsa eğer sayın başkan kulaklarını birazcık açıp çevresindeki insanların önerilerini dinlerse yeterli olur.
"sportif başarı için karakterli takımlar yaratacağız..."
soruyorum, basketbol'da sportif başarı için yaratacağınız karakterli takımı meydana getirecek isim can topsakal değil midir? can topsakal'ın yarattığı takımı görmüyor muyuz? basketbol branşımız galatasaray ismi için yeterli midir şu anda genel olarak? değilse can topsakal neden listededir? yeterliyse sportif başarı hedefi bu takımla (pivotsuz oynayan, oyun zekası minimum amerikalı oyuncularla dolmuş erkek basketbol takımından bahsediyorum) nasıl sağlanacaktır?
"camiadaki sevgi ortamını, birlik ve beraberliği sağlayacağız...
yukarıdaki maddelerde açıkladık, ayrıştıran bir yönetimin birlik ve beraberlik uluyuluyu...
"galatasaray’ı sürdürülebilir ve güçlü bir finansal yapıya kavuşturacağız..."
bu maddeyi de inceledik. tablolar ortada, 3 senede edilen zararlar ile gelinen nokta açık. çözüm kısa vadede görünmüyor.
--- ne dedik ---
gelelim peki yapılanlara, bu yönetim döneminde kazanılanlara.
--- ne yaptık ---
"1 futbol süper lig şampiyonluğu"
(bir çocuk bile 9 ayda meydana geliyor - ünal aysal)
"2 futbol türkiye kupası şampiyonluğu"
(birisi yine aynı şekilde.)
"2 futbol süper kupa şampiyonluğu"
(fernando muslera sağolsun. kimin transferi hepimiz biliyoruz.)
"1 basketbol eurocup şampiyonluğu"
(ergin ataman eğer euroleague'e alınmadığı için sinirlenip azim göstermese imkansızdı. ki bu süreçte ergin hocanın en büyük şansı sizin yani yönetimin işine karışmaması oldu)
"1 kadin voleybol avrupa cev finali
1 kadin voleybol sultanlar ligi finali"
(ataman güneyligil hocamız ve yönetiminizde belki de tek işleyen branştaki yönetici sayın ali yüce sağolsun.)
"1 tekerlekli basketbol avrupa şampiyonluğu"
(ki bu takıma sponsor bulmaktan bile aciz kaldığınız tüm kamuoyunun malumu.)
"riva ve florya arazilerimizi emlak konut ile birlikte “hasılat paylaşımı sözleşmesi” ile geliştirdik. galatasaray’a toplam 1,5
milyar tl kaynak sağlayacak bir imkan yarattık, bu finansmanın bir bölümünü realize ettik ve galatasaraylilara söz
verdiğimiz gibi bu kaynağın büyük bölümünü banka borçlarını kapatmak için kullandık."
508 milyon tl'lik sözleşmeyi verip 342 milyon tl'lik kredi çekerek borç kapatmak çok büyük bir meziyet, tebrik ederiz. geri kalacak olan 1 milyar tl ile de benzer şekilde yapılacaksa eğer işlemler borç aynen devam edecek, riva ve floryamız da elde olmayacaktır. bir de broşürde "söz verdiğimiz gibi" kısmını büyük büyük yazmışlar. gülümsetti.
"milyonlarca gencin tutkuyla takip ettiği espor faaliyetini başlatarak genç galatasaraylıları camiamızla bütünleştirmeyi hedefledik. bulduğumuz sponsorluklarla da espor’u kulübe ekonomik yük olmayacak bir şube haline getirdik."
"ancak e-spor'u başkanımızın kardeşinin oğluna nitelik - bilgi - beceri vs. sormadan teslim ettik ve galatasaray markasını küme düşürdük" şeklinde bir son ile bu cümlenin bağlanması gerekmez miydi? sadece soruyorum!
--- ne yaptık ---
yapılan bir çok şeyden de bahsedilmemiş. bir kelimenin anlamını bilmediğimiz için bizi eleştiren üyeleri disipline verdik, taraftarla sürekli tartıştık, yalan söyledik, verdiğimiz sözleri tutmadık falan hiç yok. çok şaşırtıcı değil mi?
gelelim en güldüğüm kısmına şimdi de bu broşürün;
--- ne yapacağız ---
bakın hiç gerisini falan düşünmeden, diğer maddelere bakmadan tek bir madde ve bir bakınız koyacağım.
"fransizca içerik..."
"ingilizce’nin yanı sıra fransızca yayınımıza çok yakın zamanda başlamış olacağız..."
(bkz: galatasaray sözlük elitizm ve yüksek fransız kültürü kulübü)
--- ne yapacağız ---
son olarak şundan haberim yoktu, çok güldüm.
i.serdar eder
i.melih gökçek gibi. çok güzel değil mi? *
sonuç: harika bir broşür, mükemmel bir bildirim. tabii ki yalan seviyorsanız. *
