5 kasım 2013 kopenhag - galatasaray maçı ve 10 kasım 2013 fenerbahçe - galatasaray maçlarında rakip savunmalara karşı bildiğimiz fizik gücünü yansıtamıyor. bence kendisini toplaması için biraz dinlendirilmesi gereken golcümüz.
3933
oyle buyuk yetenekleri var ki eli cebinde oynasa cikip golunu cakabiliyor ama ortasahadan kazanilan serbest vurusu kaleye vuracak kadar kendinden gecirttik adami! bu gibi yildizlari getirip altinda ezileceksek hic getirmeyelim. kendisinin galatasaray'a gelisinden ve hala da kadromuzda olusundan tarifsiz sekilde mutluyum ama adami zorla bazi seyleri kucumsemesini saglayioruz!
3934
antalya karsisinda torku karsisinda vur abi 40 metreden frikikten. fener macinda vurma. yoksa taktik disiplinin anasini sikiyosun.
3935
gerideyken yavşak yavşak gülen adam değil drogba maradona olsa tanımam. 10 kasım 2013 fenerbahçe galatasaray maçında kendisi beni sinirden deli etmiştir.
3936
burak yılmaz dogbayı da bezdirdi sonunda. adam 36 yaşında her maç burak denen adamdan daha fazla mücadele ediyor. bu adam robot değil, insan sonuçta ve artık yeter demekte sonuna kadar haklı.
3937
kadıköyde orta sahadan kaleye vurma şımarıklığını, takım arkadaşlarını hiçe sayışını savunmak saçmalık. senede 10 milyon euro alıp kendini galatasaraya lütuf görüyosa defolur gider. hagi'nin yapmıycağı şımarıklığı yapıyor adam.
3938
10 kasım 2013 fenerbahçe galatasaray maçında elinden geleni yapmaya çalışan fakat takım arkadaşlarının formsuzluğu üzerinde kendisi de formsuz olunca bekleneni veremeyen aslan parçası.
elbette kendine gelip bizlere o beklediğimiz drogba'yı izletecektir.
3939
uzaktan çektiği frikiklerde seken topları degerlendirmek icin biraz daha çalışmamız lazım...
3940
10 kasım 2013 fenerbahçe galatasaray maçında oynadığı toptan ben utandım ama ne acıdır ki doksan dakika oyunda kaldı. tüm galatasaray camiasıyla dalga geçiyor herif ama hala efsane ilan ediliyor.
kendisine sallayan gözümde galatasaraylı değildir. kötü oynamıştır son iki maçında, olabilir ama bu adama galatasaray ile dalga geçiyor demek için kör olmak lazım. senin bir yıldır götünü kurtaran bu adam lan, kolay mı öyle harcamak. kurban ol sen bu adama amk.
3942
kaptanlık bandı koluna takılmalıdır artık.
3943
40 metreden serbest vuruşlarda bile canımız ciğerimiz selçuk'u kendisine laf anlatmak zorunda bırakan, sonra da yüzüne bile bakmadan gönderip o vuruşu yapan adam. kusura bakmayın, drogba gerçekten çok iyi bir futbolcu, 35 yaşında hala türkiye'yi bırak avrupa'nın en iyi liglerinde oynayabilecek bir oyuncu. ama bazen öyle davranışları var ki beni 2 maç kurtaracak diye ben drogba'nın şahsını bu kadar galatasaray'ın üzerinde görmesine katlanamam.
bu arada şunu söyleyeyim, sürekli bir seneyi drogba kurtardı yapanlara hatırlatmak isterim, drogba geldiğinden beri başarı olarak yaptığımız ekstra tek şey şampiyonlar ligi'nde schalke'yi eleyip çeyrek finale çıkmamızdı. onun dışında ligi kurtarmaktan bahsediyorsanız, drogba gelmeden bir sene önce de necati gelip bizi kurtarmıştı. süper kupa diyorsanız, bir sene önce 10 kişi halimizle fenerbahçe'yi eze eze yenerken umut bulut golleri sıralamıştı. buradan saçma sapan kıyaslamalar çıkartmadan şunu da ekleyeyim, anlatmak istediğim şey her dönem bir takımı kurtaran oyuncular olur, dışarıdan eklenir veya içeriden biri çıkıp o performansı gösterir. tüm bunların yanında drogba hala takım için çok önemlidir, bunu kimsenin reddedecek hali yok. sadece dün geldiği takımda kendini kral, en büyük efsane falan görmemesi, takımın çıkarı için oynamasıdır.
3944
kendisi değil şuanda adı oynuyor. tıpkı burak yılmaz gibi. takımın başına isme değil formdaki adama forma verecek bir teknik adam ne zaman gelecek galatasaray'a bilmiyorum ama şu oynadıkları futbol ile bu ikilinin ilk 11 başlaması umut bulut'a edilmiş küfürdür.
3945
yaşı gelmiş 35 - 36 olmuş ve haftada 2 adet maça çıkıp, 90 dakika koşması bekleniyor. bundan 10 sene öncesi olsaydı haftada 3 maç bile yapardı ama artık yaşlandığını unutmamak lazım.
