• 26
    şuanda oynamaya çalıştığımız oyun bu değil mi yoksa ben farklı maçları mı izliyorum ? eğer oynamaya çalıştığımız şeye pas oyunu diyen varsa, maçlarımızı tekrar gözden geçirmeli. 300 pası geçtiğimiz, top kontrolünün bizde olduğu maçlar nadirdir bu sezon. oyunu stoperlerden kurmak pas oyunu değildir. zaten yanındaki 5 metre arkadaşına bile pas veremeyen, pas kalitesi çok düşük seviyede bir takımız. nelsson, marcao, cicaldau dışında doğru düzgün pas ayağı olan oyuncu yok takımda, ki bu oyunu oynayabilmek için en önemli mevki olan orta saha en büyük sorunumuzun olduğu yer aynı zamanda.

    bu sezon benim izlediğim galatasaray bu pas yeteneğinin ve oyunu kontrol etme becerisinin eksikliğinin farkında olduğu için press ile kapılan toplarla hızlı hücum yapan, mümkün olan en kısa sürede kaleye ulaşmaya çalışan bir takım. en azından bunu yapmaya çalışıyor, bu görüntüyü veriyor. o yüzdendir ki oynadığımız oyuna "pas oyunu" demek mantıksız olur. yaptığımız, yapabildiğimiz zaman gayet de zevk verir pas oyunu ama mevcut oyuncu kadrosu buna elverişli bir kadro değil.
  • 29
    dikine oyun riskli ama kolay hat kıran, pozisyona sokan, anında tehlike yaratan cinsten bir güzelliktir.

    riski kabul edip dikine pası savunmalıyız çünkü aksi durumda eskiden olduğu gibi sadece yan pas izleriz.

    bu paslar isabetsiz olduğunda izleyenler ezber haline gelmiş refleks ile hemen pası atanı tu kaka ediyor. sebebi basit; tibünden geniş açıya sahip bir yerden izliyorsanız veya televizyondan izliyorsanız, pası atacak oyuncu ve ilerideki olası tehlikeyi o anda çok net görebiliyorsunuz. insan hemen top oraya gelsin ve pozisyon olsun istiyor. kıymetli olan saha içindeyken de bu alanları görebilen, olası pozisyonları sezebilen ve risk alıp dikine pası deneyen oyunculara sahip olmak.

    dikine paslara rakip oyuncu çok rahat pas arası yapabilir. çünkü yüzeysel olarak düşündüğünüzde top dar bir açıdan geliyor. rakip iyi pozisyon alıp yeterli çabukluğu gösterirse kolaylıkla topu kazanabilir. ve takım yerleşik düzende top kazandığı için hücuma da kolay ve tehlikeli çıkıyor. arkaya atılan bir topa takım olarak metrelerce koşup korner çizgisinde kazanılan topu kullanmak var, savunma setine geçip rakip hücuma çıkmışken merkezde top kazanmak ve hücuma çıkmak var.

    yani işin doğası gereği bu riskler kaçınılmaz. bugün en yorumcuyum diyen insanlar bile bu pas hatalarından sonra futbolcuları eleştirebiliyor. peki teknik direktör bilmez mi oyuncusuna risk alma yana oyna demeyi? gayet diyebilir, dediği durumda kilidi açamayan keyif vermeyen bir oyuna mahkum kalırız. ama oyunu bilen riskin farkında olan hocalar bu riske çözüm arıyor. şu anda bizim çözümümüz önce takım presi ile hızla topu geri kazanmak olmazsa arkada süpürmek.

    (bkz: victor nelsson)

    demirbay deniyor, ziyech deniyor, mertens deniyor olmazsa hemen pres yapıyoruz olmazsa arkada süpürüyoruz. en tehlikeli olanı pozisyonu gereği demirbay. diğerleri ileride isabetsiz atınca son topu doğru kullanamadık kabulüyle sineye çekiliyor. ama kerem merkezden ve geriden deniyor. pas hatasında rakip çok daha büyük tehlike yaratabiliyor o yüzden en çok göze batanı da o oluyor.

    (bkz: kerem demirbay)

    bu pozisyonda oynayıp risk alan oyuncuları biraz daha anlamak lazım. daha çok savunmak lazım. daha çok atmamızı sağladığı sürece arada kazaya sebebiyet vermesi gol yedirmesi umrumda değil. çünkü futbol basit matematikle yediğinizden çok atıp kazanmanız gereken bir oyun.
  • 31
    mertens formda, bu yaşına rağmen çok enerjik ve hareketli
    ıcardi sakatlığının etkisini kısmen attı ve geriye gelip top alışverişine katılıyor
    ziyech gibi tekniği ve pasları iyi oyuncu var.
    kaan oyun aklı kohn enerjisi ile bindirerek pas opsiyonu oluşturuyorlar.
    barış alper savunma arkası koşularıyla rakibin dengesini bozuyor.

    ilerisi dinamik olunca geride abdülkerim torreira ve kerem demirbay da çok rahat şekilde dikine oynayabilecek opsiyonları buluyorlar.
App Store'dan indirin Google Play'den alın