diego costa son 3 yılda 60 küsür maç kaçırdı. bu da yılda ortalama 20 maç eder. bu da şu demek oluyor; tek kulvarda mücadele edersek sadece 14 maçta forma giyer. lig(34)+türkiye kupası(10) maçlarıyla birlikte bu sayı(sadece önemli maçlarda forma giydiğini varsayarsak) 20 maç ediyor. diyelim ki işin içinde şampiyonlar ligi var, e o zaman da oraya +6 yazarsak 26 maça çıkmış olacak.
son 3 sezonda yaşadığı sakatlıkları göz önünde bulundurup transfer ettiğimiz takdirde, yılda sadece(3 kulvarda) 26 maçın garantisini almış oluyoruz. e tabi farklı farklı olasılıklarda çıkacak, mesela ligde daha az maç kaçırabilir vs...
şimdi diyeceksiniz ki, her futbolcu her an sakatlanabilir. evet doğru ama diego costa'nın son 3 yılını ele aldığımız takdirde, normal bir futbolcudan %40 daha fazla sakatlanma riski var.
falcao'da bize gelmeden önce son 3 yılda 60 küsür maç kaçırdı. bu da yılda ortalama 20 maç demek. geçen sene
* lig+türkiye kupası+şampiyonlar liginde 46 maça çıktık. yani orana vurursak falcao'nun sadece 26 maçta forma giymesi gerekiyordu. falcao ise 22 maçta forma giydi, 24 maçta ise kenarda oturdu. neden? çünkü onun da normal bir futbolcuya göre %40 daha fazla sakatlanma riski vardı. şimdi bu istatistiği bu seneye göre de yaparsak; lig+avrupa ligi elemeleri+türkiye kupasında toplam 19 maç yaptık. şimdi her sezon 20 maç kaçırdığını varsayarsak -1 yapıyor. evet arkadaşlar matematiğim burada bitti
*. her neyse kabaca bir hesapla 10-11 maça çıkması gerekiyordu ama falcao ise 8 maçta forma giydi.
istatistiği öylesine kabataslak bir şekilde yaptım, hani maksat transferden caydırmak olsun. gelir ligin tozunu atabilir, tek ayakla gol kralı da olabilir ama 1 sezon boyunca sakat kalma oranı da epey yüksek. niye bu riski alalım ki? bak falcao'da forma giydiği maçlarda kalitesini gösteriyordu ama maalesef ki kumarımız tutmadı ve sürekli sakatlandı. hani sütten ağzımız yanmışsa yoğurdu üfleyerek yememiz gerekir. 2 milyar küsür borcumuz var, kur farkı almış başını gidiyor, virüsten dolayı gelirlerimiz azaldı falan filan derken artık hata yapma lüksümüzün kalmadığını görüyoruz. ya tutarsa deyip risk alma zamanlarımızı çoktan geçtik.