3946
yaşı 35-36'ya geldiyse, belli olan fikstürde kaldıramayacağını görüyorsan almayacaksın arkadaş. galatasaray ulan bu, koca takım olmuş drogba'nın ahırı. ulan bununla gurur duyan da var ve galatasaraylı'yım diye geziyor ya..
abi adam hala burası çin sanıyor ya. yahu biri anlatsın, 50 metreden frikik nedir ya? chelsea'de 1 kere denemişliği var mı? ya marsilya'da? arkadaşım hala göremeyen mi var? bu adam kendini herkesin, tüm takımın, armanın üzerinde görüyor. yahu bu adamın egosu bize zarar veriyor! geldiği günden beri bu böyle. arkadaşım tek pas yok, o fizikle duvar olma yok. bi pozisyon vardı 10 kasım 2013 fenerbahçe galatasaray maçı'nda, fener ani bi top kaybı yaptı ortasahada, kontraya çıkıyoruz, sağ taraftan 2 kişi yardırmış geliyor. top drogba'ya atılıyor, bırak abi yukarıya. o adamn boşa mı geliyor yukarıdan? ha bizimki napıyor? terse dönüp ekstra bişeyler yapacak, orada bi beğeni toplayacak sonra onu yaparsa 'galatasaray' pozisyona girecek. oldu abicim istediğin gibi yap ya. biz zaten drogba atsın da 6 yiyelim diye bekliyoruz. sen at da biz şakşaklarız seni ya siktir et gerisini.
abi adam bu kariyerle bunları hakediyor diye adamı savunacak varsa şimdiden söyleyeyim siktirsin gitsin bu armanın altından. lisede arkadaşlarınıza drogba'yla hava atacağınız bir takım değil galatasaray.
ben chelsea'deki drogba'yı istiyorum arkadaş. borsada tavan yapmak için alınan egosu takımı aşmış şımarık herifi değil.
3947
we have drogba, they don't! eyvallah tamam. çok severdim önceden hala severim kendisini. laf etmek doğru değil ama varlığı takıma verdiği zararı görmezden gelemeyiz. topu göğsünde müthiş stop ettriyor, çabuk dönüğ gidiyor ve golü atıyor ama takıma verdiği zararı görmezden gelemeyiz.
40 metre uzaklıkta faul oluyor topu başına drogba geçiyor. sağdan faul oluyor topun başına drogba geçiyor. bu nedir yahu? küçükken mahalle maçlarında kim en iyi oyuncuysa takımın herşeyi o olurdu. sürekli pas isterdi, topu kimseye vermezdi. ondan kötü oynayanlar ise saygsından dolayı laf etmezlerdi. fakat çocuk oldukları içn bir süre sonra patlardı. ver amk şu topu biz de oynayalım derlerdi. pas versene lan derlerdi. bu böyle gittiği zaman maçı boykot ederlerdi. alın bu sizden olsun derlerdi. isyan ederlerdi. çünkü takımda onun haricinde diğer önemli oyuncular da vardı. futbol 1 kişiyle oynanan oyun değil.
drogba nasıl bir ruh hali içindeyse sanki biz ondan gel bizi kurtar, bizi ancak sen kurtarırsın demiş ve takımın anahtarını, kumandasını ona vermişiz gibi. o da kendi egosunu tatmin etmeye çalışıyor. takımın liderliğini yapmak yerine takımın kumandanlığını yapmış gibi görünüp egosunu tatmin ediyor. (bu cümlenin altını çiziyorum) takımın liderliğini yapmak hagi gibi olur, alex gibi olur, pirlo gibi olur. gerektiği zaman liderliği başka oyunculara vermesini bilirler. gerektiği zaman diğer oyunculara sorumluluk vermesini bilirler. diğer oyuncuları asla görmezden gelmeye çalışmazlar. drogba resmen diğer oyuncuları görmezden geliyor. evet kariyeri diğer oyuncuları ezer ama diğer oyuncular bu takımı şampiyon yapmış değerli oyuncular. sen yokken onlar bizi şampiyon yaptılar.
galatasaray'ın kadro planlaması başından beri kötüydü. başkan çilek diye tutturdu. bu hem başkanlığını perçinleyecek hem de ekonomik olarak iyi bir hamleydi onun açısından fakat takım açısından kötü oldu. iyi olabilirdi hatta mükemmel olabilirdi ama doğru ismi alsaydı. bu isim sneijder olabilirdi. çünkü 10 numara sıkıntısı çekiyorduk ve sneijder popüler bir 10 numaraydı. bugüne kadar ne verdiği tartışılır ama takımın o tarz bir oyuncuya ihtiyacı vardı. peki drogba'ya veya droga gibi bir forvete ihtiyaç var mıydı? işte mesele burada. yoktu. çünkü takımda geçen sezonun gol kralı burak vardı, yine gol krallığının üst sıralarında yer alan umut bulut vardı. necati gibi tecrübeli ve kendisine iş düştüğünde gereğini yapan birisi vardı. birde ulu elmander vardı. bu dört oyuncu birbirleriyle uyumlu oyunculardı. elmander zaten herkesle uyumluydu. burak-umut ikilisini söylemeye gerek yok. hala milli takımı sırtlayan iki oyuncu. necati ise şarap gibi yıllandıkça güzelleşiyor. yaşlandıkça futbolu daha iyi öğreniyor ve uyguluyor. yani galatasaray'ın forvette bir sıkıntısı yoktu. sıkıntı forvete yeterince top gelmemesiydi. bazı maçlarda orta saha verimsizleşiyordu. bunu da sneijder'i alarak bir nebze çözebilirdik. asıl çözüm kanat oyuncusu almaktı.
drogba geldi hemen fark yarattı. zaten drogba gibi bir adam fark yaratırdı. fiziğiyle, müthiş futbol bilgisiyle, tekniğiyle, gücüyle çok fark yarattı. ne olduysa şampiyon olduktan sonra oldu. süper kupayı getiren golü de atınca bir anda kendisini ulu önder olarak görmeye başladı. bi baktık selçuk artık firiklerde topu almaya tenezzül etmiyor, burak kaleye yaklaşamıyor, umut ilk 11 hayalleri kuran genç futbolcu gibi oyuna girmeyi bekliyor, elmander-necati zaten gittiler. melo daha fazla defansif görevde, vs..
bugüne baktığmızda geçen sezonun gol kralı burak kaleden uzakta kanat oynuyor. umut zaten forma giymeyi unutmuş durumda. selçuk takımın liderliğinden uzaklaşmış sıradan orta saha oyuncusu rolünde. sneijder takımın liderliğini, hücum organizatörlüğünü alamamış durumda. tüm bunların nedeni bazılarına uçuk gibi gelecek ama drogba'dır. drogba'nın varlığıdır. drogba'ya verilen kamyon dolusu maaştır. drogba gibi bir oyuncu yedeğe çekilemez. hem oyun olarak çekilemez hem de maaşı yüzünden çekilemez. çünkü drogba gibi birisini alıyorsanız oynatmak zorundasınız. o oynadığı zaman yukarıda saydığım isimlerin hepsinin ibresi negatife dönüyor.
işte bu yüzden bu sezon ne selçuk, ne burak, ne umur ne de sneijder bekleneni veremiyor. çünkü onları sıfırlayan, onları pasifize eden bir drogba'nın varlığı var.
3948
daha 1 yılı dolmamış adamı klüp efsanesi yaparsan, oda efsane gibi davranır. arda turan yapmıyordu bunun yaptığı hareketleri, bilmem kaç metreden frikik atmak nedir ya, yakında kale vuruşlarını da kullanmaya başlarsa şaşırmam. kardeşim bak 7 yaşında çocuğa anlatır gibi anlatayım, drogbayı bende seviyorum ama adam resmen sahada ego tatmin ediyor, biz hagiyide bülentide izledik hiçbiri bu kadar şımarık değildi, bu işler böyle olmamalı.
3949
önde olduğumuz maçta vursun, bastırdığımız maçta vursun, takımda hava topu hakimiyeti olan futbolcular yokken vursun... fakat 10 kasım 2013 fenerbahçe galatasaray maçında 40 metreden vurduğu topları aklım almıyor. takımda bizzat kendisi, burak, ceyhun, melo, chedjou, semih gibi hava hakimiyeti iyi olan futbolcular var; üstüne bir de çok az fırsat yakalamışız, duran topları maksimum verimlilikte kullanmamız lazım. bırak topu selçuk'a da geç ceza sahasına işte. geldiğinden beri 30 kere aynı işi denedin, 1 kere gol atabildin. o topun başına selçuk geçse de sen ceza sahasına gitsen gol atma olasılığın daha yüksek. ama olay sadece gol atmakta değil, 40 metreden atıp kahraman olmakta.
takımına şampiyonlar ligi finalini kazandırmış, daha futbolu bırakmadan efsane olmuş bir oyuncuya yakıştıramadım. abi sen ne büyük maçlara çıktın, ne maçların kahramanı oldun. bırak, bu maçın da kahramanı sen olmayıver. senin için ne değişir ki?
şu maça kadar duran topları kullanmasını hep destekledim. millet homurdanmaya başladığında bile "bu sefer atacak, bu maç o maç..." dedim ama fenerbahçe maçı o maç değildi be abi.
3950
fazla değil 3 sene önce drogba bize gelecek; bizde eleştireceğiz deseler barış özbek -mustafa sarp - ben hep beraber gülerdik herhalde.
ama bu frikik olayı bizi, türkiye ligini ve derbiyi ciddiye almadığını gösteriyor. azıcık kondisyonu olan, basan bir takıma karşı hiç bir şey yapamadı maalesef ve bunun tek sorumlusu yaşı.
topu önüne alıp sürmek istediğinde veya çalım atarken güçlü fiziğine rağmen yetersiz kalıyor ve çok top kaybı yapıyor.
kafa vuruşları efsane ve hala aynı kalitede ama, ama, ama......